İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, Eğitim Sen İzmir Şubeleri ve Veli-Der İzmir Şubesi de eğitim hakkıyla ilgili basın toplantısı düzenledi.
İzmir Barosu’nda düzenlenen toplantıda ilk olarak İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı konuştu. Çamlı konuşmasında şunları söyledi:
“1,5 yıldır milyonlarca çocuğumuz eğitim alamıyor. Türkiye en uzun süre okullarını kapatan ülkelerden biri. AVM’ler açıkken okulları kapalı tutarak pandemiyle mücadele etmeye çalışan komik bir yaklaşımla karşı karşıyayız. En az 4 milyon çocuk ne uzaktan ne yüz yüze eğitim alamadığını gördük. Eğitimin yanı sıra okulların açılması çocukların sosyal ve fiziksel sağlığına da fayda sağlayacak. Okulların açılması da aşılama oranlarına bağlanmamalı. Tabii ki aşılama yapılsın ama tabi bunu bir tehdit gibi ileri sürmek uygun olmayacaktır. Gençlerimiz, çocuklarımız eğitimden uzak kaldılar ve onlar kurban edildiler.”
Ardından konuşan, Eğitim Sen 5 Nolu Şube Başkanı Özcan Çetin, öğrencilerin eğitimden uzaklaştırıldığını ifade etti. Devletin herhangi bir ayrım gözetmeksizin herkese nitelikli eğitimi parasız olarak sunması gerektiğini ifade eden Çetin; iktidarın gerekli stratejiden, planlamadan ve niyetten yoksun olmasının milyonlarca öğrencinin eğitimden kopmasına yol açtığını ifade etti. “Önlemler alınarak yüz yüze eğitime geçilmelidir” diye ekledi.
Milyonlarca çocuğun eğitim hakkı gasp edildi
Veli-Der İzmir Şubesi Karşıyaka Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Çakır, pandemi sürecinde uzaktan eğitimin çocukların başarısını olumsuz etkilediğine dair veriler paylaştı. 6 milyon öğrencinin cihaz ve internete erişimden yoksun kaldığı, 4 milyon 247 bin çocuğun EBA’yı aktif olarak kullanamadığı, kullananların ise anlamakta zorlandığı ifade edildi. “Ülkemiz Meksikadan sonra pandemi döneminde en uzun kapalı olan okuldur!” diyen Çakır, yüz yüze eğitime başlamanın bedelinin ağır olacağını dile getirdi.
İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Ayşe Kaymak, eğitim alanında eşitsizlik ve niteliksizlik gibi sorunların pandemi sürecinde derinleştiğinin altını çizdi. İktidarın sorumluluğuna dikkat çeken Kaymak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Milli Eğitim Bakanlığı; pandemi sürecini şeffaf, açık, denetlenebilir şekilde yürütmediğinden uzaktan eğitime katılım oranlarını tam bilmemekle birlikte uzakta eğitim sürecinde ekonomik ve bölgesel nedenlerle; internet ve teknolojik araçlardan yoksun, milyonlarca çocuk ve genç uzaktan eğitim koşullarına sahip olmadığından eğitim hakkından mahrum bırakılmıştır.”
Gerekli tüm önlemlerle yüz yüze eğitim başlamalı
Eğitim hakkının temel bir insan hakkı olduğuna değinen Kaymak, devletin görevinin “eğitim hakkını herkes için eşit ve parasız olarak sağlamak” olduğunu vurgulayarak devlet yetkililerine şu çağrıyı yaptı:
“Devletin okul ve eğitim kurumlarını yüz yüze açılması için gerekli tüm önlemleri derhal alması, gerekli hazırlık ve çalışmaları yaparak eğitim hakkına ilişkin tüm yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz. Eğitimin parasız nitelikli ve bilimsel yöntemlerle sunmak için tüm kurumları birlikte hareket etmeye davet ediyoruz.”
İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel ise öğrencilerin bir yıllarının daha heba olmaması gerektiğini ifade ederek “Geleceğe daha sağlıkla ve umutla bakabilmek için konunun bütün paydaşları ile buradayız. Aynı şeyi, siyasi iradenin de yapması mümkün. Bu konunun bütün paydaşlarıyla birlikte oturup yüz yüze eğitimin hangi koşullarda ve nasıl yürütüleceğini ama mutlaka yürütülmesi gerektiğini bir kez daha karar altına alması gerekiyor. Biz bütün kurumlar olarak konunun takipçisi olacağız ve birlikte çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Kızıl Bayrak / İzmir