Kuzey Akımı 1-2 doğalgaz boru hatlarına düzenlenen sabotajlar, ABD-İngiltere cephesinin savaşı alevlendirme çabasının yeni bir aşamaya ulaştığının ipuçlarını vermişti. Kırım anakaraya bağlayan Kerç Köprüsü’ne düzenlenen sabotaj ise, artık okun yaydan çıktığını gösterdi.
Sabotajın ardından kukla Zelenski yönetimine yaptırılan provokatif açıklamalar, batılı emperyalistlerin savaşa benzin dökme konusunda hiçbir sınır tanımadıklarını gözler önüne serdi. Ukrayna’nın enkaza çevrilmesi pahasına da olsa, savaşı körüklemeye devam ediyorlar. Kerç Köprüsü’ne yapılan saldırının ‘bir başlangıç’ olduğu ilan edilerek Rusya’yı daha da tahrik ettiler.
Köprüye yapılan saldırıdan iki gün sonra Rusya hava kuvvetleri başkent Kiev ve başka bazı kentlere uzun menzilli yüksek hassasiyetli silahlarla saldırı düzenledi. Ukrayna’nın enerji, askeri ve iletişim altyapısına yönelik saldırıda vurulan hedefler ağır hasara uğradı. Saldırılarda 8 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi.
Rusya ilk defa böyle bir saldırı düzenlemiş oldu. Saldırının Kerç Köprüsü’ne düzenlenen sabotajlara bir yanıt olduğu belirtildi. Savaşa benzin döken ABD-İngiltere cephesinin elinde bir kukla olan Zelenski, Ukrayna’nın yakılıp yıkılması suçuna ortak oluyor. Zira batılı emperyalistlerin Rusya’yı zayıflatma politikasına ülkesini alet ediyor. Bu ise Ukrayna’nın daha çok yakılıp yıkılmasına, halkların ağır bedeller ödemesine neden oluyor.
Savaşı şiddetlendirmek için Zelenski rejimine silah ve para gönderen batılı emperyalistler, Rusya ile Ukrayna’nın savaşı bitirmek için anlaşmalarını engelliyorlar. Son günlerde “Putin nükleer silahları kullanabilir” söylemlerini piyasaya sürmeleri ise, tam bir pervasızlıkla “nükleer savaşa hazır olun” mesajları vermeye başladıklarını gösteriyor.
Vladimir Putin’den sert tehdit
Ukrayna’ya yapılan saldırıların ardından bir açıklama yapan Rusya Devlet Başkanı Putin, Zelenski yönetimini sert bir üslupla uyardı. Doğalgaz boru hatları ve köprünün vurulmasını “terör eylemi” olarak nitelendirdi ve bu tür eylemlerin devam etmesi halinde, verecekleri yanıtın da çok sert olacağını söyledi.
Vladimir Putin, Rusya Güvenlik Konseyi toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, bu sabah yapılan saldırıların, 8 Ekim günü ülkesini Kırım’a bağlayan Kerç Köprüsü'nü hedef alan saldırıya misilleme olduğunu belirtti.
“Terör saldırısını Ukrayna gizli servislerinin organize edip düzenlediği açık” diyen Putin, Rusya'nın kritik önemdeki sivil altyapısının imha edilmek istendiğini söyledi ve bu tip saldırılara yanıtın çok sert olacağı uyarısında bulundu. Putin, Rusya’nın her saldırıya aynı yöntemle karşılık vereceğinden kimsenin şüphe duymaması gerektiğini vurguladı. Putin, Türk Akım doğalgaz boru hattına yönelik bir sabotaj hazırlığı yapıldığını, ancak bunun önlendiğini iddia etti.
Rusya’nın gerçekleştirdiği saldırılarla yetinip yetinmeyeceği belli değil. Zira bu saldırılarla savaş yeni bir aşamaya girmiş oldu. Rusya bu tür hedefleri vurmaktan imtina ediyordu, bu saldırıyla o hassasiyetin geride kaldığı anlaşılıyor. Ukrayna tarafından benzer saldırılar tekrarlanırsa, Rusya’nın da aynı yöntemle karşılık vereceğini Putin’de ilan etti.
Putin’den daha sert açıklamalar yapan eski Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev ise “başkaları da olacak” diye tehdit etti. Sosyal medyada yaptığı paylaşımda şu ifadeler kullanıldı: “Ukrayna, Rusya'ya sürekli, doğrudan ve net bir tehdit. Gelecekte hamlelerimizin amacı Ukrayna'daki siyasi rejimi tamamen yıkmak olmalı.”
Savaşın seyri ABD-İngiltere cephesinin alacağı tutuma bağlı görünüyor. Zira Zelenski onların kullandığı bir kukladan ibarettir. Dolayısıyla onlar para ve silah verip “savaşa devam et” emri verdikleri sürece suç ortaklığını sürdürecek. Zelenski’nin aksi yönde bir tutum alabilmesi için Ukrayna halklarının bu ölümcül politikaya kitlesel bir itiraz yükseltmesi ve “artık yeter” demesi gerekiyor.