İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi Kasım ayı iş cinayetlerini açıkladı. İSİG Meclisi’nin açıkladığı verilere göre “Kasım ayında 127, 2022 yılının ilk on bir ayında (334 günde) en az 1658 işçi hayatını kaybetti”.
“1- Bu yıl her gün ‘en az’ 5 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. En az diyoruz çünkü tespit ettiklerimiz basına yansıyanlar ya da bize bildirilenler. Özellikle hekimler, ölen işçilerin mesai arkadaşları ve yerelden gelen bilgiler ile sürekli bir güncelleme yapıyoruz. Örneğin son açıkladığımız rapordan sonra ilk on aya dair 10 iş cinayeti bilgisi daha geldi. Diğer yandan bu yıl Covid-19, çalışmaya bağlı kalp krizi/beyin kanamaları ve diğer nedenlere bağlı 1-2 iş cinayeti dışında meslek hastalıklarına dair ölümleri tespit edebilme imkanımız yok.
2- İş cinayetleri bu yıl da ‘mevsimlik çalışmanın arttığı’ (esas olarak tarım) Mayıs-Eylül periyodunda artış gösterdi. Ekim ayında da iş cinayeti sayısı fazla ancak o ay Bartın Amasra maden patlaması meydana gelmişti.
3- SGK son yıllarda kendi nam ve hesabına çalışanların ölümlerini iş kazası istatistiklerine eklese de iki elin parmaklarını geçmiyor. Oysa biz iş cinayetleri istatistiklerinde çiftçi ve esnafların çalışırken ölümlerini de düzenli olarak kayıt altına alıyoruz. Ancak bu yıl geçen yıllara göre bu ölümlerde bir düşüş var, bunun nedenini ‘çiftçi ve esnafların da ücretliler ordusuna katılmasındaki artış’ olarak değerlendiriyoruz.
4- İş cinayetlerinin yoğunlaştığı üç işkolu bulunuyor. ‘Güvencesiz çalışma’nın hakim olduğu inşaat, tarım ve taşımacılık. Uzun çalışma saatleri, yoğun çalışma, sigortasız çalışma ve her türlü kuralsızlığın hakim olduğu bu işkollarında sendikal örgütlenme yok gibi ya da zayıf ve belli mesleklerde öbekleniyor. Bu yıl moto kurye ölümleri de bu nedenlerden dolayı ölümlerin arttığı bir meslek olarak raporlarımızda öne çıkıyor. Şu ana kadar 50 moto kurye iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Diğer yandan sanayi işkollarındaki ölümler ilk dört sırada olmasa da sanayinin çok farklı işkollarında (maden, metal, enerji, tekstil, kimya, gıda vd.) olduğu gerçeğinin altını çizmek gerekiyor. Aslında bu işkollarının toplamını aldığımızda “sektörel olarak en fazla ölüm sanayide” meydana geliyor.
5- ‘İş cinayetlerinin bir numaralı nedeni trafik, servis kazaları. Ancak bu ölümler iş cinayeti olarak değil trafik kazası olarak görülüyor.’ Oysa tır, kamyon, otobüs, servis minibüsü, taksi şoförleri uzun çalışma saatlerinde ve neredeyse dönüşümsüz çalışmaktalar. Diğer yandan araçların yeterli bakımı yapılmıyor ve eski araçlar kullanılıyor, yol aydınlatması veya düzenlemelerinde sorunlar var vb. Şoför ölümleri bir iş cinayetidir, yine servislerde birçok işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetmektedir. Ayrıca trafik kazaları birçok yurttaşında ölümüne neden olduğu için bir halk sağlığı sorunudur.
6- SGK iş kazası istatistiklerinde kadın işçi ölümleri toplam ölümlerin yüzde 2’sidir. Oysa biz kısıtlı olanaklarımızla 3-4 kat daha fazla kadın işçi ölümü tespit ediyoruz. Bu ölümler esas olarak tarımda yoğunlaştığı (sigortasız olduğu) için kayda alınmıyor. Diğer yandan bildirimler yoluyla da birçok kadın işçi ölümünü kaydediyoruz. Buradan ‘kadın işçi ölümlerinin saklandığı, basına yansımadığı’ sonucuna ulaşabiliriz.
7- Bu yılın ilk on bir ayında 61 çocuk işçi hayatını kaybetmiş durumda. Dikkat çeken iki husus var. Birincisi ‘14 yaş ve altında çalışırken ölen çocukların sayısı arttı.’ İkinci olarak ölümlerin merkezinde her yıl olduğu gibi tarım yer alırken ‘MESEM projeleriyle gündeme gelen stajyer/çırak ölümlerinde de artış’ gözüküyor. Diğer yandan EYT tartışmalarının gündemde olduğu bir süreçte 51 yaş ve üzerinde 435 emekçi ölümünü kaydetmiş olduğumuz gerçeğinin altını çizmek istiyoruz.
8- Sayısı giderek artan göçmen işçilerin iş cinayeti sonucu ölümleri de artıyor. Bu yıl 84 göçmen işçi hayatını kaybetti. Bu işçilerin yüzde 67’si ise Suriyeli ve Afganistanlı. Bu durum Türkiye’de ‘göçmen işçiliğin mültecilik temelinde hayata geçtiği’ gerçeğini ortaya koyuyor. Göçmen işçi ölümlerinin bir kısmında kimlik bilgilerine bile ulaşamıyoruz. Yine birçok göçmen işçinin kayıtsız oldukları için iş cinayetlerinin saklandığını da unutmamak gerekli.
9- İş cinayetlerinde ölen işçilerin 89’u sendikalı (Bu işçilerin 42’si Bartın Amasra’daki maden patlamasında hayatını kaybetti). Bir yandan tüm iş cinayetlerinde ölen işçilerin yüzde 5’i sendikalıdır tespitiyle “sendikalı olmak iş cinayetlerini önler” diyebiliriz. Diğer yandan Amasra örneğini de değerlendirince ‘sadece sendikalı olmak yetmez örgütlü de olmak gerekir’ demek lazım. Zira iş cinayetlerini işçi örgütlülüğü, denetimi önler; sendikaya üye olmak ve toplu sözleşme imzalamak, Soma’da olduğu gibi Amasra’da da bu örgütlülüğün ve denetimin hayata geçirilmediğini göstermiştir.
10- İş cinayetleri esas olarak sanayileşmiş büyükşehirlerde yoğunlaşıyor. Diğer yandan tarımsal bölgelere ve her şehirdeki inşaat faaliyetlerine dikkat çekmek gerekiyor. Yine Anadolu şehirlerinin neredeyse tamamına yayılan ‘OSGB gerçekliği’ var. On bir ayda iş cinayeti tespit edemediğimiz tek şehir ise Bitlis.
2022 yılının ilk on bir ayında iş cinayetlerinin aylara göre dağılımı şöyle: Ocak ayında 120, Şubat ayında 109, Mart ayında 122, Nisan ayında 129, Mayıs ayında 178, Haziran ayında 189, Temmuz ayında 173, Ağustos ayında 188, Eylül ayında 161, Ekim ayında 162 ve Kasım ayında 127 işçi hayatını kaybetti...”