Gözaltında kayıp ve hasta mahpus eylemleri

Diyarbakır, Batman ve İzmir’de gözaltında kayıp ve hasta mahpus eylemleri yapıldı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 05 Mart 2022
  • 21:45

Diyarbakır, Batman ve İzmir’de gözaltında kayıplar için, Ankara’da hasta mahpuslar için eylemler yapıldı. Kayıp eylemlerinde gözaltında kaybedilen kadınlar için adalet, hasta mahpus eyleminde kadın hasta mahpuslar için özgürlük istendi.

Diyarbakır

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi’nin kayıp yakınlarıyla birlikte 682’nci hafta eylemini Koşuyolu Parkı'ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirdi.

Dicle Amed Kadın Platformu ile kentteki kimi sivil toplum örgütü temsilcilerinin de katılarak destek verdiği eylemde bu hafta 17 Şubat 1992 yılında Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Gurik (Kuşkaya) köyünde askerlerin açtığı ateş sonucu katledilen Bedriye Gümüş için adalet istendi.

Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre İHD Şube Başkan Yardımcısı Ezgi Sıla Demir, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne yaklaşırken bugüne kadar olduğu gibi gözaltında kaybedilen kadınların akıbetini sormaktan, adalet istemekten ve hakikati aramaktan vazgeçemeyeceklerini söyledi.

Bu haftanın basın metnini Şube Yönetim Kurulu üyesi Derya Yıldırım okudu. Olayın gerçekleştiği tarihlerde askerlerin ilçede bulunan birçok köye sıkça baskınlar yaparak halkı tehdit ettiğini belirten Yıldırım, Bedriye Gümüş’ün yaşamını yitirmesine neden olayın da köy halkının askerleri protesto etmek için gerçekleşen bir yürüyüşten kaynaklandığını ifade etti.

Yıldırım, yaşanan katliam hakkında şunları söyledi:

“Devlet güçlerince yapılan baskın ve tehditlerden dolayı köy halkı durumu protesto etmek için 17 Şubat 1992 yılında yaşadıkları Kuşkaya köyünden Yardere köyüne doğru bir yürüyüş gerçekleştirmek ister. Köylülerin yapmış oldukları yürüyüş, belli bir mesafeden sonra askerler tarafından engellenmeye başlanır. Olumsuz hava koşullarına rağmen yürüyüşlerine devam eden köylülerin üzerine askerlerce ateş açılır. Açılan ateş sonucu Abdulselam Acet, Seyfettin Kopçak, Ali Ölmez, Abdulselam Özbey, A.Hakim Göllan adlı 5 köylü olay yerinde can verir. Olay yerinde yaşamını yitiren 5 köylüden ikisi askerlikten izne gelen kişilerdi. Olay yerinde yaralanan Bedriye Gümüş ise, askeri bir araçla Mardin’deki bir hastaneye kaldırılır. Ailesinin beyanlarına göre, Bedriye Gümüş hastaneye götürülürken askerler tarafından yakınlarına ‘olayın örgüt üyelerince gerçekleştirildiğinin’ söylemesi için baskı uygulanır. Kendisine birçok kurşun isabet eden Gümüş hastanede ameliyata alınır, fakat yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirir.”

Bedriye Gümüş’ün yakınlarının İHD’ye başvurarak bazı bilgiler verdiğini söyleyen Yıldırım, tüm başvurulara rağmen faillerin bulunmadığına vurgu yaptı.

Eylem kayıplar için yapılan oturma eyleminin ardından son buldu.

Batman

Batman’da da kayıp yakınları ve İHD Şube üyeleri, 519’uncu haftasına ulaşan eylemleri için bir kez daha Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde gerçekleştirdi.

 "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" yazılı pankart ile kayıpların fotoğrafının taşındığı eyleme, İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, HDP Batman Milletvekilli Feleknas Uca, Barış Anneleri Meclisi, TJA aktivistleri ile çok sayıda kişi katıldı. 

Katılımın yoğun olduğu eylemde konuşan Eren Keskin, kayıpların akıbetini sormak için alanlarda olduklarını ve sonuç alınıncaya kadar buna devam edeceklerini söyledi.  Batman’ın kayıp vakalarının yoğun yaşadığı bir kent olduğunu söyleyen Keskin, "cezasızlık" politikasına dikkat çekti.

İHD Şube Eşkaşkanı  Rumeysa Deniz Kaya, 14 Aralık 2015 tarihinde Şırnak’ın Silopi ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağının 5’inci gününde komşusundan evine döndüğü esnada sokak ortasında katledilip, cenazesi 7 gün yerde kalan Taybet İnan’ın hikayesi anlattı. Yapılan konuşmaların ardından açıklama oturma eyleminin ardından sona erdi.

İzmir

İHD İzmir Şubesi'nin iki haftada bir düzenlediği "Kayıplar bulunsun, failleri yargılansın" eylemi Eski Sümerbank önünde yapıldı ve kaybedilen 21 kadın için adalet istendi.

Eylemde açıklama yapan İHD Kadın Komisyonu üyesi Ayşenur Kizaroğlu, "Kayıplar bulunsun, failleri bulunsun, yargı önünde hesap versin diyoruz. Çünkü kayıplar gerçeğimizdir. Bu gerçek ile yüzleşmek, sorumluları bulup yargı önüne çıkarmak devletlerin görevidir" dedi.

