Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi Marmara Hapishane Komisyonu, Marmara Bölgesi’ndeki hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine ilişkin hazırladıkları 3 aylık raporu basın toplantısı yaparak kamuoyuna açıkladı. ÖHD üyesi Vedat Ece’nin açıkladığı Nisan, Mayıs ve Haziran hak ihlalleri raporunda pandemi sürecinde yaşanan hak ihlalleri aktarıldı.
Hapishanelerde Covid-19 konusunda şeffaflık yok
Covid-19 konusunda hapishanelerde şeffaflık olmadığı için içeride, dışarıda kaygının yoğun olduğunu vurgulayan Ece hak ihlalleri konusunda şunları ifade etti:
“Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Avrupa Cezaevi Kuralları hakkında 2 nolu Tavsiye Kararında özgürlüğünden yoksun bırakılmış olan herkesin cezalandırılmalarına veya tutuklanmalarına hükmedilen kararla yasal olarak ellerinden alınmayan tüm haklara sahip olmaya devam ettiği, bu nedenle özgürlüğünden yoksun bırakılmış herkese insan haklarına saygı çerçevesinde davranılması gerektiği belirtilmiştir. Bununla birlikte mahpuslara sağlanan barınma ve özellikle uyku koşulları insan onuruyla ve mümkün olduğunca özel hayatın gizliliğiyle bağdaşması gerektiği, iklim koşulları ve özellikle metrekaresi, havanın küp hacmi, aydınlatma, ısıtma ve havalandırma açısından sağlık ve hijyenin gereklerine uygun olması gerektiği vurgulanmıştır.”
Derinleşen tecrit
Tecridin pandemi bahanesiyle daha da derinleştiğini belirten Ece, Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmeliğin sonuçları hakkında şunları söyledi:
“Bu yönetmelik 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 13 ve 89. maddeleri dayanak alınarak hazırlanmıştır. Dayanak alınan maddeler mahpusların değerlendirilmesi ve iyi hâlin belirlenmesine ilişkindir. Mahpus hakkında yapılacak değerlendirme için dayanak maddeler uyarınca; ceza infaz kurumlarında bulundukları tüm aşamalarda; ceza infaz kurumlarının düzen ve güvenliği amacıyla konulmuş kurallara uyup uymadığı, haklarını iyi niyetle kullanıp kullanmadığı, yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirip getirmediği, uygulanan iyileştirme programlarına göre toplumla bütünleşmeye hazır olup olmadığı, tekrar suç işleme ve mağdura veya başkalarına zarar verme riskinin düşük olup olmadığı hususlarını gözetilmesi ve bunun sonucunda koşullu salıverilme hakkının kullanımında belirleyici olan iyi hal tespitinin yapılması istenmektedir.”
Tecride ve hak ihlallerine son verilsin
Başta İmralı olmak üzere hapishanelerde derinleşen tecride karşı süren dönüşümlü açlık grevine değinen Ece “Pandemi koşulları dolayısıyla mahpusların bağışık sisteminin düşüklüğü konusunda uyaran hekimler başlatılan açlık grevinin, daha önceki eylemlerden daha fazla risk barındırdığını belirtmiştir. Bu sebeple mahpuslar daha fazla hak ihlaline uğramadan; herhangi bir yaşam hakkı ihlali olmadan açlık grevlerinin son bulması için Abdullah Öcalan’a uygulanan hukuka aykırı tecridin kaldırılması ve hapishanelerdeki hak ihlallerine derhal son verilmesi gerekmektedir” çağrısında bulunuldu.