Aliağa’da geçmiş yıllarda düzenli olarak her yıl yapılan, ancak son senelerde çeşitli engelleme ve sorunlardan kaynaklı yapılamayan Emek Şenlikleri bu yıl 23 ve 24 Ekim tarihlerinde gerçekleştirildi.
Geçtiğimiz sene tekrar örgütlenmeye başlayan şenlikleri Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu düzenlemişti. Geçen yıl şenliğe sınırlı destek sunan İzmir Büyükşehir Belediyesi, “sponsorluğun” ötesine geçerek bu sene şenliğin içeriğinde de belirleyici oldu.
“Aliağa’yı sömürünün değil, emeğin-mücadelenin başkenti yapalım”
İki günlük, söyleşi ve konserleri kapsayan şenliğin son günü Ege İşçi Birliği de mücadele ve örgütlenme çağrılarını şenliğe taşıdı. Kardeş Türküler’in sahne aldığı konser sırasında emekçilere ulaştırılan bildirilerde Aliağa’da işçi ve emekçilerin yaşadığı problemler sıralandı. Emekçileri birlik olmaya çağıran bildiriden bazı bölümler şöyle:
“Aliağa için ‘emek kenti’ denir ancak gelinen yerde sermaye sınıfı için ‘sömürü cenneti’ne dönmüş durumda. Nüfusunun neredeyse tamamını işçi-emekçi ailelerin oluşturduğu Aliağa’da iş cinayetlerinden, düşük ücretlere, sendikasızlaştırma hamlelerinden büyük hak gasplarına kadar emekçiye yönelik saldırılar hiç bitmiyor. Çalışma şartlarının yanında havanın-suyun zehirlendiği, istikrarlı biçimde toplumun sağlığını tehlikeye sokacak uygulamalar sürüp gidiyor. Yetersiz hastane, artan kiralar, her gün yeni gelen zamlar, ranta dayalı ve çevre düşmanı projeler yaşam koşullarımızı her geçen gün daha da kötü bir duruma sokuyor.
“Birlik olmadan, mücadele etmeden bir şeylerin değişeceğini beklerken daha fazla hak kaybetmeye, sevdiklerimizi iş cinayetine kurban etmeye devam edeceğiz. Öyleyse işçinin birleşik gücünü dosta düşmana gösterelim! Aliağa’yı sömürünün değil, emeğin-mücadelenin başkenti yapmak ellerimizde! Grevlerimizi yasaklayanlara, çevremizi-havamızı zehirleyenlere, bizi zamların altında bırakanlara, güvencesizleştirenlere cevap vermek için harekete geçelim!”