Öğretmenlerin 29 Aralık 2015 tarihinde aldığı grev kararına yönelik mahkeme kararları, yargı organları arasındaki uyuşmazlığı gözler önüne serdi. Bazı idare mahkemeleri, 29 Aralık 2015’te bir günlük iş bırakma eylemine katılan öğretmenlere verilen disiplin cezalarının iptaline karar verirken bazıları ise iş bırakma eylemini sendikal faaliyet saymadı.
BirGün'den Mustafa M. Bildircin'in haberine göre, farklı nitelikteki kararların kesinleşmesi üzerine mahkemeler arasındaki aykırılığın giderilmesi istemiyle başvurulan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu da Aralık 2015’te, “Savaşa hayır barışı savunacağız” sloganlı grev kararına katılan öğretmenlerin sendikal faaliyet kapsamında hareket etmediği yönünde karar aldı.
Eğitim sendikaları ve bazı STK’ler, 29 Aralık 2015 tarihinde Türkiye genelinde bir günlük iş bırakma kararı aldı. Kürt illerinde uygulanan sokağa çıkma yasaklarına tepki amacıyla “Savaşa hayır barışı savunacağız” sloganı ile başlatılan greve Antalya, Konya, Kocaeli, İstanbul gibi illerden çok sayıda öğretmen katıldı. Greve katılan öğretmenlere, “Mazeretsiz göreve gelmedikleri” gerekçesiyle aylıktan kesme ya da kınama cezası uygulandı.
Farklı kararlar alındı
Greve katıldıkları için cezalandırılan öğretmenler, disiplin cezalarının iptali istemiyle yaşadıkları ilin idare mahkemelerine başvurdu. Bazı idare mahkemeleri, öğretmenler hakkındaki disiplin cezalarının “sendikal faaliyet” kapsamında değerlendirileceğini belirterek iptalini istedi. Bazı idare mahkemeleri ise öğretmenlerin disiplin cezalarının iptali istemini reddetti.
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulu, farklı nitelikte kararlar alan mahkemeler arasındaki aykırılığın giderilmesi talebiyle Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na başvurdu. Kurul, öğretmenlere verilen disiplin cezalarında hukuka aykırılık bulunmadığına hükmetti. Greve katılan öğretmenlere yönelik kararların tümünün, “İptal isteminin reddine” dair karar doğrultusunda giderilmesi istendi. Kararın gerekçesinde, “Sendikal faaliyet kapsamında işe gelinmemesi” halinde kişilerin mazeret izinli sayılacaklarının AİHM, AYM ve Danıştay İdari Dava Daireleri kararlarında da vurgulandığı belirtilse de “Ancak sendikal faaliyetlerin amacının üyelerin mesleki menfaatlerinin korunması olduğunun da gözden kaçırılmaması gerekmektedir” değerlendirmesinde bulunuldu.