Sınava gireceklerin “şanslı oldukları bir sene”ymiş!

Milli Eğitim Bakanı Selçuk sınava gireceklerin “şanslı oldukları bir sene” dedi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 07 Haziran 2020
  • 18:46

Eğitimde yaşanan kaos koronavirüs salgını nedeniyle daha da büyüdü. Sınavlara dayalı sistemin çarpıklıkları sınavlar üzerinden de dışa vurdu. 

Salgınla birlikte lise ve üniversite giriş sınavları haricinde neredeyse tüm sınavlar ertelendi. Milyonlarca öğrencinin gireceği lise ve üniversite sınavlarının tarihi sermayenin çıkarları doğrultusunda belirlendi. Sınava girecek öğrencilerin itirazları da gelecekleri de yok sayıldı.

Başta ertelenen sınav tarihleri de turizm şirketlerinin ve sermayenin çıkarları için tekrar Haziran ayına geri çekildi. AKP iktidarının eğitim alanındaki kaosu derinleştiren politikaları salgın sürecinde milyonlarca gencin ve ailesinin sağlığını etkilemeye devam ederken AKP şefleri gençlikle alay ederce açıklamalarda bulunmayı sürdürüyor.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk TRT Haber’de yayınlanan bir programda sınavlara ilişkin açıklamalarda bulundu. “Bilim Kurulu'ndan 'Sosyal mesafe ayarlandıktan sonra maskelerini çıkartabilirler' yanıtını aldık” diyen Selçuk, isteyenin maskesini çıkartarak sınava devam edebileceğini “lütfetti.”

Selçuk ayrıca, “İlk kez bu sene bu kadar destek yayınlandı. İlk kez bu kadar soru veriyoruz, paket çalışması yapıyoruz. EBA'nın desteği var. Bu sene bir taraftan da şanslı oldukları bir sene” iddiasında bulundu.

Sınav sürelerinde, konu içeriklerinde ve baraj puanında yapılan değişiklikler tamamen eğitimde bir seneyi kaybetmemeye dönük hamlelerdir. Uzaktan eğitimde yaşanan sorunlar ve alt yapı eksikliği ile milyonlarca öğrenci eğitim hakkından mahrum kalmıştır. Selçuk’un ifade ettiği “şans” yalandan ibarettir. Elemeci, gerici, anti bilimsel, sınava dayalı eğitim sistemi; salgın sürecinde öğrencilere, eğitim emekçilerine, okul çalışanlarına ve ailelere, bir kez daha çürümekte ve çökmekte olduğunu göstermiştir.

AKP iktidarının “önlem” adı altındaki uygulamaları göstermeliktir. Milyonlarca öğrenciyi ve ailesini ilgilendiren böylesi bir süreçte öncelik, kapitalist ekonominin çarklarının dönmesi, sermayenin yitirdiği kârlarını geri kazanmasıdır. Bu gerçeğin üzerini yalanlar örtemez!