Oturmuşlar bir masada asgari ücreti belirlemek için görüşüyorlar. Bizler her geçen gün yoksullaşırken, yeni bir yıla ramak kala oturdukları masalardan birileri bize verecekleri ücreti belirliyor. Belirleme kriterleri ne? Patronlar için en kârlısı ile bu süreçten çıkabilmek.
Asgari ücret belirlendikten sonra arkası Ocak zamları... MESS TİS’leri için de asgari ücretin ne olacağı bekleniyor. Patronlar örgütlü bir şekilde davranıyor. Devleti ile, işçi düşmanı patron yanlısı sendikaları ile tepeden tırnağa örgütlü. Biz işçilerin asgari ücret konusunda belirleyen olmamamızın nedeni, örgütlü bir sınıfın karşısındaki örgütsüzlüğümüz…
Açlıkla terbiye olmayalım! “Açlık bize, yokluk bize, yoksulluk bize” mi?
Biz belirlemediğimiz, sokaklarda taleplerimizi yükseltmediğimiz, üretenlerin yönettiği bir toplumda olmadığımız sürece bizlere reva gördükleri, bir sonraki güne ölmeden çıkacak bir açlık sınırı...
Asgari ücret en çok biz kadınları etkiliyor. Çünkü en düşük ücret seviyesinde çalıştırılıyoruz. Yedek işgücü olarak düşünülen biz kadınlar, ne iş yaparsak yapalım “eve ek gelir getiren” gözü ile bakıldığımızdan en asgarisi ile çalıştırılıyoruz.
Birkaç gün öncesinin hesabına göre geçen sene belirlenen asgari ücretin bugünkü değeri 5 bin 410 TL. Yani ücretimiz 5.410 TL olsa hiç zam almamışız saymak lazım. Oysa biliyoruz ki belirlenecek asgari ücret bunun çok çok altında kalacak.
Ücretlerimiz her geçen gün eriyor... Enflasyon tırmanışta, TÜİK’in üstünü kapatmaya çalıştığı haliyle enflasyon %21,31. Bağımsız inceleme yapan ENAG'a göre gerçek enflasyonun seyri %58 bandında. Elektrik, doğalgaz, benzin, gıdaya gün ve gün zam geliyor... Bir de hem ücretlerimizden hem de tükettiğimiz her şeyden vergi kesiliyor...
Açlık, işsizlik sopası patronların, sermaye devletinin bizleri terbiye etmeye çalıştığı sınır noktaları. En sinmiş, boynunu her şeye eğen olarak gördükleri biz kadın işçi ve emekçileriz. Boyun eğmeye devam mı yoksa hak arama zamanı mı?
Patronlara karşısında işçilerin birliği ile güçlüyüz!
Kriz ve pandemi dönemi, hak gaspları, yoksulluk, sürekli her şeye gelen zamlar, şiddetin yoğunlaşması oldu biz kadınlar için. Patronlar ettikleri karı büyük bir övgü ile açıkladılar. Vergi borçları silinenler, işçi giderlerini devlet üzerinden çözenler, bizleri iliklerimize kadar sömürenler zam dönemi geldiğinde ağlıyorlar. Bizim payımıza düşen ve düşecek olan açlık sınırında belirlenecek bir asgari ücret…
Asgari değil insanca yaşamak için, hayatlarımızın belirleyeni olmak için örgütlü olmalıyız! Patronların karşısındaki gücümüz birliğimizdir. Fabrikalarda, işyerlerinde kadın işçilerin örgütlenmesi kazanmaya bizleri en hızlı ilerletecek olandır. Çalıştığımız yerlerdeki erkek işçi kardeşlerimizle işçi birliklerimizi kuralım, üretimden gelen gücümüzü gösterelim, sokakta sesimizi yükseltelim.
İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları
Aralık 2021