Kayseri İşçi Birliği “Krizin faturasını ödememek için örgütlenelim, birlikte mücadeleyi yükseltelim!” başlıklı açıklamasını sosyal medya hesaplarında paylaştı.
MİB’in sosyal medya hesabında yer alan paylaşım şu şekilde:
“Geçtiğimiz ay Kayseri’de bir Suriyeli’nin kız çocuğuna tacizde bulunduğu iddiasının ardından gerçekleşen mültecilere yönelik saldırılarda evler ve motorlu araçlar yakıldı, işyerleri yağmalandı. Suriyeli mülteciler sokak ortasında linç edildi. Mültecilere dönük kışkırtılan ırkçı saldırganlık sonucu 17 yaşındaki çocuk işçi Ahmet el Naif hayatını kaybetti.
Bu saldırılardan sonra kentte göçmen işçilerin tedirginliği daha da arttı. OSB’de çalışan göçmen işçiler günlerce korkudan işe gidemediler.
Mültecilere yönelik saldırıların artması nedeniyle OSB’lerde ve Serbest Bölge’de bulunan küçük ve orta ölçekli işyerlerinde temmuz ayı boyunca üretim neredeyse durdu. Kimi mobilya ve metal fabrikalarında bu tablo hala devam ediyor.
Patronlar üretimin eski haline gelmesi için yeni yollar aradılar. Buldukları yol, göçmen işçileri servislerle evlerinden alıp, işten çıktıktan sonra evlerine bırakmak oldu. Çünkü küçük ve orta işletme sahibi patronlar, göçmen işçileri tepe tepe kullanıyorlar. En ağır koşullarda, düşük ücretlerle ve sigortasız çalıştırıyorlar. Patronlar servis açılımını da bunun için yaptılar.
Ekonomik kriz tüm ülkede olduğu gibi Kayseri’de de işsizliği tetikliyor, işten çıkarmalar artıyor. Şirket iflasları kapıda... İflasların kitlesel işten çıkarmalara yol açacağı, en iyi ihtimalle kayıt dışı çalışmayı ayyuka çıkaracağı açık bir gerçektir. Kriz koşulları, patronları maliyeti daha ucuz olan göçmen işçilere yöneltiyor. Öbür yandan güvenceli ve sigortalı çalışan işçiler işten çıkarılıyor. Bugün pek çok işçi arkadaşımız göçmen işçilerin işimizi elimizden aldığını düşünüyor, tepki duyuyor.
Arkadaşlar, göçmen işçiler sınıfımızın parçasıdır. Çalışma koşullarımızın ağırlaşmasının, işten çıkarmaların sorumlusu kapitalistlerdir. Göçmen işçilere düşmanlıktan patronlar kazançlı çıkar! Bizim görevimiz her türden ayrımı reddetmektir.
Güvenceli çalışma ve insanca yaşanacak ücret için, işten çıkarmaların yasaklanması için, krizin faturasını ödememek için örgütlenmeli, birlikte mücadele etmeliyiz.”