İsviçre'de kitlesel ve coşkulu kadın grevi

İsviçre kadın grevinin odak noktasını kadınların emeklilik yaşının yükseltilmesi saldırısı oluşturdu. 14 Haziran Salı günü, Basel, Bern, Lozan, Cenevre, Zürich, Chur, Fribourg, Luzern, Winterthur başta olmak üzere ülkenin 31 kentinde yürüyüş ve mitingler gerçekleşti.

  • Haber
  • |
  • Kadın
  • |
  • 15 Haziran 2022
  • 14:55

İlk İsviçre kadın grevi, “Kadın isterse her şey durur!” şiarıyla, 14 Haziran 1991’de 500 bin kadının katılımıyla gerçekleşmişti. Bu, birinci emperyalist paylaşım savaşından sonra, 1918’deki İsviçre genel grevinden bu yana ülkedeki en büyük grevdi. 1991’deki grevin talepleri, “Eşit işe eşit ücret!”, “Kadınlara eşit eğitim!”, “İşyerinde cinsel tacizle mücadele!”, “Sosyal güvenlikte eşitlik!”, “Daha fazla kreş!”, “Ev işlerinin kadın ve erkek arasında bölünmesi” vb.ne ilişkindi. Grevciler ayrıca cinsel şiddete, cinsiyetçi reklamlara ve pornografiye son verilmesi, tecavüz ve eş şiddetine karşı etkili önlemler alınması çağrısında da bulundular.

İkinci kadın grevi, birincisinden 28 yıl sonra, 14 Haziran 2019’da gerçekleşti. 1991’de yükseltilen “Eşit işe eşit ücret!”, “Ücret, zaman ve saygı”, “Cinsiyetçi, homofobik ve trans-fobik şiddete son!” ve “Ev işinin tanınması ve kadına yönelik şiddetle mücadele!” gibi talepler, 2019’da ileri sürülen talepler arasındaydı. Greve 500 bini aşkın kişi katılmış ve katılım bakımından ilk kadın grevi aşılmıştı.

Gerçekleşen kadın grevleri sonucu bir dizi haklar-kazanımlar elde edilmesine rağmen, “Eşit işe eşit ücret!”, “Kadına yönelik şiddete son!” gibi temel talepler yerli yerinde duruyor. İş dünyasında, bilimde, yönetimde, siyasette ve kamusal alanda, kadınlar hala eşit olarak temsil edilmiyor ve erkeklere göre önemli ölçüde daha az etkili pozisyonlarda bulunuyorlar. Buna karşılık, kadınlar evde ve ailede ücretsiz işlerin çoğunu yapmaya devam ediyorlar. Dolayısıyla bunlar, 14 Haziran 2022 kadın grevinin de temel istemleriydi ama odak noktası kadınların emeklilik yaşıydı.

“Daha yüksek bir emeklilik yaşı yerine daha iyi ücret”

Bu yılki gösteri ve mitinglerin odak noktasını kadınların emeklilik yaşının yükseltilmesi saldırısı oluşturdu. Zira AHV 21 emeklilik reformu ile kadınların emeklilik yaşı 65’e çıkarılmak isteniyor. Bu nedenle, “Daha yüksek bir emeklilik yaşı yerine daha iyi ücret”, 2022 kadın grevinin ana talebi ve şiarıydı. Kadınların, erkeklerden üçte bir oranında daha az emekli maaşı alması ve ücretsiz bakım işçiliği de bu yıl yine grevin önemli konularındandı. Ücretsiz bakım işlerinin işgücü piyasasında daha fazla dikkate alınması ve cinsiyetler arasında daha adil bir şekilde dağıtılması talep edilmektedir. Bir diğer konu da cinsel ceza hukukunun gözden geçirilmesi oldu. Birçok kadın örgütü, “Yalnızca evet, evet demektir” ilkesi çağrısında bulunuyor.

Bu şiarlarla, sendikalar, sol partiler, anti-faşist gruplar ve feminist örgütler tarafından 14 Haziran günü, Basel, Bern, Lozan, Cenevre, Zürich, Chur, Fribourg, Luzern, Winterthur başta olmak üzere ülkenin 31 kentinde yürüyüş ve mitingler gerçekleşti. On binlerce kadın, kadınların emeklilik yaşını yükseltmeyi amaçlayan AHV 21 emeklilik reformuna hayır demek için sokak ve meydanlara döküldü. Kadınlar hem ücretlerinin hem de emekli maaşlarının hala erkeklere göre daha düşük olduğuna ilişkin öfkelerini haykırdılar. 14 Haziran 2023 için kadınlar yeni bir büyük greve hazırlanıyor.

İsviçre’de büyük kentler başta olmak üzere 30’u aşkın noktada gerçekleşen yürüyüşlerin kitlesel ve coşkulu olanlarından biri de Basel’de gerçekleşti.

Göstericiler, saat 17.30 itibariyle Theaterplatz’da toplanmaya başladılar. Saat: 18.30’da, en önde “Devrimci Finta Bloğu” ve “Anti-kapitalist, anti-ırkçı, anti-ataerkil” ana pankartı açılarak coşkulu sloganlarla yürüyüşe geçildi. Önlem adına yürüyüş güzergahlarındaki polis yoğunluğu dikkat çekiciydi. Göstericiler, polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı Bankverein’den Wettstein Köprüsü üzerinden Kleinbasel’e doğru yürüdüler. Dansları ve anti-kapitalist, anti-faşist içerikli sloganlarıyla kadın kitlesine büyük coşku hakimdi.

Yürüyüş güzergahı boyunca, özellikle de merkezi kalabalık noktalarda beklenilerek konuşmalar yapıldı. Kimi caddeler polis barikatıyla kapatılmış, banka ve çeşitli kurumlar önünde polis yığınağı oluşturulmuştu. Polisin yer yer müdahale girişimleri büyük bir kararlılıkla ve militanca püskürtüldü. Yürüyüş, Markplatz alanında mitingle son buldu. Gerek yürüyüş güzergahı gerekse de miting alanında yapılan konuşmalara, anti-kapitalist içerik damga vurdu. Savaşa, militarizme, silahlanma yarışına ve faşizme karşı mücadele çağrısı yapıldı. Binlerce kişinin katıldığı yürüyüş tamamen anti kapitalist bir gösteriye dönüştü.

Kızıl Bayrak / Basel