Bursa’da iki 1 Mayıs

  • Arşiv
  • |
  • Sınıf Hareketi
  • |
  • Eylem/Etkinlik
  • |
  • 01 Mayıs 2012
  • 20:12

(01.05.12) - Bursa’da bu yıl iki 1 Mayıs kutlaması gerçekleştirildi. Her iki 1 Mayıs gösterisi de Kent Meydanı’nda yapıldı. İlkini Türk-İş ve Türk Kamu-Sen, ikincisini ise KESK, TMMOB, TTB’nin Bursa şubeleri organize etti. Toplamda onbinlerce işçi, emekçi ve gencin katıldığı 1 Mayıs gösterileri, farklı iki ayrı politik atmosferde gerçekleşti. Sendikal bürokrasinin boy gösterdiği ilkine şovenist, ikincisine ise devrimci politik bir atmosfer hakimdi.

Şoven ve renksiz bir 1 Mayıs

İlk 1 Mayıs kutlaması için saat 10.30’da Stadyum’da toplanıldı. En önde büyük boy bir Türk bayrağının taşındığı yürüyüş kolunun önünde giden Türk Metal’e ait ses aracından, sürekli olarak onuncu yıl marşı gibi gerici marşlar çalınırken tek bir kez dahi 1 Mayıs Marşı çalınmadı.

Kortejin ön sırasında aralarında Türk-İş yöneticileri ile Bayram Meral gibi milletvekillerinin de olduğu bir grup yürüdü. Bu grubun arkasında sendika kortejleri geliyordu. En önde yürüyen Türk Metal alanın en kitlesel kortejlerinden birini oluşturuyordu. Zaten Türk-İş’in Bursa’yı tercih etmesinin nedeni biraz da Türk Metal’e Bosch’tan dolayı destek vermekti. 1 Mayıs’ı bir gövde gösterisine dönüştürmek isteyen Türk Metal’in pankartları ve sloganları buna uygun olarak tasarlanmıştı. Öyle ki en önde taşınan pankartların büyük bölümü Bosch’la ilgiliydi. Ancak “Bosch işçileri” imzalı bir pankart yoktu. Ancak Tofaş, Renault, Grammer, Delpi, Valeo, Cansan Alimünyum, STG Sıla Teknik, Çelikpan, Tiberina Otomotiv, Komvek (grevlerinin 12. günündeler), Yazaki, Ficosa çalışanları imzalı pankartlar açıldı. Bu fabrika pankartları içerisinde Tofaş pankartı arkasında yaklaşık 150 kişi yürürken, Renault pankartı arkasında en fazla 50 kişi vardı. En kitleseli ise yaklaşık 250 kişinin yürüdüğü Grammer kortejiydi. Delpi kortejinde Türk Metal’i destekleyen sloganlar öne çıkarken, Komvek pankartı arkasında yürüyen işçiler diğerlerine göre coşkularıyla öne çıkıyordu. Yazaki işçileri ise fabrikanın adını sloganlaştırarak diğerlerinden ayrılıyordu. Yaklaşık 2 bin 500’ü bulan Türk Metal kortejinde cansız ve durağan bir hava vardı.

Türk Metal’den sonra en kitlesel sendika kortejleri Tes-İş ile Yol-İş’e aitti. Bu sendikaların kortejlerinde ülkenin birçok ilinden gelen şubeler vardı. Yol-İş’in özellikle Ankara Şubeleri’ne ait kortejlerde hükümet ve IMF karşıtı sloganlar dikkat çekiyordu. Tes-İş’in ise özellikle Yatağan ve Soma Şubeleri kitlesel bir katılım sağladılar. Dağınık yürüyen Yatağan Şube kortejinde AKP karşıtı sloganlar öne çıkıyordu. Kortejin önünde “Özelleştirmeye hayır” yazılı bir pankart taşındı.

Bu ikisi kadar olmasa da yine Teksif de kitleselliğiyle öne çıkan sendikalardandı. Bu sendikanın Pilot Sanayi ve Aydın Şubeleri özellikle kitlesel bir katılım sağladı.

Kristal-İş Bursa Şubesi’nin canlı, coşkulu bir korteji vardı. TÜMTİS’in korteji de yine canlılığı ve coşkusuyla öne çıkıyordu. Ayrıca “Ortadoğu’da savaşa, işgale, katliamlara son” pankartı da dikkat çekiyordu. TÜMTİS’in hemen arkasından yürüyen Tek Gıda-İş Mustafakemalpaşa Şubesi’nin 20 kişilik cansız bir katılımı vardı. Onu ise Bursa ve Bandırma Şubeleriyle katılan Petrol-İş izledi. Petrol-İş’in katılımı sınırlıydı. Tez-Koop-İş Bursa Şube de yine sınırlı bir katılım gösterdi. İstanbul şubelerinin ağırlığını oluşturduğu nispeten kitlesel bir katılım gerçekleştiren Koop-İş Sendikası’nın kortejinde sürekli slogan atılsa da cansız bir hava vardı. Türkiye Maden-İş kortejinde baretli yürüyen işçiler kortejin görselliğini güçlendirdiler. Kortejde yaklaşık 150 işçi yürüdü.

