Sinbo’da ücretsiz izin saldırısına karşı direnen ve kazanan Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası (TOMİS) üyesi Dilbent Türker’in yoğun baskı ve mobbingle Kod-29’dan işten çıkarılması ile yeniden kurulan çadırda 12. direniş okulu gerçekleştirildi.
Metal İşçileri Birliği tarafından Metal Fırtına üzerine sunum gerçekleştirildi. Direnişin selamlanmasıyla başlayan sunumda krizin ve pandeminin faturasının işçiye kesilmeye çalışıldığı ifade edilerek “Sermaye, eline geçen ücretsiz izin ve Kod 29 saldırısını pervasızca kullanıyor. Sendikalaşan işçiler ücretsiz izinlerle yıldırılmaya çalışıldı. Pek çok yerde işçiler direndi ancak Sinbo farklı bir yerde durmakta. Sinbo’da direniş uzlaşı üzerinden değil fiili meşru hak alma mücadelesiyle kazandı. Söz, yetki, karar hakkının işçide olduğu bir direnişle kazanılması açısından bir örnek oldu” denildi.
MİB temsilcisi konuşmasına 2015’te Bursa’da başlayıp Türkiye geneline yayılan Metal Fırtına direnişinin anlatımı ile şu şekilde devam etti:
“Yaygınlığı ve işçi katılımı açısından 15-16 Haziran’la karşılaştırılabilecek bu direnişin fitilini, Bosch fabrikasında MESS’in işçiler üzerinde kurduğu kölelik rejimine karşı işçilerin sendika değiştirme mücadelesi ateşledi. BMİS’e geçen işçiler MESS ile patronun işbirliği ile işten atma saldırısı ile karşı karşıya kaldı. Plaza önünde birkaç eylemden öteye gitmeyen BMİS bir kazanım elde edemedi ve Bosch’taki yetki mahkeme sürecine bırakıldı. Bosch’taki sendika değiştirme eğiliminin basıncıyla iyi bir sözleşmeye imza atıldı. Biraraya gelen ve sözünü söyleyen işçiler istifa etmeye başladı. Bu süreçte Türk Metal çetesi öncü metal işçilerine ve Metal İşçileri Birliği’ne saldırmaya başladı.”
Metal Fırtına’nın sendikal bürokrasiye karşı mücadele ve söz, yetki, karar hakkının uygulanışı açısından taşıdığı öneme işaret eden MİB temsilcisi, işçilerin direnişinin fiili-meşru mücadele ile nasıl kazanılacağını gösterdiğinin altını çizdi. Ücretlerin yükseltilmesi gibi temel taleplerden birini kazanan metal işçilerinin aynı zamanda Türk Metal çetesinden de kurtulma adına da önemli bir deneyim kazandığı belirtildi. Metal Fırtına ile işçilerin yıllardır biriktirmiş olduğu potansiyeli dışa vurduğuna dikkat çekilen sunumda, direnişin işyeri komitelerine dayanmamasının daha ileriye taşınmasının önünde engel olduğu ifade edildi.
MİB temsilcisi sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Metal Fırtına’nın öncü işçileri kendi sendikaları TOMİS’i kurdu. TOMİS, Sinbo’da gerçekleştirdiği direniş ile işçi sınıfının ihtiyaç duyduğu devrimci sınıf sendikacılığı anlayışının nasıl sonuç üretebileceğini gösterdi. Metal Fırtına’nın kazanımlarına ve TOMİS’e dönük saldırılar sürüyor ancak Sinbo direnişi gösteriyor ki, TOMİS gücünü ve yetkisini işçi sınıfından alan, söz yetki karar hakkının işçilerde olduğu fiili meşru mücadele anlayışı ile geleceği kazanabilecek sendikal anlayışı gösteriyor. Metal Fırtına’da söz yetki karar hakkının işçide olması, fiili meşru mücadele hattı ve sınıfa karşı sınıf bakışı öne çıkıyordu. Buralardaki güçlülük Metal Fırtına’yı yarattı. MİB olarak yeni metal fırtınalar yaratmak çabamızdır. Direnişlerden öğrenerek bu mücadeleyi büyütme sorumluluğu hepimizin omuzlarındadır.”
Yarın gerçekleştirilecek canlı yayın etkinliğine çağrı yapılarak direniş okulu sona erdi. Aynı zamanda direnişini dayanışma ziyaretleri ile sürdüren TOMİS üyesi Dilbent Türker, yarın Migros ve Baldur işçilerini ziyaret edeceklerini duyurdu.
Kızıl Bayrak / İstanbul