Kamu işçilerine sefalet, Türk-İş’ten prosedür gereği ‘grev kararı’

Kamu işçilerine hükümetin son teklifinin ilk altı ay için yüzde 6, ikinci altı ay için yüzde 4 olduğu açıklandı. Türk-İş “kanuni süreç gereği” iki işyerinde 19 Ağustos’ta başlayacak grev kararını ilan etti.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 31 Temmuz 2019
  • 18:16

Türkiye kapitalizminin krizinin işçi ve emekçilere kesilen faturasını ağırlaştırma hazırlığı yapan sermaye ve AKP, diğer yandan işçi sınıfına ve emekçilere sefalet dayatmalarını sürdürüyor.

Bunun örneklerinden biri kamu işçilerini kapsayan toplu iş sözleşmesi sürecinde yaşanıyor. 200 bine yakın işçiyi kapsayan, hükümet ile Türk-İş arasında devam eden toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde, hükümetin son zam teklifinin yüzde 10 olduğu açıklandı. Hükümetin bir önceki teklifi yüzde 9’du. 2019 yılı ilk altı ay için yüzde 5, ikinci altı ay için yüzde 4 olan teklif, ilk altı ay için yüzde 6 olacak şekilde yenilendi.

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, bugün Kemal Kılıçdaroğlu ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında yaptığı açıklamada, hükümetle son toplantılarında kendilerine sunulan teklifin bu şekilde yenilendiğini ifade etti.

Türk-İş’in zam teklifi ise ilk altı ay için yüzde 15, sonrasındaki her altı ay ‘enflasyon + 3 puan refah payı’ olarak açıklanmıştı. Ek olarak, tüm kamu işçilerine seyyanen brüt 300 lira zam talep edilmişti.

Kanuni süreç gereği” grev kararı asıldı

Dolayısıyla, hükümet ve Türk-İş arasındaki anlaşmazlık devam ederken, işçileri sürece hazırlamaktan ve harekete geçirmekten uzak duran Türk-İş ‘prosedür gereği’ni yerine getirmekle sınırlı kalıyor. İşçi ve emekçilerin taleplerini alacak bir mücadele ve hazırlık ortaya koymuyor.

Anlaşmazlık nedeniyle yetkisinin düşmemesi için grev kararı almak durumunda kalan Türk-İş bugün 19 Ağustos’ta başlayacak grevini duyurdu. Türk-İş’e bağlı Basın-İş Sendikası, İstanbul Beşiktaş’taki Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’ne grev kararını astı.

İşçiler sıkıntıda ama Atalay “ülkeyi sıkıntıya sokalım düşüncesinde değil”

Türk-İş’in bu tutumu, işçilerin haklarına gerçek anlamıyla sahip çıkmaktan uzak kalıyor. Bunu bizzat kendisi ifade eden Türk-İş Başkanı Ergün Atalay “Kanuni süreç bu şekilde. Asmazsak yetkimiz düşüyor” sözleri ile mücadeleden ne kadar uzak olduklarını ortaya koydu. İşçiler, emekçiler yeterince sıkıntıda değilmiş gibi “ülkeyi sıkıntıya sokalım düşüncesinde değiliz” diyen Atalay, ‘ülke’den kast edilenin patronlar ve sermaye iktidarı olduğunu da açık etti. İşçi sınıfının haklarına sahip çıkmaktan uzak duran Türk-İş Başkanı böylece derdinin sermaye iktidarını ve patronları sıkıntıya sokmamak olduğunu da gözler önüne serdi. Atalay bu yaklaşımını şu ifadelerle dile getirdi:

“Ayın 19’unda da darphanede, Eti Maden’de tarımda 30 bine yakın arkadaşımız greve çıkmak mecburiyetinde. Greve çıkalım, iş yerini, ülkeyi sıkıntıya sokalım düşüncesinde değiliz.”

Bugün grev kararını asan Basın-İş Sendikası’nın genel sekreteri Ahmet Özbakır da yaptığı yazılı açıklamada grevin ve işçilerin haklarına gerçek anlamıyla sahip çıkmanın kendileri için amaç olmadığını, yasal prosedürü yerine getirdiklerini ifade etti.