Demiryol-İş, Haber-İş, Dok Gemi-İş, Basisen, Tarım-İş, Ağaç-İş, Sağlık-İş gibi sendikalar (özellikle sonuncular) ise sembolik bir katılım gösterdiler.

Katılımın ana gövdesini oluşturan Türk-İş’in arkasından sıralanan Türkiye Kamu-Sen korteji ise yaklaşık 200 kişiden oluşuyordu. Kamu-Sen’liler üçerli yürüyerek uzun bir kortej oluştursalar da cansız bir görüntü sunuyorlardı.

Hak-İş ise Bursa’dan Hizmet-İş, Çelik-İş ve Öz Gıda-İş şubeleriyle toplamda 100 kişi yürüdü.

Bu 1 Mayıs gösterisinin tek politik kortejleri İP ve Has Parti’ye aitti. İP’in gençlik kolu TGB nispeten canlı bir görüntü veriyordu.

Alanda Türk bayraklarının yoğunluğu dikkat çekerken kürsüdeki konuşmalara da şoven bir ton başından itibaren damgasını vurdu. Program ölen polisler de içerisinde olmak üzere “şehitler” için yapılan saygı duruşu ve İstiklal Marşı’yla başladı.

İlk konuşmayı Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu yaptı. Konuşmasında ekonomik büyümeden artık işçilerin de pay alması gerektiğini vurgulayan Kumlu, işçilerin “bu vatan için askerlik de dahil her türlü görevi” tam olarak yerine getirdiğini ancak pay almaya gelince unutulduklarını söyledi. Kumlu’nun konuşması içerisinde kitlenin sloganlarla ve yoğun alkışlarla katıldığı yegane bölüm kıdem ve esnek çalışmayla ilgili bölüm oldu. Kumlu’nun kıdem tazminatına dokunulmasını grev nedeni saydıklarını vurgulaması alanda alkış ve sloganlarla karşılandı. Kumlu konuşmasında ayrıca Bosch sürecine de değinerek Türk Metal’e arka çıktı ve Birleşik Metal’i isim vermeden “yabancı sermayenin oyuncağı” olmakla suçladı.

Kumlu’nun konuşması sırasında Yol-İş kortejinden bir grup kürsüye yaklaşarak taşeronluk, eşit işe eşit ücret gibi konularla ilgili sloganlar attılar. Alanda toplam kitle içerisinde en canlı olanları da onlardı.

Kumlu’nun konuşmasının ardından kitle büyük ölçüde dağıldı. Bu nedenle Türk Kamu-Sen Başkanı İsmail Koncuk hemen hemen boş bir alana konuştu. Konuşmasında bolca terör edebiyatı yapan Koncuk’un konuşmasıyla şovenizm tavan yaptı.

Miting bu konuşmanın ardından bitirildi.

Bu ilk mitinge 10 bini aşkın kişi katıldı.

Devrimci ve coşkulu 1 Mayıs!

Devrimci bir politik havada gerçekleşen ikinci 1 Mayıs gösterisi için toplanma saati 14.00’dü. Yürüyüş kolunun en önünde ’77 1 Mayıs’ında katledilen işçilerin fotoğraflarını, arkasında ise gösteriyi organize eden kurumların ortak imzalarını taşıyan “Yaşasın 1 Mayıs” yazılı başka bir pankart taşındı.

Yürüyüş kolunun ön sırasında KESK’e bağlı sendika şubeleri sıralandı. KESK kortejinin ana gövdesini Eğitim-Sen Şubeleri oluşturdu. “Ortadoğu’da savaş istemiyoruz”, “Zam, zulüm, işkence işte AKP”, “Grevli, toplusözleşme hakkı” taleplerinin yazıldığı pankartlar dikkat çekti. Eğitim-Sen’in ardından SES üyeleri yürüdü. “Sağlık emekçilerine yönelik şiddeti kınıyoruz” pankartıyla yürüyen SES, Eğitim-Sen’den sonra en kitlesel katılımı sağlayan sendikaydı. KESK kortejinde SES’i sırasıyla, BES, Kültür Sanat-Sen, Tüm Bel-Sen, ESM, Haber-Sen, Yapı Yol-Sen ve Tarım Orkam-Sen takip etti. Bu sendikalardan BES kitleselliğiyle öne çıkarken diğerleri ise yaklaşık 30’arlı kortejlerle yürüdüler.

“Faşizme karşı omuz omuza!”, “İşte 1 Mayıs, işte KESK!”, “Biji yek gulan!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği” gibi sloganların öne çıktığı KESK korteji genel olarak canlı ve coşkulu bir görüntü sundu. Özellikle Eğitim-Sen ve SES’te kadın emekçilerinin ağırlığı dikkat çekiyordu.

