17 Kasım “topyekün direniş günü” çağrısı!

  • Arşiv
  • |
  • Zindanlar
  • |
  • 15 Kasım 2012
  • 17:04

Açlık grevi eylemi kararlılıkla sürüyor...

(15.11.12) – Açlık grevindeki tutsakların sağlık durumları kötüleşirken hükümet taleplere kulaklarını tıkamayı sürdürüyor. Başta Kürt halkı olmak üzere tüm duyarlı kesimler ise tutsakların taleplerini daha gür haykırmak için yılmadan mücadele ediyor.

Kürt hareketi açlık grevi eyleminin taleplerinin kabul edilmesini haykırmak ve ölümler olmadan meşru demokratik hakların elde edilmesi için “serhıldan” çağrısını yineledi. Yapılan açıklamalarla 17 Kasım “Topyekûn Direniş Günü” ilan edilirken, hafta sonu boyunca kitlesel destek açlık grevi örgütleneceği duyuruldu.

Direnişe davet var!

BDP 17-18 Kasım’da, açlık greviyle dayanışma amacıyla kitlesel açlık grevi yapılacağını duyurmuştu. BDP tarafından dün parti örgütlerine yollanan genelgeyle, Cumartesi günü saat 10.00’da eş zamanlı basın açıklamalarıyla eyleme başlanacağını, hastalar, yaşlılar ve çocuklar dışında tüm kesimlerin katılımının istendiği ifade edilmişti.

Kürdistan Halk İnisiyatifi ise bugün yaptığı açıklamayla 17 Kasım’ı “Topyekûn Direniş Günü” ilan etti. “Kürdistan’ın özgürlüğünü garanti altına almanın yegane yöntemi serhıldanı büyütmek olacaktır” denilen açıklamada sömürgeciliğin tüm kurumlarının hedeflenmesi gerektiği belirtildi.

Yapılan açıklamada özellikle AKP şefi Erdoğan’ın açlık grevi karşısındaki tutumu eleştirilerek “Zaten fiiliyatta Kürt idamı ve Kürt katliamı faşist TC-AKP devletinin temel politikasıdır” denildi.

İnisiyatifin açıklamasında Kürdistan’daki sermaye devletine ait eğitim kurumlarına bağlanılmaması gerektiğinin ve Fethullah Gülen’e ait eğitim kurumlarının özel olarak hedef alınarak Kürdistan’dan sökülmesinin de gerekliliği vurgulandı. Ayrıca düzenin mahkemelerinin de işlevsiz bırakılması, vergi ödenmemesi gibi bir dizi çağrıda bulunuldu.

Açıklama Kürt halkının 17 Kasım Cumartesi günü “süresiz dönüşümsüz serhıldana” başlaması çağrısı ile noktalandı.

Açlık grevine yeni katılımlar!

Tutsakların başlattığı açlık grevi, dışarıdan da kitlesel destek bulmuş, geçtiğimiz hafta ise BDP’li vekillerin ve başkanların katılımıyla üst boyuta taşınmıştı. Bugün de sabah saatlerinde Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana süresiz dönüşümsüz açlık grevine başladığını duyurdu. Zana eylemini meclisteki odasında sürdüreceğini açıkladı.

Öğle saatlerinde ise aralarında KONGRA-GEL, KCK, PJAK ve KNK yöneticilerinin de bulunduğu birçok siyasetçinin Brüksel’de açlık grevine başladığı öğrenildi. Place du Beguinage’de başlayan eyleme katılanlar şöyle: KONGRA GEL Başkanı Remzi Kartal, KNK Başkanı Tahir Kemalizade, KCK Yürütme Konseyi üyesi Zübeyir Aydar, PJAK Başkanı Heci Ehmedi, Nizamettin Toğuç, gazeteci yazar Günay Aslan, yazar Derwiş Ferho, Celal Çortai, avukat Mahmut Şakar, sanatçı Seyitxan, Siyamend Moini.

Düzen cephesinde saldırı hazırlığı!

Tutsaklarla dayanışma büyürken düzen cephesinden de saldırı hazırlıkları sürüyor. Düzen bir yandan küfür ve hakarete sığınırken diğer yandan tutsaklara müdahale hazırlığı yaptığının işaretlerini veriyor.

Leyla Zana’nın başlattığı açlık grevinin ardından Kürtlere hakaret kervanına Egemen Bağış da katıldı ve Zana’yı şov yapmakla suçladı. Bağış “Belki de kadıncağızı böyle korkuttular ürküttüler o da kendi içerisinde bir imaj toplama çabası içine mi girdi” sözleriyle Erdoğan’ı aratmadı.

Bununla birlikte Diyarbakır ve Muş’tan tutsaklara yönelik müdahale hazırlıkları yapıldığına dair  bilgiler gelmeye devam ediyor. Diyarbakır’da “yangın tatbikatı” adı altında cezaevi avlusuna bir çok itfaiye aracı ve ambulans getirildi. Yine Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin bir katının boşaltıldığı, pencerelere tel örgü çekildiği ve kapı açma kollarının söküldüğü gelen haberler arasında. Yoğun güvenlik önlemleri alınan ve polis yığınağı yapılan hastanede özel güvenliklerin de uyarıldığı belirtiliyor.

Diyarbakır’ın ardından Muş Devlet Hastanesi’nde de 10 odanın boşaltıldığı ve bu odalardaki hastaların farklı katlara taşındığı belirtildi. Gelişmeler, sürecin bu seyri karşısında sermaye devletinin halen daha bildik hamleler dışında bir çıkar yol bulamadığını gösteriyor. Kürt hareketi ise önümüzdeki günlerde yükselteceği eylemlerle düzenin aczini arttırmaya hazırlanıyor.