Ağır hasta tutsak Mehmet Emin Özkan yazılı faşizan hukuk dahi çiğnenerek tahliye edilmiyor.
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 1993’te Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesiyle ilişkilendirilen hasta tutsak Mehmet Emin Özkan’ın yeniden yargılanma kapsamındaki davasının 28'inci duruşması Adana 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, Özkan, tutuklu bulunduğu Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden avukatı Serdar Çelebi ile birlikte katıldı. Duruşma salonunda ise, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk Komisyonu üyesi Avukat Mehtap Sert, İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi avukatlarından Zelal Demiray, Sevil Aracı Bek ve Yakup Ataş ile HDP Adana İl Eşbaşkanı Mehmet Karakış hazır bulundu.
Mezopatamya Ajansı’nda yer alan habere göre mahkeme, Adli Tıp Kurumu (ATK) İstanbul 3. İhtisas Kurulu'nun gönderdiği raporda, Özkan'ın R Tipi Kapalı Cezaevi’ne kendi isteğiyle gitmeyi reddettiği belirtilerek, Anayasa’nın 104’üncü maddesinde belirtilen sürekli hastalık, sakatlık ve kocama hali kapsamında değerlendirilmedi. Özkan’ın yaşamını tek başına idame ettirebileceği iddia edilen raporda, “5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 16/1, 2 ve 6. Maddeleri kapsamında değerlendirilmediği, diyeti, tedavisi ve önerilen aralıklarla düzenli poliklinik kontrollerinin sağlanarak cezaevi şartlarında infazına devam edebileceği, kişinin reddettiği R (Rehabilitasyon) tipi ceza infaz kurumuna sevkini kabul etmesi durumunda, kurulumuzca istenen gözlem belgelerinin gönderilmesi halinde sorulan hususlarda yeniden değerlendirilebileceği oy birliği mütalaa olunur” denildi.
Özkan’ın beyanı: Anlamıyorum, duymuyorum
Mahkemenin rapora karşı beyanda bulunmasını istediği Özkan, yaşadığı sağlık sorunları ve duyma zorluğu nedeniyle, "Anlamıyorum, ses gelmiyor, duymuyorum" dedi.
“Tek başına hayatını idame edemez”
Avukat Serdar Çelebi de, 2014'ten beri başlayan yeniden yargılanma dosyasında artık bir kararın çıkmasını beklediklerini belirterek, İzmir’de görülen Lice davasında müvekkiliyle ilgili olmadığını, müvekkil Mehmet Emin Özkan’ın kendisine isnat edilen suçu işlemediğinin kesin olduğunu vurguladı. ATK raporuna değinen Çelebi, bilimsel verilere dayalı hukuki bir rapor olmadığını belirtti. Müvekkilinin hayatını idame edemediğini ifade eden Çelebi, müvekkilinin R Tipi'ne tek yolculuk yapamadığını, kişisel ihtiyaçlarını karşılamayacağı için ailesinin kabul etmediğini, bu nedenle infazının durdurulmasının vicdani ve hukuki olduğunu vurguladı.
“Bilimsel değil”
Diğer avukatlar da, duruşmada kendini savunamayan Özkan'a "Cezaevinde kalabilir" raporunu veren ATK İstanbul 3’üncü İhtisas Kurulu raporunun bilimsel gerçeklikten uzak olduğunu belirtti. Avukatlar, 2014 yılında beri devam eden uzun yargılamanın adil yargılamanın ihlali olduğunu belirterek, "Anayasal hakları ve kamu vicdanı dikkate alınarak, infazı durdurulmalıdır" dedi.
İnfaz durdurulmaya ret
Özkan’ın tahliyesine yönelik talepleri reddeden mahkeme heyeti, İzmir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki Lice Davası'nın sonucunun beklenmesine, Özkan'ın R Tipi Cezaevi’ne gitmeyi kabul etmesi durumda yeniden ATK’den rapor alınmasına karar vererek duruşmayı 28 Şubat'ta erteledi.
Davanın geçmişi
Mersin’de “örgüt üyesi olma” iddiası ile 1996 yılında gözaltına alınan Özkan, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 22 Ekim 1993’te Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın ölümünden sorumlu tutularak müebbet cezasına çarptırıldı. 26 yıldır cezaevinde tutulan Özkan, tutuklu bulunduğu günden bu yana 5 kez kalp krizi geçirdi, 4 defa da anjiyo oldu. Özkan’ın kalp, tansiyon, zehirli guatr, kemik erimesi, böbrek ve bağırsak bozuklukları, aşırı derecede kilo kaybı, duyma-görme eksikliği ve hafıza kaybı gibi birçok sağlık sorunu bulunuyor.
Hakkında ifade veren iki kişi, mahkeme sürecinde ifadelerini işkence altında verdiklerini beyan etmelerine rağmen Konya Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM), 1994'te yeni suçlamayla ilgili iddianame bile hazırlanmadan Özkan'a "devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak"tan müebbet hapis cezası verdi. Fakat Yargıtay, iddianame hazırlanmadan ceza verilmesi nedeniyle Konya DGM’nin kararını bozdu. Bu karar üzerine Konya DGM, hazırlanan yarım sayfalık iddianameyle Özkan'ı aynı cezaya mahkum etti. Mahkemede işkence altında ifade verdiklerini söyleyen iki kişinin beyanı dışında başka hiçbir delil bulunmayan Özkan'ın dosyasını daha önce bozan Yargıtay, yarım sayfalık iddianameyle verilen cezayı bu kez onadı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), DGM heyetlerinde askeri üye bulunması nedeniyle bu mahkemelerdeki yargılamaların "adil yargılama hakkına aykırı" olduğu yönündeki kararlarından sonra yapılan yeni düzenlemeyle Özkan, Adana 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden yargılanmaya başlandı. Yeniden yargılama kararı nedeniyle müebbet hapis cezası hükmü ortadan kalkmasına rağmen tahliye talepleri reddedildi. Yaklaşık 9 yıldır yeniden yargılanmasına başlanan Özkan'ın davasında henüz karar çıkmadı.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı