Çiğli'de Sivas Katliamı’nın 29. yılında Sivas’ta katledilenleri anmak ve katledenleri “Unutmadık, unutturmayacağız” demek için yapılacak eyleme çağrı yapıldı.
Eylemi BDSP, DAD, EMEP, Halkevleri, HDP, Kaldıraç, TİP, TÖP “Yürü bre Hızır Paşa, senin de çarkın kırılır!” çağrısı ile örgütleyecek. 1 Temmuz Cuma günü Çiğli Belediyesi önünde saat: 18.30’da gerçekleştirilecek Sivas Katliamı anmasına çağrı şu şekilde:
“2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak Katliamı’nda katledilen 33 canımızı unutmadık, unutmayacağız!
Bundan tam 29 yıl önce 2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak Oteli’nde Pir Sultan Abdal Şenlikleri’ne katılmak için Ankara’dan Sivas’a giden 33 aydın gericiler tarafından tekbir sesleri arasında yakılarak katledildi. O gün Sivas valisi, emniyet müdürü tüm uyarılara rağmen önlem almadı, gerici grupların toplanmasını bekleyerek bu katliamın gerçekleşmesini izledi. Otel önünde toplanan 15 bin kişiden sadece 190’ı gözaltına alındı, bunların sadece 124 hakkında dava açıldı. Sivas Katliamı dosyası “insanlık suçu” olarak nitelendirilmediği için 13 Mart 2012 yılında zaman aşımına uğratıldı. Faillerin avukatları AKP’den bakan, milletvekili, belediye başkanı ve Anayasa Mahkemesi üyesi yapılarak ödüllendirildi.
Sivas’dan Roboski’ye, Ankara’dan Deniz Poyraz’a devlet eliyle katledildik. AKP, kendinden olmayan gençlere, kadınlara, yoksullara, Kürtlere, Alevilere, mültecilere, işçilere, emekçilere savaş açıyor. Devlet tiyatrolarında semah 'dans' gösterisi olarak yazılıyor. Kendi iktidarını korumak için her seferinde sandığa sarılan Erdoğan, Türkiye halklarına baskı ve şiddet ile kontrol altına almaya çalışıyor. Gezi İsyanı’nı yeniden hedef alıp defalarca kapanan dosyadan tutuklama çıkarılıyor. Erdoğan, Gezi’ye katılan herkese hakaret edebilme cüretinde bulunuyor. HDP'li belediye başkanları /milletvekilleri tutuklanıyor, HDP İl Binası içerisine giren katil Deniz Poyraz’ı katlediyor. Halkın haber alma hakkını savunan gazeteciler için mecliste yasa hazırlanıyor gazeteler-dernekler kapatılıyor. AKP her fırsatta yargıyı bir sopa gibi elinde tutuyor ve yüzlerce insanı soruşturma dosyalarıyla karşı karşıya bırakıyor. OHAL ve pandemiyi bahane ederek başladıkları hak gasplarına her gün bir yenisi ekleniyor. Patronlar servetlerine servet katarken işçiler açlık sınırının altında yaşamaya mahkum ediliyor. Hakları için mücadele eden işçilerin karşısına patronları korumak için barikatlar kuruluyor. Göçmen ve mültecilerin hayatı iktidar tarafından tırmandırılan ırkçılığın ve şovenizmin hedefi oluyor.
Katliamlara karşı yaşamı savunmaya, eşit yurttaşlık için gerici-mezhepçi Diyanet kapatılsın talebini yükseltmeye devam edeceğiz. Bizler, bu memleketin emekçileri, kadınları, Alevileri, Kürtleriyiz. Hayatımızı kuşatmaya çalışan gericiliğe, ırkçılığa, savaşa, emperyalizme, faşizme karşı bizlere bu topraklarda direnişi öğreten Şeyh Bedrettin, Deniz, Mahir ve İbrahim Kaypakkaya gibi mücadele edeceğiz. Zulme boyun eğmeyen Pir Sultan Abdal direneceğiz. Bizler
Hasret Gültekin’in ezgileri, Metin Altıok’un dizeleriyiz. Hiçbir söz, hiçbir gülüş, hiçbir slogan, hiçbir ezgi yarım kalmayacak. Hiçbir zaman aşımı Sivas’ı unutturamaz. Sivas’ın sönmeyen ışığı AKP’yi, katliamlar üzerine kurulu devleti yakacak. Selam olsun, ateşte semah durup boyun eğmeyenlere, selam olsun yolunu Sivas'ın ışığı ile aydınlatanlara, selam olsun zulme ve baskıya karşı direnenlere!
Sivas’ı unutma, unutturma!”
Kızıl Bayrak / İzmir