Bugün 1 Mayıs, işçi ve emekçilerin sömürücü asalaklara karşı mücadele günü. Sadece bu ifade bile yeterlidir 1 Mayıs ruhunu anlamak ve kavramak için.
İşçi ve emekçi düşmanı sermaye iktidarının yasaklarını tanımayan irade, bugün İzmir'de, İstanbul’da, Kocaeli'de, Ankara’da meydanlara inerek 1 Mayıs'ı sınıfsal ve tarihsel özüne uygun bir şekilde andı ve kutladı. 1 Mayıs'ın egemenlerden icazet alınarak değil, mücadeleyle kazanılabileceği bir kez daha dosta düşmana gösterildi.
Susmak bugünün işi değildir!
Bugün pandemi ve ekonomik krizin tüm faturası işçi sınıfı olarak bizlere kesiliyor. Ölen işçi, yoksullaşan işçi, hakları bir bir gasp edilen yine işçi. Sermaye iktidarı her bir yandan saldırıyor, bir avuç asalağı ihya ederken milyonlara yoksulluk dayatıyor. Böyle bir düzende bu gerçek karşısında susmak, sermayeyi zenginleştiren, bizi yoksullaştıran çarklara dokunmamak, bir fiil intihardır. Sendikaların başına çöreklenmiş olan bürokratların 1 Mayıs'ta ortaya koydukları basiretsiz tutum, son yıllarda derinleşen ihanetin vücut bulmuş halidir bir bakıma. Tabandan işçilerin baskısı olmasa bunu bile yapamayacaklarını gayet iyi biliyoruz. Sürekli istatistiki bilgi paylaşarak, iktidara çağrı yaparak, işçilerin temel örgütü olan sendikaları birer dilek ağacına çevirdiler. Bu teslimiyetçi anlayış işçilerin mücadelesiyle aşılacaktır elbet.
İşçiler emekçiler!
Kendilerine gelince her şeyi mübah gören sermayedarlar ve onları temsil eden iktidar, işçilerin taleplerini haykıracağı bir güne yasak koyuyorlar. Tabi ki niyetlerinin halkın sağlığı olmadığını biliyoruz. Pandeminin başından bu yana yaptıkları kendi sefil çıkarlarını korumak oldu. Durum buyken bu keyfi yasakları kabullenmek geleceğimizi patronların olanca vahşiliğine terk etmek demektir. Bizler bunu kabullenmedik. Bu yüzden bulunduğumuz her yerde 1 Mayıs’ı özgür kılmak için alanlardaydık. Bugün Birliğimizden arkadaşlarımız da diğer sınıf kardeşleri gibi azgın polis saldırılarında gözaltına alındılar. Ve bir kez daha sermayenin ve onun gerici hükümetinin korkusunu gördük. Daha da önemlisi bir şey gösterdik: Sömürünün, zorbalığın, savaşların, olmadığı özgür yarınlar için mücadele edenlerin korkusuzluğunu! Elbette ki bu mücadelenin bedeli olacaktır. Unutmayalım, bugün 1 Mayıs varsa geçmişte ödenen bedellerle vardır.
Kardeşler!
Son bir yılda gördük ki bizler sermayedarlar için çarkları döndüren dişlilerden farksızız. Pandemi bize, yoksulluk bize, çalışmak, daha çok çalışmak bize...
Bunu değiştirmek ise kendi ellerimizde. 1 Mayıs’a pranga vurmaya çalışanlara inat, devletin masalarında pazarlık yapıp yasaklara boyun eğip kavga günümüze sahip çıkmayanlara inat, bizler fabrikalarda, atölyelerde, sanayi havzalarında örgütlenecek ve sokaklarda, meydanlarda olmaya devam edeceğiz.
Gelin 1 Mayıs’tan aldığımız güçle hep birlikte geleceği inşa edelim!
Selam olsun 1 Mayıs’ın tarihsel özüne sahip çıkanlara!
Selam olsun bu uğurda dövüşenlere!
Yaşasın 1 Mayıs!
Ege İşçi Birliği