İSİG Meclisi: Aliağa'da iş cinayetleri raporu

İSİG Meclisi Aliağa için yayınladığı raporda "Ezilme, patlama, yüksekten düşme, zehirlenme, asbest... 2013-2022 yılları arasında Aliağa'da en az 97 işçi hayatını kaybetti" bilgisine yer verdi.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 26 Temmuz 2022
  • 16:20

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi Aliağa üzerine rapor yayınladı.

Rapor üç bölümden oluşuyor ve şunlar ifade edildi:

“Birinci bölümde Sao Paulo uçak gemisinin Aliağa’ya doğru yola çıkması sonrası kısaca ‘asbest nedir?’ sorusuna değiniyoruz. İkinci bölümde 6331 Sayılı İSG Yasası’nın uygulanmaya başlandığı 2013 yılından bu yılın ilk altı ayını kapsayan sürede Aliağa’da meydana gelen iş cinayetlerini ve çalışma koşullarını değerlendiriyoruz. Üçüncü bölümde ise bu değerlendirmeyi grafiklerle aktarıyoruz.”

1.Bölüm: Sao Paulo uçak gemisi, asbest ve sağlığımız

Birinci bölümde Türkiye’nin çöplük haline getirilişi üzerine şu ifadeler yer aldı:

“İçinde yüzlerce ton asbest, toksik madde ve zehirli gaz barındıran, Brezilya donanmasına ait Sao Paulo uçak gemisinin söküm işleminin Aliağa’da yapılması için gerekli onay; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verildi. Dünyanın birçok ülkesinde söküm işlemi onayı almamış bu geminin sökümüne izin verilmesi, Türkiye’nin nasıl bir çöplük haline getirildiğini göstermektedir. Bu alanda yarıştığımız ülkeler ise Bangladeş, Pakistan ve Hindistan!”

Sao Paulo uçak gemisi ile ilgili mücadele sürecini geçen yıl başlatıldığı belirtilen rapor şu ifadeler kullanılarak asbest açıklandı:

“Gemi sökümü ile tekrar gündeme gelse de asbest sorunu her yerde. Özellikle yıllardır süren kentsel dönüşüm süreçlerinde üzeri örtülen bir konu. Oysa asbest yıllarca bina yapımında kullanıldı: Çatı, yer ve tavan kaplamaları, yalıtım amaçlı püskürtme kaplamalar, yangına dayanıklı yalıtım panelleri, kaloriferler, kazanlar, asbestli çimentodan imal edilmiş ürünler, conta elemanları, atık su boruları ve derzlerde. Bu noktada asbest üzerine konuşurken sadece gemi sökümü değil kentsel dönüşüm başta olmak üzere sorunun hayatımızın her alanında karşımıza çıktığını unutmamalıyız.

Peki, asbest nedir? Asbest (amyant), ısıya, aşınmaya, kimyasal maddelere oldukça dayanıklı, yapısal özellikleri açısından esnek, silikat kristallerden oluşan lifli yapıda bir mineraldir. 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra ısıyı ve elektriği yalıtması, sürtünmeye ve asit gibi maddelere dayanıklı olması nedeniyle sihirli mineral olarak tanınmaya başladı ve endüstride geçmişte üç binden fazla alanda kullanıldı. Fakat 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra insan sağlığına önemli zararlar veren ve kanser hastalığına sebep olan bir madde olduğunun tespit edilmesi ile asbest maddesi için öldürücü toz tanımlaması yapıldı. Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı, her yıl dünyada kanser yapıcı maddeleri düzenli olarak özelliklerine göre gruplara ayırır. Ajansın kanserojen maddeler listesinde asbest maddesi, "kesin kanserojen" tanımlanması ile 1. grupta sınıflandırıldı. Bugün pek çok ülkede ve pek çok alanda kullanımı kısıtlanmış/yasaklanmış durumda. Ülkemizde de asbest kullanımı 2010 yılı itibariyle yasaklandı. Bu gelişmelere rağmen, DSÖ verilerine göre dünyada 125 milyon kişi çalışma ortamlarında asbeste maruz kalmakta ve ILO verilerine göre her yıl 100 bin işçi, çalışma ortamlarında asbeste maruz kalmalarının yol açtığı hastalıklar nedeni ile ölmektedir.”

II.Bölüm: Son on yılda Aliağa’da en az 97 iş cinayeti...

