Sinbo’da Sinbo’da ücretsiz izin saldırısına karşı direnen ve kazanan Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası (TOMİS) üyesi Dilbent Türker’in yoğun baskı ve mobbingle Kod-29’dan işten çıkarılması ile yeniden kurulan çadırda direnişin 12. gününde, 14. direniş okulu gerçekleştirildi.
Direniş okuluna, işten atılan ve direnişlerinin 3. gününde olan SML Etiket İşçileri de katıldı. Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası tarafından “Neden birleşik mücadele?” üzerine sunum gerçekleştirildi. Yapılan konuşmada, öncelikle TOMİS üyesi direnişçi işçi Dilbent Türker’in mücadelesinin her zaman yanında olacakları ifade edildi.
AKP-MHP iktidarının tüm topluma, her kesime saldırdığı belirtilerek şunlar söylendi:
“Pandemi koşulları ile birlikte patronların sermayenin isteği üzerine işçi ve emekçilere bir dizi keyfi dayatmalarda bulunuluyor. Bunlardan bir tanesi ücretsiz izin, kısa çalışma uygulaması. Sözde işten atmaların yasak olduğunu ifade ettiler ama patronlar keyfi olarak işçileri ücretsiz işten atabiliyor. Bir işçinin aylık brüt ücretini verip işten atabiliyor. Ya da 25/2 maddesini kullanarak işten atabiliyor. Dilbent arkadaşımız bu şekilde atılmıştı.”
Bu süreçte birçok işçi direnişinin de gerçekleştiği vurgulanırken, PTT işçilerinin, Migros işçilerinin, Ekmekçioğulları işçilerinin, Kayı İnşaat işçilerinin direnişi anlatıldı. DEV TEKSTİL olarak SML Etiket’te başlatmış oldukları direniş örneklendi. Devamında bu sözler ifade edildi:
“Sonuçta SML Etiket’te keyfi bir işten atmayla karşılaştık. 22 işçi atıldı. Bunlar arasında 3 işçi sendikamızın üyesi. Bizler direniyoruz. Keyfi işten atmalara, taşeronlaşmaya, haksızlığa, baskılara karşı direniyoruz. Bu saldırıların hepsi aslında planlı bir şekilde hayata geçiriyor. İşçiler açlıkla, yoksullukla terbiye edilmeye çalışılıyor. İktidarın en ufak ses çıkarmaya dair tahammülü yok. Burjuvazi, patronlar ve iktidar topyekûn saldırıyor. Bu saldırılara topyekûn cevap verebilmemiz gerekir. Saldırılar ortak gerçekleştiriliyor, bizlerin de yapması gereken ortak mücadele etmektir. Sonuçta her taraftan sıkıştırılıyoruz, her taraftan baskı görüyoruz. Ya da sesimizi daha fazla çıkardığımızdan kaynaklı tutuklanabiliyoruz.”
Devamında Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin sürdürdükleri mücadele üzerinde duruldu. Fabrikalarda, mücadele eden işçilerin ve sendikanın kara propagandasının yapıldığı ifade edildi.
Bütün uygulamaların keyfi bir şekilde gerçekleştirildiği, patronlar tarafından saldırıların kararlı bir şekilde hayata geçirildiği vurgulandı. Son olarak şunlar ifade edildi:
”Adım atmamız gerekiyor, hep çağrı yapıyoruz: birleşik mücadele etmemiz gerekiyor. Tüm saldırılara karşı örgütlü mücadele etmemiz gerekiyor.”
DEV TEKSTİL temsilcisinin ardından söz alan Sinbo direnişçisi Dilbent Türker, TOMİS üyesi olarak DEV TEKSTİL’in, direnen SML işçilerinin her zaman yanında olduklarını ve direniş okuluna geldikleri için onlara teşekkür etti. Saldırılara karşı ortak mücadele edilmesi gerektiği vurgusunu yaptı. Ardından Direniş Okulu sonlandırıldı.
Sinbo direnişine ziyaretler sürerken, 14. Direniş Okulu öncesi Devrimci İşçi Hareketi direnişi ziyaret etti.
Kızıl Bayrak / İstanbul