Milyonlarca öğrenci, LGS veya YKS için aylardır ter döküyor. Senelerce verilen emeğin, harcanan paraların, büyüyen umutların bağlandığı LGS ve YKS sınavları da bu yıl salgın sürecine denk geldi.
Mart ayıyla birlikte verilen online eğitimin niteliksizliği herkesin ortak kanısı iken, bu sorunun üzerine bir de sınav tarihlerinin değiştirilmesi eklendi. Herkesin eşit koşullarda hazırlanamadığı bu sınavların ne zaman yapılacağı ise yaz aylarında turizm sektörünün etkilenip etkilenmeyeceğine bağlandı. Milyonlarca öğrencinin geleceğini sınava bağlayan kapitalist sistem, aslında gençliğe geleceksizlikten başka bir şey vermiyor! Öyle ki, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk öğrencilerin taleplerini yerine getireceğine çıkıp sınavlara girmenin zorunlu olmadığını ifade ederek, “istemeyen girmesin” diyebiliyor! Salgın koşullarında sağlıkları hiçe sayılan milyonlarca öğrenci sınavlara girmeye zorlanıyor. Kayıp eğitim zamanı telafi edilmeden yapılacak olan sınavlar büyük mağduriyetler yaratacaktır. Aynı zamanda salgının yayılmasında rol oynayacaktır.
Virüse yakalanan hasta sayısında artışın yaşandığı bugünlerde sınavların yapılıyor olması, gençliğin sağlığını da düşünmediklerini gözler önüne seriyor.
Milyonlarca öğrenci olarak geleceğimizle ve yaşamımızla oynayanlara karşı birlik olmalı, örgütlenmeli ve mücadeleyi yükseltmeliyiz. Geleceğimiz şıklara sığmaz! Bu yüzden yarını beklemeden bugünden bir araya gelebilmeli, geleceğimize dair birlikte söz söyleyebilmeliyiz.
Kızıl Bayrak okuru bir öğrenci