Kirazoğlu’nun haklarında adalet istediği kaybedilen kadınları şöyle ifade etti:

1991’de Cizre’de gözaltına alındıktan sonra cenazesi bulunan Makbule Ökdem; 1992’de Dersim’de gözaltına alındıktan sonra cenazesi Elazığ Karşıyaka Kartepe mevkiinde bulunan Ayten Öztürk; 1992’de Mardin’in Derik ilçesinde katıldığı mitingde gözaltına alınan ve haber alınamayan 24 yaşındaki Rıdda Yavuz; 1993’te Nusaybin ilçesi Duruca (Kortven) köyünde Hizbullah tarafından kaçırılan ve kendisinden haber alınamayan HEP çalışanı 22 yaşındaki Sedika Dal; 1993’te Bitlis-Tatvan-Wanik köyünde gözaltına alınan ve haber alınamayan Hamide Şarlı; 1994’te Dersim-Mirik’teki askeri operasyon sonrası haber alınamayan Hatun Işık, Yeter Işık, Elif Işık, Gülizar Serin ve 3 yaşındaki kızı Dilek Serin; 1994’te İstanbul’da gözaltına alınan ve haber alınamayan Lütfiye Kaçar; 1994’te Muş’un Hasköy ilçesine bağlı Ortaç Köyü’ndeki askeri operasyon sırasında kendilerinden bir daha haber alınamayan Gülnaz Tatu ve Kadriye Tatu; 1995’te Ankara’da gözaltına alındıktan sonra cenazesi Kırıkkale kimsesizler mezarlığında bulunan Ayşenur Şimşek; 1995’te Diyarbakır-Bismil’de gözaltına alındıktan sonra haber alınamayan Hatice Şimşek; 1996’da Diyarbakır-Bağlar’da gözaltına alınan ve haber alınamayan Şükran Daş; 1996’da Diyarbakır’da gözaltına alınan ve 2 yıl sonra Cizre Asri Mezarlığı’na cenazesi tespit edilen Fahriye Mordeniz; 1997’de Kulp-Diyarbakır yolunda Beyaz Toros ile kaçırılan ve haber alınamayan Zozan Eren; 1998’de İzmir-Çeşme-Alaçatı’da gözaltına alınan ve haber alınamayan Neslihan Uslu; 1998’de Mersin’de Hizbullah tarafından kaçırıldıktan 18 ay sonra Konya’da cenazesi bulunan Konca Kuriş; Dersim’de 5  Ocak 2020’de kaybedilen Gülistan Doku’nun akıbeti ve faillerini nerede?

Açıklamanın ardından, tutuklu bulunan kadınlara 8 Mart dolayısıyla Konak PTT'sinde kart gönderildi.

Ankara

Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, gerçekleştirdikleri eylemlerinin 391’inci haftasında 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında hasta mahpus kadınların sağlığa erişim hakkına dikkat çekti. İHD Ankara Şubesi önünde yapılan açıklamada, “Tedavi haktır engellenemez, hasta mahpuslara serbest bırakılsın” yazılı pankartın açıldığı eylemde İHD Ankara Şube Eşbaşkanı Sevil Turgut konuştu.

Türkiye hapishanelerdeki kadın mahpusların maruz kaldığı pek çok sorunun olduğuna dikkat çeken Turgut şunları söyledi:

“Hasta tutuklular sağlık hakkına yeterince erişemiyor. Üçlü protokolden kaynaklı olarak birçok aksaklık, sağlığı tehdit eder nitelikte uygulamalara neden olmaktadır. Kelepçeli muayene, sağlıksız tek kişilik ring araçlarıyla sevkler, yapılmayan ya da aksatılan hastane sevkleri ve daha birçok etkenin yanı sıra 24 saat acil tıp hizmeti zorunlu olan hapishanelerin bunlardan yoksun olması gibi nedenler sağlığa erişimin önündeki engellerdir. Hasta ve ağır hasta tutuklular, infazları ertelenmediği için tahliye olamıyor. Hasta tutukluların haklarının korunmasını, garanti altına alan yasalara ve uluslararası sözleşmelere de uyulmuyor.”

Hakları ihlal eden gardiyanlar hakkında da cezasızlık politikası izlendiğine vurgu yapan Turgut, iktidarın hak ihlallerini süreklileştirdiğini söyledi. Turgut, Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi’nde 17, Kayseri Kadın Kapalı Hapishanesi’nde 18, Eskişehir H Tipi Kapalı Hapishanesi’nde 1, Tokat T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde üzere tespit ettikleri kadarıyla İç Anadolu Bölgesi’nde 37 kadın hasta mahpusun bulunduğunu ifade etti.

Kadın hasta mahpusların tüm sağlık kontrollerinin ve tedavilerinin aksatılmadan yapılması çağrısında bulunan Turgut, “Hapishanede tedavisi yapılamayan ağır hasta tutukluların infazlarının ertelenerek, acil tahliye edilmesi gerekmektedir. İnsanlık onuruna aykırı kelepçeli muayene ve tekli ring araçlarıyla sevklere son verilmelidir. Hapishanelerde acil müdahalede bulunan sağlık ekipleri bulundurulmalı, revire çıkarılma ve hastane sevkleri hızlandırılmalıdır” diye konuştu.

Ankara Kadın Platformu adına konuşan Özlem Ateş ve İlmek Kadın Dayanışması üyesi Zarife Çamalan ise, başta Aysel Tuğluk olmak üzere, kadın hasta tutukluların sağlığa erişimlerindeki engellerin kaldırılmasına tutukluların biran önce tahliye edilmesi gerektiğini belirtti.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı