Bebek ölümlerine ilişkin İstanbul'da il sağlık müdürlüğü önünde eylem yapılmak istendi. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önü polis bariyerleri ile kapatılarak eylemin orada yapılması engellendi.
“Sağlıkta ticaret ölüm demektir! Kapatılan hastaneler kamulaştırılsın!” yazılı pankartın açıldığı eylemde ilk sözü İTO Genel Başkanı Osman Küçükosmanoğlu aldı. Yaşananların sağlık sistemindeki sorunlardan kaynaklandığını vurgulayan Küçükosmanoğlu Saray başta olmak üzere tüm sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini belirtti. Kapatılan hastanelerin kamulaştırılması talebinde bulunarak oradaki sağlık emekçilerinin de işsiz kaldığını da sözlerine ekledi.
KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak eğitimde ve sağlıkta özelleştirmenin çürüme getirdiğini belirterek yıllardır bunun mücadelesini verdiklerini hatırlattı. Bebek ölümlerinde iktidarın sorumluluğuna dikkat çeken Koçak “iktidar değişmiyorsa iktidarı değiştirecek olan bizleriz” diyerek 30 Kasımda bütçe hakkı için Ankara’da yapılacak mitinge çağrı yaptı.
SES adına yapılan konuşmada sağlıkta özelleştirme politikaları teşhir edilerek sağlık emekçilerin kamuda istihdam edilmediği için özel hastanelerde çalışmak zorunda bırakıldığı belirtildi. Sağlık emekçilerinin hedef gösterilmesinin doğru olmadığı belirtilen konuşmada “esas sorumlular özel hastane patronları ve sağlık bakanlığıdır” denildi.
Dev Sağlık-İş Genel Başkanı Erdoğan Demir, tüm sorumluların istifa etmesi ve tüm özel hastanelerin kamulaştırılması çağrısı yaptı.
“Bu sorumluluktan kaçamazsınız!”
Ardından ortak basın metni okundu. İstanbul’da 19 hastanenin adının karıştığı bebek ölümlerine ilişkin olayın aktarıldığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bu kirli ilişkilerin, bağlantıların 10 bebeğin ölümüne yol açmadan önce neden tespit edilemediğini, denetimlerin neden yapılmadığını, yapıldıysa neden fark edilmediğini, fark edildiyse neden gereğinin yapılmadığını sormak istiyoruz? Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun olay kamuoyuna yansıdıktan sonra verdiği demeçlerde sanki 20 yılı aşkın süredir sağlık sisteminin piyasalaştırılmasında payı yokmuş ve buna tek bir olumsuz söz söylemiş gibi özel hastaneleri eleştiren tavırlar içine girmiş olması Sağlık Bakanı’nı sorumluluktan kurtarmıyor. Sağlık Bakanı olarak, bu ülkenin sağlıktan sorumlu en üst makamında oturan kişi olarak, bu skandalda sorumluluğunuz vardır. Bu sorumluluktan kaçamazsınız!”
Yaşananların 20 yıldan fazladır sürdürülen “Sağlıkta Dönüşüm Programı”ndan kaynaklandığı belirtilen açıklamada şu taleplere yer verildi:
“Kapatılan hastaneler kamulaştırılsın!
Bu kurumlarda olay ile bağlantısı olmayan sağlık emekçileri Sağlık Bakanlığı’nda çalışan emsalleri gibi ücretlendirilerek kadrolu şekilde istihdam edilsin!
Çeteler ve bunlara göz yumanlar en ağır şekilde cezalandırılsın!”
Açıklamanın ardından sağlık meslek örgütlerinin bu gündemi sıcak tutmaya devam edeceği vurgulandı.
Eylem boyunca “Sağlıkta dönüşüm ölüm getirdi!”, “Sağlık Bakanı istifa!”, “Sağlıkta taşeron ölüm demektir!” sloganları atıldı.
***
Hakkımı Ver bileşenleri ve TKH de il sağlık müdürlüğü önünde ayrı ayrı eylemler yaptı. İnşaat işçileri “O hastaneleri biz inşa ettik. Bebekler öldürsün diye değil! Yıkarız!” diyerek tepki gösterdi.
Kızıl Bayrak/ İstanbul