Dünya çapında COVID-19’a yakalananların sayısı, istatistiklere yansıdığı kadarıyla 11 milyonu, salgın sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı da yarım milyonu geçti. Kapitalist devletler, salgın boyunca halk sağlığını dikkate almak yerine, tüm yükü işçi ve emekçilere fatura edilmek üzere, art arda sermayeyi kurtarma paketleri açıkladı ve hala açıklamaya devam ediyor.
Salgının tozu dumanı arasında, Dünya Sağlık Örgütü’nün ve bilim insanlarının tüm uyarılarına rağmen, işçi ve emekçilerin sağlığı hiçe sayılarak, emperyalist metropollerde fabrikalar, işletmeler birbiri ardına açılarak üretime dolu dizgin devam edilmeye başlandı. Bununla birlikte yerkürenin her yerinde vaka sayıları hızla artmayı sürdürüyor.
Vaka sayılarının hızla arttığı ülkelerden biri de İsviçre’dir. İsviçre’de günlük vaka sayıları neredeyse sıfıra inmişken, tedbirlerin kaldırılmasının ardından günlük vaka sayıları 100-150’ye fırladı.
İsviçreli Epidemiyolog ve Bilim Kurulu üyesi Christian Althaus, durumun “oldukça endişe verici” olduğunu söyledi ve “acil önlem alınmalı, salgında ikinci dalga kapıda” dedi.
Althaus, bazı kantonlar önlemlerini arttırsa da bunun yeterli olmadığına işaret etti.
İsviçre devlet televizyonu SRF’ye konuşan, epidemiyolog Christian Althaus, “Bilim insanları olarak gerçekten çok endişeliyiz ve açıkça söylemeliyim ki, yanlış yönde ilerliyoruz” dedi.
Althaus, “Gece kulüpleri, bar, diskotek gibi eğlence mekanlarının bu kadar erken, daha birinci dalga atlatılamamışken açılmış olması, ikinci dalgaya davetiye çıkardı ve ikinci dalganın kapıya dayandığını” söyledi.
Althaus, özellikle kapalı alanlarda bulunan insanların salgının yayılmasında birinci derecede rol oynadığına değinerek “Bu mekanlara yönelik acilen önlem alınmalı uyarımızı yenilemek istiyoruz. Bilim kurulu olarak tekrar, tekrar uyarıyoruz ve umarım bu uyarılar dikkate alınır” dedi.
Bu uyarıları dikkate almayan sermaye iktidarı, bunların da ötesinde halk sağlığını tehdit eden uygulamaları devreye sokuyor. 6 Temmuz Pazartesi’den itibaren sermayenin ucuz işgücüne olan ihtiyacı doğrultusunda Doğu Bloku ülkelerinden de gelecek ucuz işgücüne de kapı aralandı.
Dünya Sağlık Örgütü dahil, tüm bilim kuruluşlarının ve insanlarının uyarıları ve halk sağlığı hiçe sayılarak atılan adımlar, tüm dünyada olduğu gibi İsviçre’de de tamamen sermayenin çıkarları gözetilerek atılıyor.
İşçi ve emekçiler örgütlü bir şekilde sermayenin saldırılarına karşı durmadıkları sürece, birinci dalgada olduğu gibi, beklenen ve kapıda olduğu söylenen ikinci dalganın da faturası, “Aynı gemideyiz” yalanları eşliğinde yine biz işçi ve emekçilerin omuzlarına yıkılacak.
Kızıl Bayrak / İsviçre