LSG işçilerinden Hessen parlamentosu önünde eylem

Frankfurt LSG işçileri iş güvencesi için bugün Hessen parlamentosu önündeydiler.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 05 Mayıs 2020
  • 21:52

Frankfurt’ta Lufthansa’ya bağlı LSG Sky Chefs işçileri bugün Wiesbaden’deki Hessen eyalet parlamentosu önünde bir eylem gerçekleştirdiler. Öncü işçilerin çağrısıyla parlamento önünde toplanan işçilere BİR-KAR ve Die Linke Hessen teşkilatı da destek verdi. LSG işçileri eylemde “LSG-Avrupa Lufthansa’da kalmalı! Devlet desteği, devletin söz hakkı olmasını da gerektirir!” yazılı pankart açtılar.

Lufthansa tekeli 2013 yılından bu yana LSG işçilerinin kazanılmış haklarına saldırıyor. Bu saldırı 2019 yılında firmanın satılacağı kararıyla bir üst seviyeye çıkarıldı. LSG işçileri ise sosyal hakların gaspına ve özellikle de satış kararına karşı taban inisiyatifine dayalı bir mücadele süreci başlattılar. Bu mücadelenin son iki yılda sınıf devrimcilerinin de yardımıyla daha tanımlı ve daha ileri bir düzeye çıkarılması çabası devam ediyor.

Lufthansa yakın zamanda, koronanın ön günlerinde, LSG’nin satılmasıyla ilgili yaşanan bir takım bürokratik ve finansal sorunları sebep göstererek, satış kararından vazgeçtiğini açıkladı. Fakat onlar bunu dillendirmeseler bile, bu kararın alınmasında LSG işçilerinin ortaya koydukları mücadele ile gittikçe gelişen taban inisiyatifi, örgütlülük ve yükselen bilinç düzeyinin önemli bir etken olduğunu belirtmek gerekiyor. İşçilerin tabandan gelişen mücadelesi, hiçbir şey yapmaya niyeti olmayan sendika bürokrasisini de harekete geçiren bir rol oynadı. Alanda örgütlü olan ver.di sendikasının bürokratları, göstermelik de olsa bir dizi eylem örgütlemek zorunda kaldılar.

Gelinen yerde, korona krizinin en çok etkilediği branşların başında havacılık geliyor. Lufthansa durmadan iflasın eşiğinde olduğunu söyleyerek, devletin yapacağı yardımların miktarını arttırmaya çalışıyor. Bunun için, Germanwings gibi kendisine bağlı bazı havacılık şirketlerini kapatarak veya satışa çıkararak, şantajvari yollara başvurmaktan da geri durmuyor. Basına sızan bilgilere göre devletin Lufthansa’ya 10 milyar euro yardım yapacağı söyleniyor. (Lufthansa ile Hessen eyalet yönetimi arasında yapılan pazarlıklar şeffaflıktan uzak olduğu için bu bilgi teyit edilemiyor.) Bunun yanı sıra Lufthansa, LSG ve kendisine bağlı başka bazı yan kuruluşların devlet tarafından kamulaştırılmasını da talep ediyor. LSG hakkında yeni spekülasyonların dolaşması, iş güvenliği ve kazanılmış haklar konusunda işçilerde yeni kaygılara ve belirsizlere yol açıyor.

İşçiler bugünkü eylemle Lufthansa tekelini uyararak, yaşamları, hakları ve gelecekleriyle ilgili yaratılan belirsizliklere son verilmesini, LSG’nin Lufthansa’da kalmaya devam etmesini talep ettiler. LSG işçileri, firmanın kamulaştırılmasına karşı olmadıklarını, fakat eğer kamulaştırılacaksa, devletin şirketin yönetiminde söz hakkı olması gerektiğini söylüyorlar. Yani işçiler, devletin Lufthansa’ya para vererek kenara çekilmesini değil de şirket yönetiminde devlet bürokratlarının da olmasını, böylece haklarının bir nevi devlet tarafından “garanti” altına alınmasını talep ediyorlar. Böylesi bir talebin çözüm olup olamayacağı tartışması bir yana, işçilerin hakları konusundaki duyarlılıklarını korumaları, dahası bu koşullarda eskisinden daha kalabalık bir eylemle taleplerini dile getirmeleri oldukça anlamlı ve olumludur.

Eylemde Die Linke adına da bir konuşma gerçekleştirildi. Partinin eyalet yönetimi adına yapılan konuşmada, Lufthansa tekeli ile eyalet yönetimi arasında yapılan görüşmelerin hangi şartlara bağlı olarak yapıldığının bilinmediğini, alınan kararlar ne olursa olsun LSG işçilerinin yanı sıra diğer tüm çalışanların haklarının ve iş güvencesinin korunması gerektiği ve her zaman LSG işçileriyle dayanışma içerisinde olunacağı ifade edildi.

Mücadelenin her aşamasında LSG işçilerinin mücadelesine omuz veren BİR-KAR da bugünkü eyleme pankartı, bayrakları, dövizleri ve önlükleriyle katılarak destek verdi. “Sömürüye, baskıya ve sosyal hak gasplarına karşı mücadeleye!” yazılı pankartın taşındığı eylemde, BİR-KAR adına kısa bir konuşma da yapıldı. LSG işçilerinin 2013 yılından başlayarak artan sosyal saldırılara karşı, özellikle son iki yılda artan mücadelesi selamlanarak, mücadele eden işçilerin yanında olmaya ve dayanışmaya devam edileceği belirtildi. Sendika bürokratlarının uzlaşmacı ve ihanetçi pratiklerinin de teşhir edildiği konuşmada, işçilerin haklarını koruması ve yeni haklar kazanmasının yolunun işçilerin öz güçlerine güvenmesinden ve birleşerek mücadele etmekten geçtiğine vurgu yapıldı. Pandeminin derinleştirdiği krizin faturasını ödememek için mücadeleden başka çare olmadığı vurgulandı.

Eylem, son olarak LSG işçileri adına yapılan kısa bilgilendirme ve dayanışmaya gelen kurumlara teşekkür edilmesiyle sona erdi.

Kızıl Bayrak / Frankfurt