İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi Ağustos ayı iş cinayeti verilerini açıkladı ve “Yoksullaştırma ve iş cinayetleri kıskacında olan biz işçiler için direnmekten başka çare yok...” dedi.
İşçi direnişlerinin selamlandığı açıklamada şunlar ifade edildi:
“Agrobay, FEDAŞ, Tuzla Gemi, Corning, Şireci Tekstil, Trendyol Depo, Sputnik, İzmir BB Evde Bakım, Doruk Madencilik, Amana Foods, Plasmek, Folkart, İzmir Demokrasi Üniversitesi, Artemis ve Erkaplan Halı, Ravago, Çolakoğlu, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Renault, Uğurteks, Arnavutköy Belediyesi, Kroman Çelik, Çukurova Üniversitesi, Aluform Pekintaş, Akınal Sentetik ve Türkiye’nin dört bir yanında ismini sayamadığımız işçi direnişlerini selamlıyoruz.. İnsanca yaşanabilir bir ücret, işten atmalara karşı iş güvencesi, sağlıklı ve güvenli çalışma ve diğer haklarımız için direnmekten başka çaremiz yok...”
“Türkiye Yüzyılı’nın Orta Vadeli Programı işçilere ne vaad ediyor?” denilen açıklamada şunlar belirtildi:
“• “Faiz sebep enflasyon netice” diyen söylemden “sıkı para politikası sayesinde enflasyonu düşüreceğiz” söylemine geçilmiş.
• 2023’te kişi başına milli gelir 12 bin 415 dolar olacak deniyor. Oysa 2013’te resmi olarak açıklanan gelir bu civardaydı ve o zaman 2023 hedefi için 25 bin dolar deniyordu.
• Bu yıl için enflasyon hedefi yüzde 65 deniyor. Oysa sene başında hedef yüzde 35’ti. Türkiye’nin kronik bir enflasyon sürecinden çıkışı gözükmemektedir.
• Mehmet Şimşek “Bundan sonra ücret düzenlemeleri hedef enflasyona göre yapılacak.” diyerek ücretlerin daha da düşürüleceğini belirtmiş oldu.
• Büyüme hedefleri bizim gibi ülkeler açısından bakınca düşüktür. Bu da işsizliğin yaygınlaşması sonucunu doğurabilir.
• Nüfusun büyümüyor olduğunu belirten Dünya Bankası raporuna atfen göçmen istihdamının önünün açılacağı belirtiliyor.
• Kıdem tazminatının hedefe alındığı ve bu saldırının adının “Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi” olacağı belirtiliyor. Diğer yönü ise emeklilik yaşında artık esneme yapılmayacağı ve emeklilik maaşının düşürüleceği oluşturuyor.
• “İstihdam” başlığında ise, “yeni nesil esnek çalışma modelleri” hızlı ve etkili bir biçimde hayata geçirilip “güvenceli esneklik” sağlanacak deniyor.
Yani 12 Eylül’de başlayan, Özal ile devam eden sonrasında AKP/Cumhur İttifakı ile süren sermaye politikaları daha da derinleşerek sürecek...”
Önümüzdeki döneme ilişkin şunlar vurgulandı:
“Yoksullaştırma, işçileştirme, iş cinayetleri rejimi kıskacında İSİG mücadelesi önümüzdeki dönem;
1- Başta iş cinayetlerinin önlenmesi olmak üzere işçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması,
2- İnsanca yaşanabilir bir ücret,
3- Aşırı, yoğun, fazla, taşeron ve her türlü esnek çalıştırmaya ve işten atma saldırısına karşı güvenceli iş,
4- Beslenme, barınma, ulaşım ve yaşanabilir kent-çevre hakkı,
5- Çocuk, kadın, yaşlı ve göçmen emeğinin korunması...
gibi başlıkları ulusal, bölgesel, işkolu vb. düzeylerinde öne çıkarmalı, taleplerini ve araçlarını mücadele içinde yeniden oluşturmalıdır...
Çalışırken ölmek istemiyoruz...”