4+4+4 = “Sorgulamayan, sömürülen” dindar nesil projesi

  • Arşiv
  • |
  • Gençlik Hareketi
  • |
  • Liseli Gençlik
  • |
  • 19 Ekim 2012
  • 13:52

AKP’nin dindar nesil yetiştirme seferberliğinin bir adımı olan “4+4+4 sistemi” okulların açılmasıyla büyük bir kargaşaya neden oldu. Düz liselerin öğrencilerden ve velilerden habersiz bir gecede imam hatibe çevrilmesi, öğrencilerin farklı okullara dağıtılması, seçmeli din dersi uygulaması büyük tartışmaları da beraberinde getirdi.

İmam hatip seferberliği

Okullar açılmadan yaklaşık bir ay önce imam hatip okullarının yaygınlaştırılması için doğrudan AKP’li bakanlar tarafından çağrılar yapıldı. Bu fırsatın kaçırılmaması gerektiği söylenirken “İmam hatipleri doldurmalıyız” denildi. Bunu söyleyen AKP’lilerden birinin torununun ise Fransız Lisesi’ne kayıt yaptırması emekçi çocuklarına empoze edilen düşünceler bir yana vekillerin çocuklarının elit liseleri tercih ettiğini gösterdi.

İdari makamlar da tam bir seferberlik içine girdi. Valilikler, kaymakamlıklar, il milli eğitim müdürlükleri imam hatiplere kayıtları yükseltmek için barınma, beslenme gibi olanakların karşılandığı çalışmalar yürüttü. Öğrencilere burs dahi verildi.

İstanbul’dan Ankara’ya birçok okul öğrencilerden habersiz imam hatibe çevrilirken, öğrenciler evlerinden kilometrelerce uzak okullara gönderildi. Kimi yerlerde veliler ve öğrenciler yaptıkları eylemlerde okullarını geri de kazandılar.

Fakat AKP’nin “büyük rağbet var” dediği imam hatipler boş kaldı. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, 73 imam hatip okulunda kontenjanların boş kaldığını ve okulların kapatılarak eski haline döndürüleceğini açıkladı.

Din dersi sayısı fen dersinden fazla

4+4+4’ün uygulanmaya başlanmasıyla birlikte öğrencilere okutulacak dersler ve derslerin yıllık saatleri ise ayrı bir skandal. Eğitim-Sen tarafından yapılan açıklamada, yeni sistemle dini derslerin bu sene 140 saate çıktığı, Fen Bilgisi dersinin ise 108 saat olduğunu belirtildi.

Seçmeli mi zorunlu mu?

Zorunlu 2 saatlik Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin yanına gelen seçmeli dini derslerle beraber, haftalık dini derslerin 8 saate çıkması ise cabası. Bu sistemi savunanların ileri sürdükleri “kimseyi din dersi seçmeye zorlamıyoruz” yalanlarının ise gerçek hayatta bir karşılığı yok. Çünkü; 30 küsür seçmeli dersin birçoğu (Hz. Muhammed’in hayatı, Kuran-ı Kerim vs. dışındakiler) “yeterli talep yok” denilerek açılmadı. Öğrenciler de mecburen bu dersleri seçmek zorunda kaldı. Böylece seçmeli gibi duran uygulama fiilen zorunlu hale geldi.

Bilim yerine dinin eğitimde egemen kılınmasının amacı Erdoğan’ın açıktan ifade ettiği gibi dindar bir nesil yetiştirmektir. “Şükretme” kültürüyle hakkını aramayan, biat eden bir nesil. Çünkü burjuvaların çocukları bizim ailelerimizin 1 aylık maaşlarını bir gecede bir eğlence yerinde harcayabiliyor. Çünkü burjuvalar işçi ve emekçilerin yarattıkları zenginlikler üzerinden ceplerini dolduruyor, günlerini gün ediyor. Servet-sefalet kutuplaşması artarken sömürü karşınsında itaat eden bireyler yetiştirmek gerekiyor. Bu da kendisini ‘dindar nesil yetiştirme’ projeleri üzerinden ortaya koyuyor.

(Liselilerin Sesi, sayı 46, 15 Ekim-15 Kasım 2012)