İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu hazırladığı Marmara Bölge hapishaneleri Nisan-Mayıs-Haziran 2021 raporunu şube binasında basın toplantısı düzenleyerek kamuoyuna açıkladı.
Toplantıda Nisan, Mayıs, Haziran aylarında; Silivri, Tekirdağ 1 ve 2 No’lu F Tipi, Edirne F Tipi, Kandıra F Tipi, Bakırköy Kadın Kapalı, Balıkesir Bandırma 1 No’lu T Tipi, Maltepe 2 No’lu L Tipi, Maltepe 3 No’lu, Samsun Bafra T Tipi, Gebze M Tipi, Silivri Açık, Edirne Kadın Kapalı, Bursa H Tipi, Balıkesir Kepsut 1 No’lu hapishaneleri olmak üzere 14 hapishaneden yapılan başvurularla hak ihlalleri raporu hazırlandığı belirtildi.
Raporda başvurular hakkında şu bilgiler yer aldı:
“Derneğimize Nisan ayında 6, Mayıs 30, Haziran ayında 36, olmak üzere toplam 72 başvuru yapılmıştır. Yapılan başvuruların aylara göre dağılımı tablo 2 de gösterilmiştir.
Derneğimize yapılan 72 başvurunun 5’i kadın, 67’si erkek ve 16’sı adli, 56’sı politik mahpuslar tarafından yapılmıştır. Kadın-erkek başvurucu/mahpus sayısı tablo 3 de ve adli –politik mahpus sayısı Tablo 4 de gösterilmiştir.
Derneğimize yapılan her bir başvuru birden çok ihlal iddiası içermektedir. Basın taraması yolu tespit edilen toplam 119 ihlal yanında derneğimize yapılan 72 başvuruda Nisan ayında: 35, Mayıs ayında: 626, Haziran ayında ise 790 olmak üzere toplam 1451 ihlal tespit edilmiş. Toplam ihlal sayısı 1570 olmuştur.”
Raporda basın taramasıyla elde edilen veriler üzerine “bu üç ay boyunca; mahpuslara yönelik fiziki saldırılar, tehdit, darp, çıplak arama, baskın hücre aramaları yoluyla işkence ve kötü muamele, sağlık ve tedavi hakkı alanındaki ihlaller, keyfi yasak ve uygulamalar devam etmiştir. COVİD 19 salgını bahanesiyle hapishanelerde bütün sosyal haklar kaldırılmış tecrit ve izolasyon derinleşmiştir. Yeterli önlem alınmadığı için covid 19 vakaları artmış, covid pozitif mahpuslar hastalık bulaşmamış mahpuslarla aynı hücrelere konularak hastalığın yayılmasına zemin hazırlanmıştır” denilerek tecridin son bulması istendi.
İşkence-darp-kötü muamele
Raporda “Çıplak arama uygulamasının yaygınlaşması ile işkence ve kötü muamele bu rapor döneminde de önemli bir ihlal alanı olaya devam etmiştir” denilerek işkence-darp-kötü muamelenin yer aldığı başvuru örnekleri verildi.
Raporun devamında iletişim hakkı ihlalleri örnekleri verilmeden önce şu ifadeler kullanıldı:
“Hapishanelerin en temel ve değişmez sorunlarının başında iletişim hakkının ihlali gelmektedir. Mahpusun dış dünya ile bağını kopararak, sosyal ilişkilerinden ve dayanışmadan yoksun bırakarak uygulanan ağır tecrit yoluyla, mahpus koşulsuz itaate zorlanmakta, kişiliği yok edilmeye çalışılmaktadır. İletişim yasakları ağırlıklı olarak; aile ve arkadaş görüşlerinin, kitap gazete alımının, mektuplaşma hakkının, sosyal alan kullanımı hakkının, sohbet hakkının sınırlanması ya da tamamen yasaklanması şeklinde karşımıza çıkmaktadır.”
