(06.05.12) - 60’li ve 70’li yıllardaki iki yükseliş dönemine damgasını vuran devrimci hareketin önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan için Fransa'nın Paris kentinde 5 Mayıs günü bir anma etkinliği gerçekleştirildi.
Etkinlik, devrim tarihimizde her biri bir kilometre taşı olan Deniz, Mahir ve İbrahim ve yine Mayıs ayında ölümsüzlüğe ulaşan Nurhak kahramanları Sinan Cemgil, Kadir Manga ve Alpaslan Özdoğan ile Kürt özgürlük hareketinin seçkin kadrolarından Haki Karer sahşında özgürlük, devrim ve sosyalizm kavgasında ölümsüzlüğe ulaşanlar için yapılan bir dakikalık saygi duruşu ile başlatıldı. Ardından, devrimci önderlere ve tarihsel sürecine ilişkin bir konuşma yapıldı.
Konuşmada özetle, 60'lı ve 70'li yıllara damgasını vuran devrimci hareketin ve bu hareketin önderlerinin yaşadıkları tarihsel dönem içinde ele alındıklarında doğru değerlendirilebileceği söylendi. Zira bu kuşağın dönemin toplumsal-siyasal ortamı içinde şekillendikleri belirtildi.
Bu çerçevede, sözkonusu yükseliş dönemlerinden, bu dönemdeki sosyal-siyasal gelişmelerden bahsedildi. Süreç, 71 devrimci hareketinin mayalanış ve ortaya çıkışına bağlandı. 60'lı yılların sonuna dek sol harekete burjuva sosyalizminin egemen olduğunu ancak dönemin devinimlerinin kaçınılmaz olarak devrimcilik ve reformizm ayrışmasını dayattığı ifade edildi. Sonuçta, düzeni ve toplumu kendi temelleri üzerinde reforme etmekle kendisini ifade eden burjuva sosyalizmden, somut ifadesiyle TİP'in parlamenterist çizgisinden ve Mihri Belli önderliğindeki MDD anlayışı ve pratiğinden kopuşun yaşandığı vurgulandı. Bu kopuşun ilk olması itibariyle anlamlı ve değerli olduğu belirtildi.
Bu kopuşun devleti cepheden karşıya alışı, ilk kez şiddete dayalı devrim fikri ve pratiğini Türkiye topraklarına getirişi ile devrimci bir kopuş olduğu söylendi. Denizler'in ve diğer devrimci önderlerin bu devrimciliğin en seçkin temsilcileri olduğu belirtildi. Devamında, devrime ve sosyalizme ait birer dava adamı olduklarının altı çizildi. Birer dava adamı olarak yaşadıkları ve günü geldiğinde de birer dava adamı olarak tereddütsüzce kendilerini feda ettikleri belirtildi. Bu özellikleriyle sonraki kuşaklara örnek olduklarına ve çok önemli bir miras bıraktıklarına dikkat çekildi.
Konusmanın son bölümünde ise, geçmiş dönemin devrimciliğinden kalıcı olan özelliklerin bugüne aktarıldığı anlatıldı. Fakat öte yandan, bu devrimciliğin devrimci bir temelede aşıldığı, sınıf devrimciliği biçiminde geliştirilip daha da anlamlı hale getirildiği açıklandı.
Konuşma, devrimci önderlerin ve devvrimci anılarının ancak onların doğru ve tam biçimde anlaşılıp aşılmasıyla olabileceğinin altı çizildi.
Kısa bir aradan sonra tek tek kişilere söz verildi. Söz alanlar görüşlerini açıkladılar ve çeşitli sorular sordular. Etkinlik konuşmacı yoldaşın bu sorulara ilişkin açıklamalarıyla sona erdi.
Kızıl Bayrak / Paris
