İşçi Emekçi Kadın Komisyonları İstanbul’da Kadın İşçi Çalıştayı gerçekleştirdi. Çalıştaya birçok ilden işçi ve emekçi kadın katıldı.
“Kadın hareketinin güncel tablosu ve işçi kadın çalışması”, “Deneyimler ışığında kreş kampanyası” ve “Yeni dönem işçi kadın çalışması” başlıklarından oluşan çalıştay gün boyu sürdü.
“Kadın hareketinin güncel tablosu ve işçi kadın çalışması” başlıklı İlk sunumda şunlar ifade edildi:
“AKP’nin gerici saldırıları ve uygulamalarının karşısında yükselen bir demokratik kadın hareketi var. Son on yıldır kadın cinayetleri üzerinden ivme kazanan bir kadın hareketidir bu. Esas itibari ile kadın sorunu ile beraber toplumsal anlamda meşruluk sağlamakla beraber geniş kesimleri etkiliyor. 25 Kasım, 8 Mart gibi mücadele günlerinde bunları görüyoruz. Ancak bu tabloya rağmen bu hareket artık bir sınıra dayandı ve bir çıkışsızlıkla karşı karşıya.”
Bunun nedenlerine ilişkin ise şunlar belirtildi:
“Bunun nedenleri çok. Bir tanesi devletin kadın hareketine dönük ardı arkası kesilmeyen saldırılardır. Bir diğer neden ise bu demokratik kadın hareketinin yapısal ve temel zaaflarıdır… Buradan esas çubuk bükülecek nokta kadın hareketi nasıl sağlıklı bir noktaya ulaşır. Nasıl işçi emekçi kadın hareketi ile birleşir. Bunu tartışmak gerekiyor. Gelişen kadın hareketine sağlam zeminlerde müdahale etmenin ve bu kadın hareketinin sağlam temellere oturabilmesi için de işçi emekçi kadınların örgütlenmesi ve varlık gösterebilmesi gerekiyor. Bir yanda da son zamanda bazı direnişlerde kadın işçi ve emekçilerin nasıl öne çıktığı gözüküyor. Farplas, Alba, Sinbo, Lezita, Özak direnişi bu örneklerdir. Bu ülkede kadın işçilerin sınıfsal sorunlar ile de bağlı olmak üzere yer yer harekete geçiyor. Gerçek anlamda bir işçi hareketi yükseldiğinde kadın işçi hareketi de yükselecek ve genel toplumsal harekete rengini verecektir.”
Sunumun devamında kadın işçi çalışmasının zorluk alanlarına değinilerek şunlar ifade edildi:
“Kendi çalışmamız açısından kadın işçilerin gerçek anlamda sınıf temelinde kadın işçilerin örgütlenmesine ihtiyacımız var. Kadın işçi çalışmamızda yaşadığımız sorunlar sınıf hareketinin parçalı, dağınık, birleşiklikten yoksunluğu ile paralellik gösteriyor. Sınıf hareketinin sorunlarının aşılması kadın işçi hareketinin sorunlarını aşılması için sıkı sıkıya bağlı. Ama bu özel bir kadın işçi çalışması yürütmeye engel değildir. Kadın işçiler sınıfsal anlamda da ciddi sorunlar ile karşı karşıya kalıyor. Karşımıza çıkan her gündemle işçi kadınlar arasında çalışma yürütmek ile yükümlüyüz.”
İlk sunumun ardından tartışma gerçekleştirildi. Yerellerden deneyim aktarımları yapıldı. Kadınların eyleme katılması, sokağa çıkması, örgütlenerek özgürleşmesi, eğitim çalışmasını fabrikalarda örgütlenmek, iş yerlerine özgün sorunlara müdahale, feminist ideolojiyle ideolojik mücadele başlıkları üzerine tartışmalar yürütüldü.
“Deneyimler ışığında kreş kampanyası” başlıklı ikinci oturumda ise İEKK’nin kreş kampanyasının değerlendirmesi yapıldı. Kampanyada bir diğer hattın çocuk bakım yükümlülüğünü toplumsallaştırma bakış açısını da kazandırmak olduğu vurgulandı. Bununla birlikte yaşlı, hasta ve engelli bakımının da toplumsallaşması gerektiği ifade edildi.
Giriş konuşmasının ardından yereller deneyim aktarımları gerçekleştirdi. Çalışmanın artı ve eksi yönleri ele alındı. Uzun vadede kampanya kapsamında nelerin yapılabileceği konuşuldu.
“Yeni dönem işçi kadın çalışması” başlıklı çalıştayın üçüncü bölümünde ise forum şeklinde gerçekleştirildi ve gelecek dönem çalışmasına dair planlamalar yapıldı. İlk olarak söz alan İEKK temsilcisi şunları ifade etti:
“Önümüzdeki dönem sosyal yıkım politikalarının arttığı bir süreç olacak. Ekonomik krizin bu kadar derinleştiği bir süreçte yıkım politikaları hız kesmeden devam edecek. Düzen siyasetinde bir yumuşama denildi ancak bu yumuşamanın ne anlama geldiğini en son 1 Mayıs sürecinde gördük… Şu an gündemlerinde esnek ve güvencesiz çalışma biçimi var. Bu durumu kalıcı ve yaygın bir çalışma modeli olarak hayata geçirmek istiyorlar. Bunun yanı sıra asgari ücret tartışmaları sürüyor. Ara dönemde asgari ücrete zam yapılmayacağı konuşuluyor. Tüm bu saldırılar hiç kuşkusuz en başta emekçi kadınları ilgilendiriyor. Bizim de güvencesizleştirme politikalarına ve düşük ücretlere karşı önümüzdeki süreçte söz söylememiz gerekiyor. Bunların yanı sıra kadınların kazanımları da ayrıca bir tartışma konusu. 6284 ve nafaka tartışmaları gündemde. Kadınların çalışma yaşamında karşı karşıya kalacağı sorunlar ve hem de kadınların kazanılmış haklarına dönük saldırılar gündeme gelecek. İşçi ve emekçi kadınlar adına tüm bu saldırılara en güçlü şekilde karşılık verecek biçimde planlamamız gerekiyor. Toplam çalışmamız da daha özelinde işçi-emekçi kadınlara sesleneceğimiz bir hat oluşturabilmemiz gerekiyor…”
Bu başlıkta yerellerde komisyon çalışmasının düzenli hale getirilmesi üzerine tartışmalar gerçekleştirildi. İEKK’nin broşür, açıklama, değerlendirme gibi birikiminin erişilebilir olması üzerine konuşmalar gerçekleştirildi. Sosyal medyanın aktif ve daha nitelikli kullanılması da konunun bir başka boyutunu oluşturdu. İşçi direnişleri ile dayanışma göstermek, yerellere özgü süreçler örebilmek başlıkları da konuşuldu. Yaz sürecinde “Güvenceli çalışma ve yaşam için kadın işçiler bir adım öne!” şiarıyla çalışmaların örgütlenmesi planlandı.
Kızıl Bayrak/İstanbul