Bu Roboski paketini alır mısınız?- Ezgi Başaran

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 16 Mayıs 2012
  • 03:31

Roboski katliamı tuhaf bir kurdeleye sarılarak paketleniyor. Şimdi biz bu paketi beğenip alıyor muyuz, başucumuza koyup hor hor uyuyor muyuz?

34 Roboski köylüsünün bombalanarak öldürülmesiyle ilgili soruşturma 141’inci gününde tuhaf bir hal almaya başladı. Tam da beklediğim şekilde. Son birkaç gün içinde ortaya dökülen iddiaları sıralayayım, siz de bir bakın:

***

Adalet Bakanı Sadullah Ergin geçen cumartesi günü (13 Mayıs), Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde düzenlenen bir konferansta konuştu. Söz Uludere’ye geldi: “Bu operasyonel bir hata mıdır? Yoksa terörle mücadeleyi sabote etmek isteyenlerin düzenlediği bir kurgu mudur? İstihbarat notları MİT tarafından mı verilmiştir? MİT’in böyle bir bilgi göndermediğine dair net açıklama yapıldı.”

***

Bu açıklamanın yayımlandığı günün hemen ertesinde (14 Mayıs) Yeni Şafak’ta Ankara temsilcisi Abdülkadir Selvi’nin çok ilginç bilgiler içeren haberi manşet yapılmıştı. Önemli bölümleri şöyleydi: “Hedef, Uludere’nin çocukları değil, Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Necdet Özel... Genelkurmay Komuta Kontrol Daire Başkanı Tuğgeneral Cüneyt Kavuncu, Heron görüntülerinin incelendiği birimin başındaki kişi. Ayrıca Uludere olayından sonra sürpriz biçimde istifa etmesi de soru işaretlerine yol açmış, ancak sağlık nedeniyle izah edilmeye çalışılmıştı. Kavuncu’nun raporundan sonra operasyon başlıyor ve Hava Kuvvetleri’nden talepte bulunuluyor. Hava Kuvvetleri’nin bilgisi oluyor ama Hava Kuvvetleri Komutanı Mehmet Erten’in Genelkurmay Başkanı Özel’i bilgilendirmediği ortada.”

***

Habere göre aylardır tekrarladığımız iki sorunun cevabını bulmuş olmalıyız: Roboskililerin terörist olduğuna dair karar Tuğgeneral Cüneyt Kavuncu’ya ait. ( Kavuncu’nun bu nedenle istifa ettiği teyit edilemiyor.) Birinin de bombalama emrini vermesi lazım. Yine habere göre bu emrin sahibi de Hava Kuvvetleri Komutanı Mehmet Erten. Selvi’yi bu haberi için kutladım çünkü bugüne dek ilk kez üst düzey askerlerin adını duyuyorduk. Fakat aynen kendisine de söylediğim gibi, anlayamadığım noktalar var: Selvi, İçişleri Bakanı Şahin’in Uludere olayından ertesi sabah 06.00’da haberi olduğunu ve Başbakan’a da Şahin’in haber verdiğini yazıyordu. Çünkü –yine habere göre- Meclis’ten geçen sınırötesi operasyon tezkeresi (17 Ekim 2011’de 5. kez 1 yıl süreyle uzatılmıştı) sayesinde her operasyonda Başbakan’a sorulmuyordu. Peki...

***

Birinci soru: Şırnak Valisi Vahdettin Özkan vurulanların Roboskili köylüler olduğunu aynı gece 23.00’te tespit ediyor ama bu bilgiyi sabaha kadar kendisine mi saklıyor?
İkinci soru: 21 Aralık’ta, yani katliamdan bir hafta önce Feyman Hüseyin’in bir grupla eylem yapmak üzere Roboski’den giriş yapacağı bilgisi gelmişti. PKK’nın ikinci önemli adamının içinde olduğu bir gruba operasyon düzenlemenin siyasi sonuçları vardır. Böyle bir operasyondan Başbakan’ın haberi nasıl olmaz? Hele de (kendisinin de kabul ettiği gibi) MİT’ten böyle bir bilgi 1 hafta önce geldiyse...
Üçüncü soru: Tüm bunlar olurken, yani F-16’lar sınır dışına bomba atarken (AKP vekili Şamil Tayyar’ın iddia ettiği gibi) Genelkurmay Başkanı haberdar edilmez mi? Edildiyse, en üst rütbeli kişi olarak emir sorumluluğu ona ait değil midir?
Dördüncü soru: Diyelim ki derin bir yapılanma var ve Adalet Bakanı’nın da ima ettiği gibi ‘terörle mücadelemize sabotaj’ yapılıyor... Öyleyse Başbakan niçin olay sonrasında ordumuza teşekkür etti?

Hava Kuvvetleri Komutanı niçin hâlâ görevde?
Beşinci soru: Eğer bir ülkede 34 vatandaşın öldüğü bir operasyondan Başbakan’ın, İçişleri Bakanı’nın, Genelkurmay Başkanı’nın haberi olmuyorsa dükkânı kapatıp gitmeyi düşünürler mi?

Altıncı soru: Eğer 5. kez süresi uzatılan sınırötesi operasyon tezkeresi orduya böyle bir başına buyrukluk alanı açıyorsa o Meclis’in tüm mebusları kafalarını ceylan derili turuncu koltuklara gömüp bundan böyle tersten oturmayı uygun bulur mu?
Dediğim gibi tuhaf şeyler oluyor. Roboski katliamı tuhaf bir kurdeleye sarılarak paketleniyor. Şimdi biz bu paketi beğenip alıyor muyuz, başucumuza koyup hor hor uyuyor muyuz?

Radikal / 16.05.12