Almanya’da vatandaşlığa geçişi zorlaştırmak yönünde adımlar atılıyor. Vatandaşlık kabulünde İsrail’in “var olma hakkının kabulü” şartı getiriliyor.
Almanya'nın Saksonya-Anhalt eyaletinde vatandaşlık başvurusunda bulunanların “İsrail'in var olma hakkını tanıdıklarını beyan etmeleri” gerektiğini içeren bir genelge yayınlandı. Genelgede bu hakkı tanımanın "Alman devlet aklına ait bir mesele" olduğu ifade ediliyor.
Saksonya-Anhalt Eyaleti İçişleri Bakanlığının yerel makamlara gönderdiği bir genelgede, “İsrail’in var olma hakkını tanımanın Alman vatandaşlığına geçişi de ilgilendiren bir devlet meselesi olduğu” belirtiliyor.
Eyalet İçişleri Bakanı Tamara Zieschang basına yaptığı açıklamada, gönderilen genelgeyle eyalette Alman vatandaşlığı için başvuranların İsrail’in varlığını kabul ettiğini beyan etmeleri gerektiğini ve bunu vatandaşlık için ön koşul haline getirdiklerini söyledi.
“İsrail’in var olma hakkını tanımak, Alman devlet aklının gereği”
Medyada yayınlanan genelgede, “İsrail devletinin ‘var olma hakkının’ “Alman devlet aklının” (Deutsche Staatsräson) bir meselesi olduğu” belirtilerek, “Alman vatandaşlığına geçmek, İsrail’in var olma hakkına sadık olmayı gerektirir” deniyor.
Genelgede bu gerekçeden hareketle, “başvuru sahiplerinin vatandaşlığa kabulden hemen önce İsrail’in var olma hakkını tanıdıklarını ve İsrail devletinin varlığına yönelik her türlü çabayı kınadıklarını yazılı bir şekilde teyit etmeleri gerektiği” söyleniyor.
Vatandaşlığa kabul aşamasında Siyonizm testi
İçişleri Bakanı Zieschang’ın imzasıyla yayınlanan genelgede, “Vatandaşlığa kabul aşamasında kişilerin antisemitik tutumlarının olup olmadığının araştırılması gerektiği” ifade ediliyor.
Yerel makamlara gönderilen bu genelgede, “yabancıların ‘özgür demokratik’ temel düzene karşı faaliyetlerde bulunmaları halinde, vatandaşlığa kabul edilmeyecekleri” belirtiliyor. Genelge ile “Özgür-demokratik düzene karşı faaliyetlere İsrail’in var olma hakkının inkarı” da dahil ediliyor.
“Siyonizm’e bağlığını” beyan etmeyenler vatandaşlığa geçemeyecek
İsrail Gazze’de soykırım yaparken “ırkçı-siyonizme yaltaklanmada dünya birinci” olduğunu kanıtlayan Zieschang’ın genelgesinde, başvuru sahiplerinin “İsrail’in ‘var olma hakkı’ konusunda beyanda bulunmayı reddetmeleri başvurularının kabul edilmeyeceği anlamına gelmese de vatandaşlığa geçişleri kolay olmayacaktır” ifadeleri eklenerek güya sergiledikleri kepazeliği yumuşatmaya çalışıyorlar.
***
Vatandaşlığa kabul sürecini ve çifte vatandaşlık mevzuatını “kolaylaştırma çalışması” yapan Almanya Federal Meclisi 30 Kasım’da ilgili yasa tasarısı için ilk oturumunu gerçekleştirmişti.
Siyonist devletin Filistin’de gerçekleştirdiği katliamların sürdüğü gergin bir ortamda yapılan oturum hareketli geçmiş ve tartışmanın merkezini “vatandaşlığa kabulde antisemitizm kriterinin aranması şartı” oluşturmuştu.
Söz konusu oturumda İçişleri Bakanı Nancy Faeser, “demokratik düzene bağlılık şartı üzerinden antisemitizm kriterinin de aranacağını” açıklamıştı.
Yasa değişikliği çalışmalarını ve “antisemitizm kriterini” değerlendiren uzmanlar, “bunun hukuki dayanaklardan yoksun, popülist bir yaklaşım olduğunu ve bu nedenle üst mahkemelere açılan davalar neticesinde iptal edilebileceğini” ifade ediyorlar. Ancak “Alman devlet aklının” hem katliamcı İsrail’e “sınırsız destek” verirken hem vatandaşlığa geçişi zorlaştırırken “siyonizm kartını” kullanma eğiliminde olduğu görünüyor.