Filistin'de dünyanın gözleri önünde yıllardır İsrail siyonizminin vahşeti ve katliamı yaşanmakta. Son günlerde ise bu vahşet artan katliamlarla büyüyor.
İki elini böğrüne koymuş emperyalistler sözde tarafsızlık mesajı verirken, İslam ülkelerinde emperyalizme göbekten bağlılıktan öteye gidemeyen kınama mesajları var sadece. Bugün bu görüntü açıkça gösteriyor ki vahşi kapitalist düzenin yaşam kaynağı ticari ilişkilerdir. Afrika'da yaşanan açlık, Ortadoğu'da silahlandırılan ve ortaya salınan IŞİD vahşeti, Suriye'de kirli savaş ve Filistin'deki vahşet ancak onun kirli çıkarları ekseninde ele alınabilir.
Ülkemizde sermaye devletinin sözcüleri ve muhalefet partileri ise bu vahşetin baş sorumlusu sermeyadarların çıkarlarını ağızlarına dahi almıyorlar. Çünkü esas olan kapitalist düzenin bekası ve sorunsuz işlemesidir. İktidar durumu “İslama saldırı” ekseninde kendi dinci gerici zeminine alet etmekte, muhalefet partileri ise güç dengelerinde bunu kendi siyasal iktidar hesabına yatırım yapmaktadır. Oysa bunların birer timsah gözyaşı olduğu, ülkemizde yıllardır faaliyetlerine ses çıkarılmayan, Kürecik ve İncirlik'te emperyalizme hizmet eden üslerle ortadadır.
İşçiler, emekçiler!
Günlerdir İsrail'de süregiden işgal ve katliama karşı sayfamızda bu rezil iş birlikleri temelinde haykırıyoruz. Filistin halkına özgürlüğü emperyalist devletler ve onlara göbekten bağlı ülkeler getirmeyecektir. Onların kurduğu masalar tıpkı Irak'ta, Suriye'de yaşandığı gibi yeni vahşetlere gebe olur ancak. Filistin halkının gerçek dostları Ortadoğu'da ezilen Ezidi, Arap, Kürt halklarıdır, onlarla yapılacak kader birliğidir. Filistin halkının gerçek dostları biz işçi ve emekçileriz.
İtalya'da liman işçileri İsrail'e gidecek mühimmat gemisini yüklemeyi reddettiler ve İsrail'in saldırıları son bulana kadar hiçbir şekilde yüklenmesine müsaade etmeyeceklerini bildirdiler. Bugün İtalya limanında liman işçilerinin İsrail'e gidecek olan gemiyi yüklemeyi reddetmeleri şunu gösteriyor, biz işçi ve emekçiler birlik olursak bu kirli çukuru halklar için daha özgür ve savaşsız bir duruma getirebiliriz. İtalya'da liman işçileri yaptıkları bu eylemle İsrail'de süren vahşete müdahale ettiler ve kendi cephelerinden, işçi sınıfı cephesinden sözlerini söylediler. Bu sadece dünya işçilerinin gücünün ufak bir nüvesidir. Bu da gösteriyor ki bu güç ve imkan bizim ellerimizdedir. Bu güç ve imkan bizim üretimden gelen gücümüzdedir.
Bugün ülkemizde İsrail'e çelik ihracatımız bu yılın ilk 4 ayında toplam 389,5 milyon dolardır. Toplam ihracatta bir numarada İsrail var ve bugün Habaş'ta, Kardemir Çelik'te üretilenleri biz üretiyoruz, ürettiklerimiz Mersin limanından İsrail'e gitmektedir. İşgal edilen yerlerin inşası bu demirlerle örülmektedir. Bugün işçiler olarak Filistin halkı için birşeyler yapılacaksa bu ancak örgütlü gücümüzü kullanmakla olur, bu ancak bu üretim çarklarını durdurup söz söyleyerek olur. Buralardan atacağımız adımla kirli sermaye ilişkilerine karşı direnerek, bu işgale kendi cephemizden söz söyleyebilir, ikiyüzlü politikaları yerle bir edebiliriz.
Filistin halkına özgürlük AKP-MHP iktidar bloğunun kuru laflarıyla değil biz işçi ve emekçilerin bu kirli savaşa karşı atacağı somut adımlarla gelecektir.
Yaşasın Filistin halkının onurlu direnişi!
Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği!
Ege İşçi Birliği