Sancaktepe Cemevleri ve Sarıgazi’de bir araya gelen ilerici-devrimci kurumlar tarafından günlerdir çalışması süren 2 Temmuz Sivas anması bugün gerçekleştirildi. Yoğun çalışmaların sonucunda bugün yapılan yürüyüş ve etkinliğe yüzlerce emekçi katıldı.
Saat 17.30’da Vatan İlkokulu önünde buluşan kitle Demokrasi Caddesi boyunca ajitasyon ve sloganlarla yürüdü. Konuşmalarda Sivas, Maraş ve Çorum ve daha nicelerinin planlı bir devlet katliamı olan olduğu vurgulandı. Katliamların hesabını sormak için örgütlenme ve direniş çağrısı yapıldı.
Sıklıkla “Katil devlet hesap verecek!”, “Sivas’ta yakanlar Deniz’i vuranlar!”, “Katliamın hesabını emekçiler soracak!” sloganları atılırken hesap sorma çağrısı sıklıkla dillendirildi.
Demokrasi Caddesi girişinde başta Sivas şehitleri olmak üzere tüm devrim ve sosyalizm şehitleri için saygı duruşuna geçildi. Saygı duruşunun ardından basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasının tam metni şöyle:
“Sivas Katliamı'nı unutmadık, hesabını soracağız!
Dünyayı etkisi altına alan pandemi, ekonomik saldırıların ardından, çete-mafya düzeninin ortaya saçtığı yeni belgeler yeni katliam hazırlıkları ile bugüne geldik. Bu çete-mafya düzeni salgın boyunca milyonlarca işçi-emekçiyi açlıkla ölüm ikilemi arasında bıraktı, sağlıksız ortamlarda çalıştırdı, dahası işsiz bıraktı. Onlar üçüncü aşılarını olurken Türkiye’de yaklaşık 50 bin, dünya genelinde 4 milyon işçi-emekçi hayatını kaybetti. Milyonlarca öğrencinin eğitim hakkı gasp edildi. Ev içi şiddet, kadın cinayetleri arttı. Salgını fırsat bilen iktidar yağma, talan ve gerici politikalarını bir bir hayata geçirme fırsatı buldu.
Bunlar yetmezmiş gibi faşist çete-mafya artıklarının sermaye sınıfıyla olan kirli ilişkileri, yolsuzluk, katliamcı politikaları ortaya saçıldı. Sermaye iktidar tarafından beslenen çeteler, çıkar çatışmasına girdikleri gibi yaptıkları pislikleri ortaya saçmakta geç kalmadılar. Bu çete-mafya düzeninin elinde biz emekçilerden çaldıkları alınteri ve binlercemizin kanı var. Biz bu kirli işbirliğini, katilleri ve beslendikleri sermaye düzenini tanınıyoruz.
Bu katillerin kanlı elleri 69 yılında Dolmabahçe’de 6. Filo’yu protesto eden üniversite gençliğinin, 28 yıl önce Sivas’ta 33 insanımızın, Çorum’da, Maraş’ta, Dersim’de, Roboski’de, Suruç’ta, Ankara’da ve daha birkaç gün önce İzmir’de Deniz Poyraz’ın üzerindeydi. Bu katiller bu sömürü düzeni bu saltanat devam etsin diye on yıllardır din, dil, ırk ayrımını körükleyerek emekçileri birbirine düşürdü. Dinci- gerici politikalarla, tarikat-cemaat örgütlenmesi ile ayrımcılığı derinleştirdi, emekçilerin bir araya gelmesini engellemeye çalıştı. Kayyumlarla, parti kapatma davaları ile kirli savaş politikaları ile halkları birbirine düşman etmeye çalıştı.
Sivas Katliamı’nın üzerinden 28 yıl geçti. 2 Temmuz 1993’te, Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Sivas Madımak Oteli’nde 33 aydın, sanatçı ve iki otel görevlisi gerici faşist güruh tarafından yakılarak katledildi. 1993’te Sivas Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan Pir Sultan’ı anma etkinlikleri Semaha duranlar, semahta çalınan sazda özünü bulanlar, Pir Sultan’ın baş eğmez duruşunu kendisine rehber edinenler, alevi inancının taleplerini yükseltmek isteyenler ve daha nicesi… Sivas’ta buluşmuştu.
Bu etkinliğe paralel olarak katliamcı güçler tarafından başka bir hazırlık yapılmaktadır. Etkinliğe katılanların konakladığı Madımak Oteli’nin önüne yol çalışması gerekçesiyle kamyonlar dolusu taşlar yığılır. Aynı günlerde yerel gazetede halkın dini duygularını istismar eden, katılımcılar üzerinden onları tahrik eden yazılar yayımlanır. Dönemin Sivas belediye başkanı, Refah Partili (RP) Temel Karamollaoğlu aynı tarihte bir “hicret koşusu” düzenler, bunun için çevre illerden gericiler okul ve vakıflara yerleştirilir.
Katliam günü ellerinde benzin bidonlarıyla yönlendirilen gerici güruh harekete geçer, oteli ateşe verir. Dönemin hükümet ortakları, ordusu, emniyeti, belediye başkanı katliamı izler. Otel yanarken izleyen ve müdahale etmeyen kolluk kuvvetleri, Sivas’ın köylerinden ve şehir dışından yardım için yola çıkanlar olunca harekete geçer ve önlerini keser. 7’sinden 70’ine 35 can katledildi.
Katliam sürecinde yapılan hazırlık yargılama sürecinde de devam etti. Göstermelik yargılamalarla, af yasasıyla katliamcılar serbest bırakıldı ya da yurt dışına kaçırıldı. Katliam davası zaman aşımı gerekçesiyle kapatılmak istendi.
Bozuk düzende sağlam çark olmaz!
Pir Sultan’ın yüzyıllar önce tarif ettiği gibi “Bozuk düzende sağlam çark olmaz! Bu düzeni baştan aşağı değiştirmeli”. Pisliğe batmış bu düzenin artık değişmesini, insanlığın kurtuluşu için sömürüsüz, özgürce yaşayabileceğimiz bir dünya istiyoruz. Bunu da ancak bizlerin geçmişi unutmadan, ateşte semaha duran insanlığın direnciyle mücadele ederek ve örgütlenerek kurabiliriz. Katliamlara ancak örgütlü bir güçle dur diyebiliriz.
'Yürü bre Hızır Paşa
Senin de çarkın kırılır
Güvendiğin padişahın
O da bir gün devrilir...' demiş yüzyıllar önce Pir Sultan. Bu sömürücü, zalim düzenin çarkını kırmak için bugünden mücadeleyi büyütelim.
AKA-DER, BDSP, EMEP, ESP, HDP, HALKEVLERİ, Özgürlük Meclisleri, Partizan, SMF, SYKP, TİP, TKH, TKP, SANCAKTEPE CEMEVLERİ”
Eylem komitesi açıklamayı bitirdikten sonra Cemevleri dua ile anmalarını gerçekleştirdi. Geçtiğimiz sene pandemi dolayısıyla sınırlı katılım olan yürüyüş bu sene coşkulu ve kitlesel geçti.