Ege İşçi Birliği 12 Eylül askeri faşist darbenin 43. yılı vesilesiyle İzmir’den bir metal işçisinin yazısını paylaştı. EİB’in paylaşımı şu şekilde:
“12 Eylül 1980 darbesi...
Görünürde düzeni nizama getirmek, sağ sol çatışması üzerinden yaşanan kargaşayı önlemek olarak tarihte bize anlatılan 12 Eylül darbesi aslında hem yerli sermayenin daha da serbestleşip yayılması hem de ülke kaynaklarının tamamen talan edilmesinin önünü açtı…
Kamu kurumlarının yani halka ait olan her şeyin özelleştirmesinin önünü 12 Eylül darbesi açtı. Taşeron çalışma, güvencesiz iş ve sermayeye dikensiz gül bahçesi olacak imkanları 12 Eylül darbesi yarattı.
1960 ve 1980 arası büyüyen ve gelişen işçi hareketi hem sömürüye karşı bir barikat görevi görüyor hem de ülkenin talanına izin vermeyecek biçimde yükseliyordu. İşçi hareketi büyüdükçe ne sermaye istediği politikaları uygulayabiliyordu nede emperyalistler ülkemizde rahatça politikalarını uygulayabiliyordu.
Halit Narin'in "Bugüne kadar işçiler güldü bundan sonra biz güleceğiz" ve ABD'de CIA'ın 12 Eylül darbesi için "Bizim çocuklar iyi iş başardı" demesi darbenin kimler tarafında finanse edildiğini gösteriyordu.
1977 yılında nüfusu 4 milyon olan İstanbul’da 500 bin emekçi 1 Mayıs’ta taksim meydanında "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek" diyerek haykırıyordu.
Darbenin kazanını sadece sermaye olurken kaybedeni işçi ve emekçiler oldu. İşçi sınıfının içinde sömürü düzenini yıkacak bilinci taşıyan ilerici sol güçler oldu.
Bugün yeniden işçi sınıfı darbe öncesindeki kimliğini bulma mücadelesini veriyor. Netaş'tan, Tekel'e, Tekel'den Greif'e ve metal fırtınadan, Antep'te yaşanan eylemlere sürekli sömürü ve baskı koşullarına karşı mücadelemiz büyüyor.
12 Eylül’ün bugüne kadar süren ve artarak büyüyen karanlığı işçi sınıfının mücadelesinde tarihin tozlu yapraklarına gömülecektir.
İzmir’den bir metal işçisi”