Yürüyüş kolu hareket ettiği sırada TÜMTİS korteji de karşı yönden gelerek kitleyi selamladı. Ailelerin katılım gösterdiği Tümtis kortejinde davul zurna eşliğinde halaylar çekiliyordu. TÜMTİS ilk 1 Mayıs mitingine göre daha yüksek bir katılım gösterdi. Petrol-İş üyeleri de flamalarıyla bu ikinci 1 Mayıs’a da katılım gösterdiler.

KESK’in ardından “AKP bizi susturamaz, direne direne kazanacağız” yazılı pankartıyla TMMOB yürüdü. Kortejin arkasından HES’lere ve çevre talanına karşı konuşmaların yapıldığı TMMOB öğrenci üyelerinden oluşan bir kortej yürüdü.

Bursa Tabip Odası da 25 kişilik temsili bir katılım sağladı.

“Eşit işe eşit ücret” pankartıyla yürüyen Nilüfer Belediyesi işçilerinin ardından DİSK’e bağlı sendikalardan Emekli-Sen, Sosyal-İş ve Dev Sağlık-İş kortejleri yer aldı. Emekli-Sen üyeleri diğerlerine göre daha coşkulu bir katılım gösterirken, Sosyal-İş üyeleri de “Taşeronu yeneceğiz” pankartıyla yürüdüler.

Kitlesel kortejleriyle yürüyen Alevi Dernekleri Platformu oldukça coşkuluydu. “Vur vur inlesin Tayyip dinlesin!” sloganını haykıran Aleviler 300 kişilik bir katılım sağladı.

Bunları “Kapitalizm kirletir” yazılı pankartıyla Doğa-Der, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Nilüfer Kent Konseyi izledi. Bu kortejlerin ardından “Özel yetkili mahkemeler kaldırılsın” yazılı pankartı ve anlamlı bir katılımla ÇHD Bursa Şubesi yürüdü. Ayrıca Livane gibi yerel dernekler ve platformlar da katılım gösterdi.

Sol gruplardan Halkevleri kitlesel bir katılım sağlarken, özellikle Liseli Genç Umut ve Öğrenci Kolektifleri görsellikleri ve kitlesellikleriyle dikkat çekti.

Düzen partisi CHP 1 Mayıs’a kitlesel bir katılım gösterirken özellikle gençlik ağırlıklı kortejleri ileri politik sloganlarıyla dikkat çekiyordu.

Devrimci güçlerden DHF kitlesel bir katılım sağlarken coşkulu bir korteje sahipti. DHF’nin ardından ise komünistler yürüdü.

“Sosyalizm için parti, sınıf, devrim” yazılı Marks, Engels, Lenin resimlerinin yer aldığı pankartla yürüyen BDSP’liler kızıl flamalar taşıdılar. İşçilerin belli bir ağırlık oluşturduğu BDSP kortejinin arkasında yürüyen Devrimci Liseliler Birliği ise “Özgürlük, devrim, sosyalizm” yazan Mahir, Deniz ve İbrahim’in resimlerinin yer aldığı bir pankart taşıdılar. BDSP ve DLB’nin pankartları dışarıdan da oldukça ilgi gördü.

Devrimci kortejlerin ardından HDK bileşenleri yürüdü. Bileşenler içerisinde en kitlesel katılımı 300 kişilik kortejiyle BDP sağlarken onu EMEP ve Partizan izledi. HDK kortejinde ayrıca ESP, SODAP, EDP, EMEP yürüdü. Ardından ise SDP ile Dev-Lis korteji yürüdü. Yürüyüş kolunun en sonunda ÖDP ve Gençlik Muhalefeti yer aldı. Gençlik Muhalefeti kitlesel ve coşkulu katılımıyla dikkat çekti.

Bursaspor taraftarları da mitinge katılım gösterdiler.

Mitinge 10 bine yakın kişi katılırken, gençlik kortejleri coşkuları, görsellikleri ve kitlesellikleriyle dikkat çektiler.

Kortejlerin alana girişi sırasında 1 Mayıs ve politik gündemiyle ilgili konuşmalar yapıldı, bütün kortejler tek tek selamlandı. Tüm program boyunca da 1 Mayıs marşı başta olmak üzere devrimci marşlar çalındı.

“İş cinayetlerinde ve ’77 1 Mayıs’ında ölenler için” yapılan saygı duruşunun ardından konuşmalara geçildi.

KESK Şubeler Platformu ve TMMOB adına yapılan konuşmalarda, zamlar, iş cinayetleri, emperyalizme taşeronluk, 4+4+4 düzenlemesi, sahte sendika yasası, faşist baskı ve terör, Kürt sorunu, Sivas katliamı, kadına yönelik şiddet ve tecavüz gibi konulara değinildi. Hükümetin bu konularla ilgili sorumluluğuna dikkat çekildi. Konuşmalarda 1 Mayıs’taki ayrışma konusuna değinilerek sorunun diğer sendikalardan kaynaklandığı vurgulandı.

Konuşmaların ardından sahne alan müzik grubunun söylediği marşlar ve şarkılar eşliğinde halaylar çekildi. Genel olarak coşkulu ve politik bir havada geçen 1 Mayıs mitingi böylelikle sona erdi.

Kızıl Bayrak / Bursa