LSG işçilerinin hafta sonu toplantısı

Güç abidesi olan ülkelerin bu koronavirüs döneminde insan hayatı ve sağlığı için ne denli sınıfta kaldıklarına işaret edildi. Tartışmaların sonunda, özellikle bu koronavirüs günlerinde işçi sınıfının örgütlenmesi ve gelecek olan saldırılara karşı mücadele etmesi gerektiğine vurgu yapıldı.

  • Mücadele postası
  • |
  • Dünya
  • |
  • 02 Haziran 2020
  • 21:00
ikon

Tüm dünyayı etkisi altına alan virüs salgını kuşkusuz en çok işçi sınıfını ve emekçileri olumsuz etkiliyor. Bu süreçte kapitalizmin insanlığa, işçi ve emekçilere verebilecek hiçbir şeyinin olmadığını bariz bir şekilde bir kez daha anlamış olduk. Koronavirüs salgını nedeniyle kısa çalışma döneminde olan biz LSG işçileri, son iki hafta sonunda onar kişilik guruplar halinde toplanarak, gündemi ve gelecek olan saldırıları konuşup değerlendirdik. 

Açılış konuşması yapan BİR-KAR İşçi Komisyonu’ndan bir yoldaş bu sömürü düzeninde, üreten işçi ve emekçinin kendi öz gücünden gayrı hayat hakkı bulmayacağına işaret ederek söze başladı. Virüsü büyük bir fırsata dönüştürecek olan büyük firmaların, acımasızca faturayı işçiye keseceğini, gelecek olan bu ağır saldırılara karşı örgütlü gücümüzü büyüterek mücadeleye hazır olmamız gerektiğini belirtti. Örgütlü olmanın önemine vurgu yapan İşçi Komisyonu sözcüsü, son iki yıldır gündemde olan LSG’nin satışı nedeniyle işçilerin inisiyatiflerini kullanarak çeşitli eylemlikler yapmış olmalarının ve verilen mücadelenin hiç küçümsenemeyeceğini dile getirdi. Bu haklı mücadelenin işçi ve emekçiler adına da son derece sevindirici olduğunu vurguladı. BİR-KAR İşçi Komisyonu adına yapılan konuşmayı LSG işçileri olarak büyük bir ilgiyle dinledik. Konuşmanın işyerinde yaşadığımız ve maruz kaldığımız sorunları tam olarak yansıtabilmesi bu ilgiyi sağlayan temel bir etkendi. 

Bu konuşmanın ardından karşılıklı tartışmalarla devam eden toplantıda, aramıza ilk defa katılan işçi arkadaşlar da vardı. Tek tek söz alarak konuşan işçi arkadaşlar, işyerinde iki ayrı sendikanın değil de tek sendika bünyesinde güç olmamızın önemine vurgu yaptılar. Bir LSG işçisi sendika ağalarının işçinin değil de patronların yanında yer alması, işçilerin geri oluşu ve verilen haklı mücadelede öncü işçi arkadaşların yanında yer almayışları gibi sorunlara değindi. Bu sorunlar üzerinden BİR-KAR İşçi Komisyonu’ndaki yoldaşlar tarafından son derece tatmin edici tartışmalar yürütüldü. Virüsü fırsata çevirerek her yıl işçiye ödediği 600 euroluk ikramiyeyi ödemek istemeyen patronuna haklıdır diyebilen işçi arkadaşların olduğunu söyleyen bir diğer BİR-KAR İşçi Komisyonu üyesi yoldaşın anlattıkları da ilgiyle dinlendi. 

Sohbet Almanya politikasından dünya politikasına geniş bir kapsamda devam etti. Tartışmalarda Amerikan polisinin, dünyanın gözü önünde siyahi bir insanı nefessiz bırakarak katletmesi ve sonrasında yaşanan olaylar da değerlendirildi. Güç abidesi olan ülkelerin bu koronavirüs döneminde insan hayatı ve sağlığı için ne denli sınıfta kaldıklarına işaret edildi. Tartışmaların sonunda, özellikle bu koronavirüs günlerinde işçi sınıfının örgütlenmesi ve gelecek olan saldırılara karşı mücadele etmesi gerektiğine, keza var olan işyerlerini koruyarak gelecek nesillere bırakabilmenin önemine vurgu yapıldı. 

Frankfurt LSG’den bir işçi