Sağlık ve tedavi hakkı ihlalleri
“Komisyonumuza yapılan tüm başvurularda sağlık ve tedavi hakkına erişimde yaşanan sorunlara değinilmekte, pandemi sürecinin sorunları daha da ağırlaştırdığına dikkat çekilmektedir” denilerek sağlık ve tedavi hakkı ihlalleri üzerine raporda şu ifadeler kullanıldı:
“Hastaneye sevk taleplerinin hiç ya da geciktirilerek karşılanması, hapishane revirinde uzman hekim bulunmaması, hücre tipi ring araçları ile hastaneye sevk, kelepçeli muayene ve tedaviye zorlanma, muayene odasında asker bulunması, ilaçların düzenli olarak verilmemesi, hastanelerin mahpus koğuşlarının olumsuz koşulları, ağır hasta mahpuslar bakımından Adli Tıp Kurumu’nun olumsuz raporları, diyet beslenme taleplerinin karşılanmaması gibi süreğen sorunlara pandemi sürecinde yenileri eklenmiştir. Hastane gidiş gelişlerden sonra mahpusların karantina adı altında sağlıksız koşullarda tutulması, giderek yaygınlaşan ağız içi araması, tedaviye erişimin tamamen durdurulması ve karantina uygulaması ile ortaya çıkan sonuç, özellikle ağır ve kronik hastalığı olan mahpuslar bakımından yaşam hakkı ihlallerine zemin hazırlamaktadır.”
Sağlık ve tedavİ hakkı İhlallerİ örnekleri sıralanan rapor “Haksız tutukluluk ve adİl yargılanma hak İhlallerİ” örnekleri verilerek devam etti.
Covİd-19 süreci ve yaşanan sorunlar
Pandemi süreci raporda şu şekilde ifade edildi:
“Hapishanelerde Covid-19’dan korunmak için alınması gereken tedbirlerin alınmadığına dair şikayetler devam etmektedir. Beslenme, hijyen, fiziki mesafe ve maske olarak kısaca ifade edilen bu önlemlerin alınmaması, pandemi nedeniyle kısıtlanan hastane sevkleri ve tedavi hakkına erişim ile de birleşerek mahpusları sağlığı kadar yaşam haklarına da tehdit oluşturmaktadır.
Daha önceki raporlarımızda ve açıklamalarımızda da değindiğimiz üzere pandemi süreci mahpus haklarına getirilen yasak ve kısıtlamalar ile baskı ve şiddet şikayetlerinin arttığı bir süreç olmuştur.
Havalandırma, ziyaret, avukat görüşü, hastalık nedeniyle infaz ertelemesi konularında yaşanan sorunlar ağırlaştırılmış müebbetlere özgü infazda daha da ağır sorunları gündeme getirmiştir.
Pandemi döneminde, tecridin çok daha sert bir uygulaması ile de karşılaşılmıştır. Bir işkence yöntemi olan tecridin ağırlaştırılması mahpusların temel hakları yanında ruh ve beden sağlıklarına tehdit oluşturmaktadır.
Son üç ayda hapishanelerde covid pozitif vakaları ve şikayetleri artmış, mahpusların tedavileri ciddi biçimde aksatılarak hastalığın diğer mahpuslara bulaşması yaygınlaşmış ve ne yazık ki hapishanelerde de covid den dolayı ölümlerde artış meydana gelmiştir.”
Sorunun çözüm önerileri olarak da raporda şu ifadeler yer aldı:
“Pandemi sürecinin şeffaf yürütülmesi, hapishanelerde yaşanan vakalar hakkında kamuoyunun doğru ve hızlı bilgilendirilmesi önemli bir ihtiyaç olamaya devam ederken, risk grubundaki mahpusların pandemi süresince serbest bırakılmaları talebimiz önemini korumaktadır.”
Rapor, mahpuslarla dayanışma çağrısıdır
Raporun özeti bölümünün sonunda raporun hazırlanış amacı şu ifadelerle anlatıldı:
“Her raporumuzda dediğimiz gibi; İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu olarak, hapishanelerde yaşanan hak ihlallerini sadece bilgi sunmak için rapor haline getirmiyoruz. Esas olarak meselelere yetkililerin ve kamuoyunun dikkatini çekerek hak ihlallerinin önlenmesini amaçlıyoruz.
Biliyoruz ki; hapishanelerde yaşanan hak ihlalleri dışarıda yükselteceğimiz sesle engellenir. Bu nedenle; hazırladığımız rapor ihlallerin önlenmesi için yetkilileri uyarmak yanında, hapishanelerde yaşanan devasa sorunlara ilişkin duyarlılık ve mahpuslarla dayanışma çağrımızdır.”
Kızıl Bayrak / İstanbul