İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Hapishaneler Komisyonu, İHD şubelerinin bulunduğu her yerde eş zamanlı basın toplantısı düzenleyerek “Hapishanelerde devam eden ihlallere son verilsin!” dedi.
İHD İstanbul şubesinde saat 13.00’de düzenlenen basın toplantısında basın metnini İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu dönem sözcüsü Mehmet Acettin okudu.
12 Eylül’den bu yana hapishanelerde gerçekleşen hak ihlalleri ve tecride değinen Acettin şunları söyledi:
“CPT’nin 23 Şubat 1999 tarihli raporunda F tipi hapishanelerde yaşam üniteleri dışında ortak aktivite imkânları yaratılmadığı taktirde söz konusu yeni sistemin sorunları çözmek yerine yeni problemler yaratacağı belirtilmiştir. Tüm bu uyarı ve önerilere rağmen siyasi iktidarlar toplumun tamamında uyguladıkları aşırı güvenlikçi politikanın bir tezahürü olarak hapishanelerde bulunan mahpusları kontrol atında tutup yalnızlaştırmak amacıyla F tipi hapishanelerin uygulamaya konulması için çok hızlı şekilde çalışmalar yürütmüşlerdir.
Günümüz iktidarı F Tiplerinin yanı sıra izolasyonu daha da derinleştiren yeni tip Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishaneler ve S Tipi Kapalı Hapishaneler inşa etmiştir. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü verilerine göre şu anda Türkiye genelinde 14 adet F tipi, 17 adet Yüksek Güvenlikli, 6 tane de S Tipi Hapishane bulunmaktadır. Özellikle Yüksek Güvenlikli hapishanelerde mahpuslar tek kişilik odalarda tutulmakta, bulunduğu odaların müstakil havalandırması bulunmamakta ve mahpuslar günde 1-1,5 saat ayrı bir yere götürülerek havalandırmaya çıkarılmakta ve geri kalan zamanı bu tek kişilik yerde geçirmek zorunda bırakılmaktadır.”
Hapishanelerde yaşam hakkı başta olmak üzere bütün hak ihlallerine son verilmesini içeren yasa değişikliği önerilerini meclisteki bütün partilere iletildiğini belirten Acettin, son olarak şu ifadeleri kullandı:
“İnsan Hakları Derneği olarak yapılacak bu yasa değişikliği konusunda elimizde bulunan tüm bilgi, belge ve raporlarla aktif görev alabileceğimizi tekrardan belirtmek isteriz. Son olarak sıklıkla altını çizerek belirttiğimiz bir hususu tekrardan vurgulamak istiyoruz. Türkiye hapishanelerinde tutulan tüm mahpuslar devletin denetimi ve sorumluluğu altındadır. Her bir mahpusun yaşama, işkence görmeme, aile ve özel hayatına saygı gösterilmesi, haberleşme ve insan olmaktan kaynaklı tüm haklarının kullanılması konusunda devletin gerekli tedbirleri alması, bu hakları ihlal edenler hakkında etkili yaptırımlar uygulaması gerekmektedir. Bu nedenle Türkiye hapishanelerinde yaşanan hak ihlallerin giderilmesi için güvenlikçi politikalardan vazgeçilerek insan haklarını ve evrensel kuralları merkezine alan bir anlayışa geçilmesi gerektiğini belirtmek isteriz.”
Kızıl Bayrak / İstanbul