AKP-MHP rejimi ile çete-mafya ilişkilerinin derinliği son dönemin sık tartışılan konularından biridir. Saray rejimi ile ortaklığının bozulmasından sonra ifşaatlarda bulunan Sedat Peker’in verdiği sınırlı bilgiler bile, Saray-mafya/çete ilişkileri hakkında çarpıcı veriler sunmuştu. Örneğin AKP tarafından devşirildikten sonra İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturtulan kişinin hatıra fotoğrafı çektirmediği mafya babası, çete reisi, dolandırıcı yok gibidir. Türkiye uyuşturucu trafiğinin ana güzergahı haline getirilmiş. Dünyanın en azılı mafya babalarına korunaklı bir alan oluşturulmuş. Türkiye mafyalar arası çatışmanın arenasına çevrilmiş ve buna benzer daha pek çok kepazelik ortalığa saçılmıştı.
Sedat Peker’in ifşa ettiği isimlerden biri, geçen yıl Kıbrıs’ta öldürülen Halil Falyalı idi. Bu kişinin ifşalardan sonra öldürülmesinin tesadüf olmadığı farklı kesimler tarafından dile getirildi. Zira Falyalı’nın iktidardakilerle ilişkileri, Saray-mafya ilişkilerinin nasıl da sıkı hale geldiğini ortaya koyuyordu. Öyle ki, Peker’in iddiasına göre, Falyalı'nın elinde siyasilere şantaj görüntüleri olan bir arşiv bile var. Öte yandan Falyalı öldürülmeden önce, 1990’lı yıllardan beri Tayyip Erdoğan’ın yanından ayrılmayan Binali Yıldırım’ın oğlunun (Falyalı ile yakın ilişkileri de vardı) kirli ilişkiler ağı ve uyuşturucu trafiğinin idare edilmesinde önemli bir rol oynadığını ortaya seren pek çok somut olay da ifşa edilmişti.
Halk TV muhabiri Seyhan Avşar’ın yeni ortaya çıkardığı belge ise, mafya babalarının AKP şefi Tayyip Erdoğan’ın “özel görevler” verdiği danışmanlarıyla da ortak olduklarını ispatlıyor.
Halil Falyalı 8 Şubat 2022’de öldürüldüğünde Türkiye’de hakkında yakalama kararı vardı. Kara para aklama ve uyuşturucu ticareti yaptığı suçlamasıyla ABD tarafından da aranıyordu. Türkiye’de güya aranan bu mafya babası Kuzey Kıbrıs’ta, Türk sermaye devleti tarafından yönetilen bir yerde üs kurup uyuşturucu trafiğini yönetebiliyor, 100 milyar TL’lik yasadışı bahis pazarını elinde tutuyordu. Peker’in aktardığına göre, Binali Yıldırım’ın oğlu Kıbrıs’a gittiğinde Falyalı’nın misafiri oluyordu.
Tabii Saray rejimi ile mafya babasının ilişkileri bundan ibaret değil. Türkiye’de aranırken, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olan Maksut Serim'in iki oğlu ile ortak olup şirket kuruyor. Bu arada Maksut Serim “sıradan” bir başdanışman olmayıp, “örtülü ödenek”, yani AKP şefinin karanlık işler için kullandığı devasa parayı uzun yıllar idare eden kişidir.
Erdoğan örtülü ödeneğin yönetimini teslim ettiğine göre, Maksut Serim Saray rejiminin özel önem verdiği görevlilerden biri olmalıdır. Bu yüksek mevkie oturtulan kişinin çocuklarının hakkında yakalama kararı bulunan Halil Falyalı ile ortak olup şirket kurmaları ise, AKP-MHP koalisyonun nasıl mafyatik bir rejim kurduğunu anlatan çarpıcı olaylardan biridir.
Erdoğan’ın Başdanışmanı Maksut Serim’in oğlu Yasin Serim’in İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Yardımcısı olması, tabloyu daha “anlamlı” kılıyor. “Şeytan üçgeni” böylece tamamlanıyor: bir tarafta Halil Falyalı, bir tarafta Saray bir tarafta İçişleri Bakanlığı… Bu şeytan üçgeni, biri din istismarından diğeri şoven ırkçılıktan beslenen AKP-MHP koalisyonun kurduğu “yerli/milli” rejimin kimleri temsil ettiğini gözler önüne seriyor.