İşçi sınıfına ve emekçilere ağır sömürü koşullarının reva görüldüğü Türkiye’de, krizin de etkisiyle çalışma ve yaşam koşullarında sefalet giderek yaygınlaşıyor. AKP şeflerinin milli gelir rekorları kırma söylemleri, “büyük Türkiye” demagojileri çökerken ülke, emekçilere dayatılan bu sefalet ile ayakta kalıyor, yoksulluk ve ağırlaşan yaşam/çalışma koşullarıyla öne çıkıyor.
Türkiye sondan üçüncü oldu
Avrupa İstatistik Kurumu (Eurostat) istatistiklerine göre, AB ülkeleri arasında işgücü maliyetinin en düşük olduğu ülkeler arasında yer alan Türkiye, OECD’nin ‘yaşam endeksi’nde sondan 3. oldu. Yaşam endeksini oluşturan iş-yaşam dengesi ve cinsiyet eşitliği alt başlıklarında ise Türkiye sonuncu oldu. ‘Yaşam endeksi’nde ilk üç sırayı Hollanda, İtalya, Danimarka alırken, son üçlüde Türkiye’nin ardından Kolombiya ve Meksika son iki sırada yer aldı.
En yaygın fazla mesai Türkiye’de
Fazla mesai olarak tanımlanan haftada 50 saatin üzerinde çalışanların oranının yüzde 32,6 olduğu Türkiye, iş-yaşam dengesi en bozuk OECD ülkesi oldu. Aşırı çalışan işçi oranında OECD ülkelerinin ortalaması ise yüzde 11 oldu. İşçilerin kendilerine ayırdığı zaman Türkiye’de 14,8 saat olarak belirlenirken, OECD ortalaması ise 15 saat oldu.
İş-yaşam dengesinde de cinsiyet eşitsizliği hakim
Fazla mesailerde kadın ve erkek çalışanlar arasındaki ayrım da dikkat çekti. Türkiye kadınların erkeklerden daha çok fazla mesaiye kaldığı ülkelerin başında geldi. Türkiye’de, çalışanların iş dışında kendilerine ayırdıkları zaman açısından da kadın-erkek eşitsizliği yaşanıyor. Bu alandaki cinsiyet eşitliğinde de Türkiye, 40 ülke arasında 35. sırada kaldı.