İkinci bölümde 2013 yılından 2022 yılının ilk altı ayına kadar olan dönemde Aliağa’da en az 97 işçi hayatını kaybettiği belirtilen raporda şu ayrıntılar yer aldı:

“1- Bilgi kaynaklarımıza da baktığımızda (101 bin nüfuslu) Aliağa’da meydana gelen her üç işçi ölümü (özellikle gemi söküm ve metalde) ulusal basına yansımamakta, SGK’ya bildirim yapılsa da toplumdan gizlenmeye çalışılmaktadır. Ancak yereldeki sınıf hareketi sayesinde gizlenmeye çalışılan ölümler basına yansımaktadır.

2- İş cinayetlerinin yüzde 28’i gemi sökümde ve yüzde 27’si de metaldedir. Yani işçi ölümlerinin yarıdan fazlası bu iki sektörde meydana gelmektedir. Özellikle gemi söküm sektörüne dikkat çekmek istiyoruz. Son bir yılda bu sektörde gerçekleşen 7 işçi ölümü kulağa az gelebilir. Zira Türkiye’de her yıl 2000 civarında işçi çalışırken ölüyor. Ancak ilçede 1500 civarında gemi söküm işçisi bulunduğunu, oran olarak baktığımızda Aliağa gemi söküm sektöründeki ölümlerin oranının Türkiye’de resmi olarak açıklanan işçi ölüm oranının 30 katına denk geldiğini belirtirsek durum daha iyi anlaşılacaktır.

3- Gemi söküm ve metal sektörlerinde “çavuş” denilen patrona yakın işçiler vasıtasıyla bir çeşit taşeron-güvencesiz çalıştırma koşulu hakim kılınmıştır. İşçiler uzun ve yoğun bir biçimde iş güvenliği-güvencesinden yoksun bir biçimde çalıştırılmaktadır. Kimya ve inşaat işkolunda da taşeron çalıştırma yaygındır. Ölen 16 kimya işçisinin 11’i taşeron işçidir. Ölen 11 inşaat işçisinin tamamı taşeron işçidir.

4- İşçi yaralanmalarının ve ölümlerinin başlıca nedenleri ezilme, patlama, yangın ve yüksekten düşme. İşçilere ilk yardım-ambulans sonrası ilk müdahale Aliağa Devlet Hastanesi’nde yapılıyor. Ciddi vakalarda işçiler Menemen, Bozyaka ve Çiğli’ye sevk ediliyor. İçinde mikro cerrahi ve yanık ünitesi de olan meslek hastanesinin inşaatı ise hala sürüyor.

5- Aliağa’da da birçok işçi Covid-19 hastalığına yakalandı ancak bu nedenle tespit edebildiğimiz tek ölüm Habaş İşyeri Hekimi Mustafa Selek’in 2 Aralık 2020 tarihli vefatı.

6- Son on yılda yalnız 2 kadın işçi ölümünü tespit edebildik. Kadınlar sanayide daha çok mutfak, ofis işleri, iş güvenliği uzmanı, çevre mühendisi vb. işlerde, tarımda (yevmiyeli tarım işçiliği ve çiftçi) ve evde çalışıyorlar.

7- Son on yılda üç göçmen/mülteci ölümü tespit edebildik: 1 İtalyalı ve 1 Ukraynalı gemi işçisi ile Petkim inşaatında çalışırken ölen Hindistanlı makine mühendisi. Bölgede az sayıda da olsa Suriyeli ve Afganistanlı işçiler de var. Genelde kayıtdışı çalıştırılıyorlar, şantiyelerin koğuşlarında yatıyorlar, çalışma saatleri belli değil. (gece çalışma, tatilde çalışma vb. mevcut)

8- Son on yılda tespit ettiğimiz çocuk işçi ölümü yok. Çocuklar genelde sanayi sitelerinde, torna atölyelerinde ve tarımda çalışıyorlar. Özellikle yazları 12-13 yaşlarında çalışan çocuklara da rastlıyoruz.

9- Son on yılda iş cinayetlerinde ölenlerin 8’i sendikalı işçiydi. Bu da oransal olarak tespit ettiğimiz ülke ortalamasının 3-4 kat üzerinde. Ayrıca ölen başka sendikalı işçiler de olabilir. Ancak bu üyelikler sadece kağıt üzerinde olduğu için kayıtlarımıza yansımamıştır.”

Üçüncü bölümde Aliağa’da meydana gelen iş cinayetlerinin yıllara, istihdam biçimlerine, işkollarına, nedenlerine, yaş gruplarına ve örgütlülük durumuna göre dağılımı grafiklerle açıklandıktan sonra iş cinayetlerinde yaşamını yitirenlerin isimleri sıralandı.

İLİŞKİLİ HABERLER