MESS kapsamındaki fabrikaları kapsayan 2021-2023 sözleşme süreci 1 Eylül itibariyle başlıyor.
Pandemi gibi özel bir dönemde uygulamada olan bir önceki sözleşmenin kırıntı hakları; temel tüketim maddelerine, elektrik, su, doğalgaz gibi birçok ihtiyacımıza gelen yüksek zamlar ile eridi-bitti.
Kapitalistlerin yüksek kâr oranları ile geçirdiği, Cumhuriyet tarihinin ihracat rekorlarının kırıldığı bir dönemde, metal işçileri için sefaletten başka bir yaşam olmadı. Ücretsiz izin, Kısa Çalışma Ödeneği vb. uygulamalar ile İşsizlik Fonu yağmalandı. Ses çıkaran, tepki gösteren işçiler, acımasızca, ahlaksızca Kod-29 bahane edilerek işten çıkarıldı.
Kapitalistlerin cebinden tek kuruş çıkmazken, metal işçileri borç, kredi batağına bir adım daha sürüklendi, sürüklenmeye devam ediyor. Pandemi döneminde birçok arkadaşımızı kaybettik. Böylece, zafer diye ilan edilen bir önceki sözleşmenin ne de çabuk bir hiç olduğu anlaşıldı.
Sırada yeni sözleşme dönemi var!
2021-2023 dönemini kapsayacak sözleşmede, tüm bu kayıpların giderilmesi, insanca çalışma koşullarına, insanca yaşama koşullarına sahip olmak, her bir metal işçisinin hakkıdır.
Ancak görüyoruz ki, fabrikalarda yetkili olduğunu, on binlerce üyeye sahip olduğunu açıklayan ihanetçi-icazetçi sendikaların başındaki ağa takımı, kendi üyelerine sefalet sözleşmesini dayatan taslaklar açıklamışlardır.
Taslaklarda öne sürülen talepler ile, açıkça metal işçisine kölelik dayatılmaktadır. Metal işçilerinin ihtiyaçlarından, taleplerinden, hatta düşüncelerinden uzak bir şekilde hazırlanan taslaklar ile metal işçilerinin boynundaki prangalar iyice kalınlaştırılmak isteniyor. Öyle ki, ihanetçi sendika Türk Metal’in başındaki ağa, taslak teklifinin kendisine ait olduğunu ispat eden cümleler kurmuştur. İşte bu cümleler, uzun yıllardır metal işçisinin sırtına kene gibi yapışmış bu ağaların fabrikalarda istedikleri gibi at koşturmak istemelerinin verdiği bir özgüvenle kurulmuştur. Her geçen dönem daha da geriye giden talepler ile metal işçisinin boynu, kapitalist MESS örgütünün giyotinine emanet edilmiştir. Metal işçisinin döktüğü alınteri, emeği MESS’e peşkeş çekilmektedir.
Taslakta yer alan saat ücretlerine yüzde 27’lik zam, açık bir satışın sinyallerini şimdiden vermiştir. Metal işçisinin mücadele tarihini sahiplendiğini; grevlerle, işgallerle dolu tarihi her defasında dilinden düşürmeyen Birleşik Metal-İş’in ise, Türk Metal’den bir farkı olmayan taslak açıklaması, metal işçisine ortak bir ihanete imza atılacağının ispatıdır. Saat ücretlerine yüzde 30 zam, malumun itirafıdır. Mücadele ile kazanılacak talepler yerine, MESS’in vereceği oranlara göre taslak hazırlamak alışkanlık haline gelmiştir.
Her ay açıklanan açlık ve yoksulluk sınırı araştırmalarında, yoksulluk sınırının 10 bin TL’ye dayandığı, MESS şirketlerinin kırdığı kâr rekorları açıklanırken, bu TİS taslağıyla metal işçisinin payına sefalete, yoksulluğa devam kararı çıkmıştır.
Sosyal haklar, kıdem farkı, TSS, vergi dilimi gibi metal işçilerinin istekleri arasında yer alan konular ise yine aynı zihniyet ile hazırlanmıştır.
Esnek çalışma, sözleşmeli işçilik gibi milyonlarca işçiyi ilgilendirecek sorunlar ise ne konuşulmakta, ne de gündeme getirilmektedir.
Metal işçisinin oyunu bozma zamanı yaklaşıyor!
Yüzbinlerce üyesinin olmasıyla övünen, sadece tabelasında “sendika” isminin geçtiği, mücadeleci olduğunu iddia edip, her fırsatta grev kararlılığını yok sayan, kendi bildiğini okuyan bu ağaların metal işçisine kölelik vaat etmekten başka bir gayeleri yoktur. Açıktır ki, yüzbinlerce üye baskıyla, zorbalıkla, MESS ile yürütülen kirli pazarlıklar sonucu olmaktadır. Metal işçisine gerçek anlamda sendika seçme özgürlüğü verilsin, neredeyse tek bir metal işçisinin bu sendikalarda kalmayacağı ortadadır. 2015 Metal Fırtınasının korkusuyla göz boyayan, göstermelik işlerle hiçbir zaman metal işçisinin sendikası olamayacaklar.
Mücadele, sendika ağaları ile olmayacaktır. Onların işi, her ne olursa olsun, metal işçisinin kazanıma giden yoluna taş koymaktır, engel olmaktır.
Metal işkolunun büyük şirketlerini kapsayan sözleşmede kazanılacak haklar, geri kalan milyonlarca işçiyi de ilgilendirmektedir. Mücadele asıl olarak metal işçisinin olsa da, kazanımlar işçi sınıfını etkileyecektir.
Metal işçisi arkadaşlar!
Bu oyuna son verme zamanı yaklaşıyor. 2015 Metal Fırtına ile yolunu açan metal işçileri için yeni mücadele günleri yaklaşıyor. MESS’in istediği açık bir köleliktir. Sizlerin istediği insanca çalışıp, insanca yaşayabileceğiniz koşullara sahip olmaktır.
Haklısınız! Haklı olduğunuz bir davanın neferleri olarak şimdi mücadele zamanıdır.
Hak, mücadele ile kazanılır. Çözüm, işçinin hakkını gasp etmekte ustalaşan MESS’e karşı üretimden gelen gücünüzü kullanmaktır.
Zaman kaybetmeden, bölümlerde bir araya gelelim. Ortak sorunlarımıza karşı ortak mücadeleyi örgütleyelim.
Sendikamız da bu sürecin mücadelesini vermeye hazırdır. 2015 Metal Fırtına’nın ürünü olan sendikamız metal işçisinin kazanması için mücadelesini sürdürecektir. Mücadele ile kurulduk, mücadele ile devam edeceğiz. Gelin metal işçisi arkadaşlar, bir olalım, bu kavgayı beraber verelim. Hep birlikte sesimiz daha çok çıksın.
Artık metal işçisinin zamanı gelmiştir!
Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası (TOMİS)
30 Ağustos 2021