İktidar soygun planını şimdilik “geri çekti”

İşçi ve emekçiler silah tekellerinin kârlarını katlamayı hedefleyen vergi soygununa geçit vermemelidir.

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Güncel
  • |
  • 19 Ekim 2024
  • 08:00

Gerici-faşist rejimin şefi Erdoğan, Meclis açılışında yaptığı konuşmada “İsrail, Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü bizim vatan topraklarımıza dikecek” safsatasını ortaya attı. Hiçbir dayanağı olmayan bu iddiadan ne umduğu ise ilerleyen birkaç gün içinde açığa çıktı. İktidar, savaş sanayisini güçlendirme gerekçesiyle gözünü emekçilerin cebine dikti. AKP’li milletvekilleri tarafından Meclis’e sunulan yasa teklifinde emekçilerden Savunma Sanayi Destekleme Fonu’na (SSDF) aktarılmak üzere yeni vergiler toplanacağı duyuruldu. Böylece kısa zaman önce Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “yeni vergi olmayacak” açıklamasının bir yalandan ibaret olduğu da anlaşılmış oldu. 

Tepkilere neden olan kanun teklifinin şimdilik askıya alınacağı AKP cenahında konuşulmaya başlandı. Sonrasında ise söz konusu gasp planı geri çekildi. Geri adım atılsın ya da atılmasın, bu tür düzenlemelerle bir yandan emekçiler iktidarın kirli savaş politikalarının parçası yapılmak isteniyor, öte yandan toplumdaki açlık ve sefaletin üstü “beka” şalı ile örtülmeye çalışılıyor. 

***

Soykırımcı İsrail’le ilişkilerini kesintisiz sürdüren, Siyonist savaş aygıtının tüm ihtiyaçlarını karşılayan, ABD gemileriyle Akdeniz’de tatbikat yapan, Kürecik’teki radar üssünden Siyonistlere istihbarat sağlayan, ülkedeki NATO üslerini gözü gibi koruyan AKP’nin, “İsrail Türkiye’ye saldıracak” gibi sözler sarf etmesi kaba bir aldatmacadır. Tüm bunlar, ekonomik krizin ağır faturasını emekçilerin sırtına yıkmayı hedefleyen ekonomi politikalarına demagojik gerekçeler uydurma çabasıdır. Kapitalistlere dokunmayan, emekçilere ağır yükler bindiren vergi politikalarına yönelik tepkiyi dizginlemeye çalışan iktidar, bir kez daha “vatan-millet-Sakarya” söylemini piyasaya sürüyor. 

Kürt halkına karşı yürütülen kirli savaş politikalarına kaynak yaratmak için iğneden ipliğe alınan vergilere yenileri eklenmeye çalışılıyor. Hali hazırda emekçilerden toplanan vergilerle oluşturulan bütçeden savaş ve silahlanma harcamalarına ayrılan pay her geçen yıl artırılıyor. Önümüzdeki üç yılda “savunma ve kamu düzeni/güvenlik” harcamalarına bütçeden ayrılan pay yüzde 11,2’den yüzde 11,8’e yükseltileceği söyleniyor. Bu gidişat, sermaye devletinin silahlanma harcamalarında dünyada ilk sıralara doğru tırmanacağını gösteriyor. 2024-2026 yıllarını kapsayan üç yılda silahlanmaya bütçeden toplam 4 trilyon 869 milyar TL ödenek ayrılmıştır. Üstelik bu harcamalara SSDF kaynakları dâhil değildir. Yeni kanun teklifi uygulamaya geçseydi kredi kartlarından SSDF’ye 69,3 milyar TL aktarılacaktı. 

Şimdilik geri çekilen gasp planının ayrıntılarına şu hedefler yer alıyordu: Fona aktarılacak kaynağın 13,1 milyarı, yani yüzde 20 kadarı 100 bin lira ve üstü limitli kredi kartlarından yapılacak yılda 750 TL’lik kesintilerden oluşturulacak. Araç alım satımları başta olmak üzere noter işlemlerinden beklenen pay 18,4 milyar, tapu kadastro işlemlerinden beklenen pay 9 milyar, genel olarak vergi beyannamelerinden beklenen pay ise 28,8 milyar lira. 5 bin lira ve üzeri değerdeki saat alımlarından beklenen 1,7 milyar lira pay da bu toplama dahil.

Üstelik son 4 yıla ilişkin Sayıştay raporlarında yer alan bilgilere göre, SSDF’nin gelir fazlası bulunuyor. İktidar buna rağmen emekçilerden alıp fona ek gelir aktarmaya çalışıyor. 

Teklifin gerekçesi olarak sunulan savunma projelerinin sahibi olan kapitalistler ise AKP şefinin damadı başta olmak üzere iktidara yakınlığıyla biliniyor. SSDF’a aktarılan vergilerle yapılmak istenen “Çelik Kubbe”, İHA, SİHA ve KAAN projelerinin damat Selçuk Bayraktar’ın şirketine ait olması dikkat çekiyor. 

Bu yılın başında iddia, spor toto, spor loto, milli piyango ve at yarışları başta olmak üzere şans oyunlarından kesilen vergilerden SSDF’a aktarılan kaynaklar Cumhurbaşkanı kararıyla yarı yarıya düşürüldü. Verginin düşürülmesiyle şans oyunlarından devlete gelen kaynak, yani şirketlerin ödeyeceği vergi tutarı yaklaşık 33 milyar lira azaltıldı. Bu para kredi kartı yoluyla emekçilerden çalınacak paranın yaklaşık iki katına tekabül ediyor. İktidar bir kez daha kapitalistlerden almadığı vergiyi emekçilerden çıkarmayı planlıyor. 

Sermaye iktidarının “geçici” gibi sunarak topladığı vergilerin akıbetini emekçiler, 1999 Marmara Depremi’nin ardından alınmaya başlanan deprem vergilerin duble yollara harcanmasından çok iyi biliyor. Yıllardır toplanan deprem vergileriyle yandaş kapitalistleri ihya eden iktidar, bugün de işbirliği içinde olduğu İsrail’in “Türkiye’ye saldıracağı” yalanıyla emekçileri kandırmaya çalışıyor. 

İşçi ve emekçiler silah tekellerinin kârlarını katlamayı hedefleyen vergi soygununa geçit vermemelidir. 

K. Düşgör