Açlık tavan yapıyor

  • Arşiv
  • |
  • Sınıf Hareketi
  • |
  • Değerlendirme
  • |
  • 13 Mayıs 2012
  • 09:11

 (13.05.12) - Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR) Mart ayı için açlık ve yoksulluk sınırının verilerini açıkladı.

TÜİK Hanehalkı Harcama Kalıbı, TÜİK Madde fiyat ortalamaları ve 4 kişilik bir ailenin sağlıklı bir biçimde alması gereken kalori miktarı üzerinden hesaplanan beslenme kalıbı dikkate alınarak hazırlanan raporun sonuçlarına göre, 4 kişilik bir aile için açlık sınırı 1047 TL, yoksulluk sınırı ise 3312 TL olarak ortaya çıkıyor.

Araştırmanın sonuçlarına göre sağlıklı beslenmek için yetişkin bir kadının yapması gereken günlük harcama tutarı 9,01 TL olurken, bu rakam yetişkin bir erkek için 9,28 TL, 15-19 Yaş erkek çocuk için 9,82 TL, 4-6 yaş bir kız çocuğu için 6,80 TL. Buna göre 4 kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için yapması gereken günlük gıda harcaması 34,92 TL.

Yoksulluk sınırı aylık 3312 TL

Aynı hesaplamaya göre 4 kişilik ailenin sağlıklı beslenmek ve asgari gereksinimlerini karşılayabilmek için yapması gereken asgari harcama tutarı ise aylık 3312 TL'dir. Gıda, içecek vb. için ayırılması gereken tutar 1047 TL, giyim ve ayakkabı için ayırılması gereken tutar 207 TL’dir. Diğer harcama kalemleri ve ayırılması gereken tutarlar ise şöyledir: kira, su, elektrik vb. için 937, mobilya, ev bakımı vb. için 190, sağlık için 74, ulaştırma için 323, haberleşme için 142, eğlence ve kültür hizmetleri için 73, eğitim için 65, lokanta, yemek, otel vb. için 137, çeşitli mal ve hizmetler için 117 TL.

Asgari ücret, açlık ve yoksulluk miktarının altında

Yıllık olarak (geçtiğimiz yılın aynı ayına göre) açlık sınırı 84 TL, yoksulluk sınırı ise 265 TL artış gösterdi. 2012 yılında asgari ücret ise bir önceki yılın aynı ayına göre asgari geçim indirimi dahil, 630 TL’den 701’TL düzeyine yükselmişti. 71 TL’lik bu artışa göre asgari ücret ile açlık sınırı ve yoksulluk sınırı arasındaki fark iyice açılmış durumda.

Ücretler asgari, sömürü azami; bu devran böyle gitmeyecek!

İşçi sınıfının örgütsüzlüğünden güç bulan sermaye devleti, milyonlarca insanı, açlık ve ölüm sınırı arasında yaşatacak kadar pervasızlaşmaktadır. İşçi sınıfının örgütlerinin başına çöreklenmiş ağalar zaten onların işlerini oldukça kolaylaştırmaktadır. Bundan dolayı işçi için, sömürü ve kölelik koşulları artmakta, insanca yaşam koşulları ise giderek azalmaktadır. Sermaye ve devleti her fırsatta işçi ve emekçinin haklarını gaspetme peşindedir. O nedenle işçi ve emekçilerin yürütecekleri örgütlü mücadele yaşam koşullarını düzelmesinde belirleyicidir. İşçi sınıfı ancak örgütlü ve eylemli gücü sayesinde insanca çalışma ve yaşama koşullarına sahip olabilir. Fabrikalarda, işyerlerinde taban örgütlenmeleri-komiteler halinde bu gücü açığa çıkarmalı, haklarımızı söke söke almalıyız.