25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslarası Mücadele Günü yaklaşıyor. Sömürüye, diktatörlüğe karşı Mirabel kardeşlerin mücadelesi bizlere yol göstermeye devam ediyor.

Alım gücümüzün her gün düştüğü, açlık ve yoksullukla sınandığımız bu düzende şiddetin farklı boyutlarını yaşıyoruz. Bu örneklerin başında yaşadığımız ekonomik şiddet geliyor. İşyerlerinde, fabrikalarda, maruz kaldığımız baskı ve mobbing, hakaretle devam ediyor. Yine işyerinde, evde, sokakta maruz kaldığımız taciz  saldırılarıyla sürüyor. Fiziki şiddete maruz kalıyor, katlediliyoruz. 

Sömürüye karşı alanlara! 

Yaşadığımız dünyayı saran ekonomik kriz biz işçi emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarını her geç gün zorlaştırıyor. Krizin faturası emekçilere kesiliyor. İşçi kadınlar daha fazla güvencesizliğe mahkum ediliyor, çalışma süreleri uzuyor. Ücretler eriyor. Ekonomik krizin yanı başında işsizlik sopasıyla boyun eğdiriliyoruz. Kadın kimliğimizden kaynaklı yaşadığımız baskı, mobbing artıyor. Üretimde ikinci plana itiliyor, hor görülüyoruz.

Savaşa karşı alanlara! 

Dünyayı saran savaş ve işgal politikalarıyla her gün kadın ve çocuklar katlediliyor. Savaşın en mağduru oluyoruz. Son örneğini gördüğümüz siyonist İsrail'in Filistin işgalinde şimdiye kadar 5 binin üzerinde çocuk ve kadın katledildi, katledilmeye devam ediyor. 

Şiddete karşı alanlara! 

Kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri, istismar, taciz, tecavüz olayları artık rutin birer haber haline dönüştü. Sözde kadınların yaşamının güvenceye alınması öncelik deniyor. Ama failler aklanıyor, göstermelik cezalarla ödüllendiriliyor. 

Yaşadığımız tüm bu sorunların tek bir kaynağı var. Bu da yaşadığımız bu sömürü düzeni ve bu düzenin devam etmesini isteyen kapitalistler. Öyle ki karları azalmasın, çarklar istedikleri gibi dönsün diye ölmeye, katledilmeye, şiddete maruz kalmaya devam ediyoruz. 

Şimdi sömürüye, savaşa, şiddete karşı her zamankinden fazla birlik olmaya, dayanışmaya, mücadeleye ihtiyaç var. Artan şiddete, dizginsiz sömürüye, baskıya, mobbinge karşı 25 Kasım'da taleplerimizle alanlarda olalım. İnsanca bir yaşam, haklarımız, geleceğimiz ve özgürlüğümüz için yürüyelim. 

DEV TEKSTİL