Açlık grevi 41. gününde

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Devlet terörü
  • |
  • 22 Ekim 2012
  • 13:23

(22.10.12) – Kürt siyasi tutsaklarının başlattığı açlık grevi, 41. gününüde desteklerle sürüyor. Son olarak açıklama yapan TAYAD ve DİSK, “Tutsakların talepleri kabul edilsin!” dedi.

Ekici: Hükümet, bir an önce insani ve demokratik talepleri karşılamalı!

DİSK adına açıklama yapan Genel Başkan Erol Ekici, açlık grevinin tutsaklar için kritik bir eşiğe dayandığını, ancak hükümetten hala ses çıkmadığını belirtti. Ekici'nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “AKP geçmişten 'ders çıkartmak' değil, iktidarlarını tamamen tesis etmek ve “nihai” zaferlerini ilan etmek için büyük bir engel olarak gördükleri Kürt muhalefetini ortadan kaldırmak istiyor. Seçilmiş yüzlerce insanı ve Kürt siyasetinde demokratik mücadele veren binlerce insanı cezaevlerine doldurmanın; silah ve şiddetle kazanamayacaklarını bildikleri bir savaşı yükseltmenin; yeni ölümlere, acı ve gözyaşlarına davetiye çıkarmanın başka bir anlamı yok!.. AKP, kendi iktidarını sağlamlaştırmanın yöntemini, muhalefetin “fiziki” olarak ortadan kaldırılmasında görüyor.”

TAYAD: Tutsakların talepleri kabul edilsin!

Dün yüptığı açıklamayla açlık grevindeki PKK ve PJAK tutsaklarının taleplerinin kabul edilmesini söyleyen TAYAD, AKP'nin açlık grevini destekleyenlere saldırmaktan da vazgeçmesi gerektiğini belirtti.

Tutsakların taleplerinin kabul edilmesinin vurgulandığı açıklamada şu maddeler sıralandı: “Birincisi; Abdullah Öcalan 88 yıldır imha, inkar ve asimilasyon politikalarıyla yok edilmek istenen Kürt halkının “Önderim” diye kabul ettiği bir liderdir. Kürt halkının 'önderim' diye kabul ettiği Öcalan’ın, İmralı gibi her şeyden tecrit edilmiş bir adada tutsak edilmesi gayrımeşrudur. 13 yıldır İmralı’da bir adada insanlıkdışı koşullarda tecrit edilen Öcalan’ın tutsaklığına son verilmelidir.

İkincisi; Bir halkın kendi anadiliyle konuşması, anadilde eğitim görmesi en meşru en temel, insani, demokratik hakkıdır. Kürt halkının, cumhuriyetin başından beri anadilde konuşması, anadilde eğitim görmesi küçük burjuva diktatörlüğü ve oligarşik diktatörlük tarafından engellenmiştir. Kürt halkının anadilinin yasal güvence altına alınması ve anadilde eğitim talebi kabul edilmelidir.

Üçüncüsü; Kürt halkının hastanelerde, mahkemelerde, devlet dairelerinde anadilini konuşması ve anadilde hizmet alması en meşru ve temel hakkıdır. Tutsakların anadilde savunma talepleri de meşru ve demokratik bir taleptir, kabul edilmelidir.

Dördüncüsü; AKP iktidarı tecrit, işkence, katliam ve her türlü zulüm politikalarından vazgeçmelidir.”