Çiçek’ten terör edebiyatı

  • Arşiv
  • |
  • Düzen cephesi
  • |
  • 25 Eylül 2012
  • 08:37

(25.09.12) – Türkiye’de devletlilerin dönüp dönüp terörden dem vurması devlet geleneğidir. Her fırsatta terörden bahseder, devrimci, demokrat, yurtsever değerleri karalamaya çalışırlar. Cemil Çiçek de bu konuda hatırı sayılır bir üne sahip. Çiçek son olarak da '68 devrimci gençlik hareketini karalamak için harekete geçti. Çiçek bununla birlikte Türkiye’deki “terör örgütleri”nin fazlalığından da dem vurdu.

Bugün olduğunu iddia ettiği demokratik ortamı savunmak için 68’i karalamaya çalışan Cemil Çiçek şunları söyledi: “68'den itibaren, kalem, çanta yerine, keser sapı, sopayla bir yerlere gitmeye çalıştık. Bu işlerin yanlış olduğunu fazla söyleyen olmadı. Tam tersi, 'O taraftan, bu taraftan ol' diye söyleyenler olurdu. O sopa kafi gelmedi, sonra silahlar konuşmaya başladı”

Çiçek’in bu sözleri 68’in devrimci geleneğini karalarken kendilerinin devrimcilere karşı ellerinde sopalarla beklediğinin de itirafı aslında. Ama Çiçek’in terör demagojileri bununla da sınırlı kalmadı. Çiçek Tansu Çiller’in “alfabenin 29 harfinden oluşan terör örgütleri” sözünü hatırlatırcasına “konserve çeşidinden daha fazla terör örgütü çeşidi var” dedi.

Çiçek ayrıca “Sadece etnik, bölücü değil, başka türlü terörle de uğraşıyoruz” dedikten sonra “cezaevlerindeki örgütler” diyerek belli ki devrimci güçleri hedef aldı. Çiçek’in konuşması bu örgütlere karşı araştırmalar yapılması ve çok yönlü mücadele edilmesi çağrıları ile sürdü.

Çiçek’in devlet için rasgele bir isim olmadığı düşünüldüğünde bu konuşmanın da hiç de tesadüf olmadığını görmek gerekir. Zira toplumsal sorunlar tırmanıp işçi ve emekçiler düzenden kopma eğilimi gösterdiğinde burjuvazisi devrimcilerin yeniden umut olmasından da korkmaya başlarlar. İşte bu gibi açıklamalar, bu korkunun dolaysız sonucudur.