Eğitim Sen, öğretmenlerin uzaktan ve yüz yüze eğitimine dair görüşlerini almak amacıyla yaptığı anketi paylaştı.
Sendika genel merkezinde yapılan basın toplantısında konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, yapılan ankete 3 bin 743 öğretmen katıldığını aktardı. Ankette, uzaktan eğitim veren öğretmenlerin yüzde 59’u 5-6 saat çevrimiçi ders verdiklerini söyleyen Kurul şunları söyledi:
“Öğretmenlerin yüzde 65'i haftada 21-30 saat aralığında ders vermişlerdir. Pandemide öğretmenlerin ders hazırlığı, materyal geliştirme, öğrenci ve veli grupları ile görüşme, ödevleri okuma gibi etkinlikleri de dahil edildiğinde özverili bir emek süreci sergiledikleri ortaya çıkmıştır.”
40 öğrenciden 8’i derste
Anketin en can alıcı sorularından birinin öğrencilerin çevrimiçi derslere katılımı olduğunu belirten Kurul, “Öğretmenlerin yüzde 44'ü öğrencilerin çevrimiçi derslere katılım oranının yüzde 20'nin altında olduğunu ifade etmiştir. Bu oldukça yüksek bir orandır ve eşitsizlikleri ortaya koyan çarpıcı bir sonuçtur. Öğretmenlerin yüzde 44'üne göre öğretmenler ekranı açtığında 40 öğrencisinin sadece 8'ini görmekte, kalan 32'sinin ise uzaktan eğitime dahil olmadığını ve önemli bir kısmının eğitimden koptuğunu ileri sürmektedir” dedi.
Öğrencilerin uzaktan eğitime katılımın düşük olma nedenlerini aktaran Kurul şunları ifade etti:
“Öğretmenlerin yüzde 46’sı öğrencilerin internet ve cihazları edinememesi nedeniyle katılamadığını, öğretmenlerin yüzde 17’sinin öğrencilerin uzaktan eğitimde öğrencilerin yeterince öğrenemediklerini düşünmektedirler. Yeterince öğrenemediğini düşünen öğrenciler yeni ve farklı öğrenme yollarına yönelmekte ya da evin gündelik rutinlerine dönmektedir.”
Uzaktan eğitime öğrenciler eşit koşullarda ulaşamıyor
Uzaktan eğitimin genel sorunları sorulduğunda öğretmenlerin kendilerini değil öğrencilerin eğitim hakkını önceleyen ve gözeten yanıtlar verdiğini aktaran Kurul, “Öğretmenlerin yüzde 61'i ‘uzaktan eğitimin çocuklar için eşit koşullar oluşturularak sürdürülmediğini’ ifade etmişlerdir. Bu sorunun pandemide iktisadi krizin derinleşmesi ve yoksulluk ve işsizlikle ilişkisi büyüktür. Eğitimin bileşenleri olan velilerimizin on milyonu aşan işsizler, 16 milyona yaklaşan yoksulluk yardımı alanlar arasında olduğunu tahmin ediyoruz. Evdeki uzaktan eğitim eşitsizliklerinin derinleşen yoksulluk ve işsizlik ile ilişkisi büyüktür. Öğretmen görüşlerine göre ikinci büyük sorun alanı devletin ve siyasal iktidarın eğitimle ilgili yetki ve sorumluluklarını yerine getirmemesi ile ilgilidir. Bilgi toplama aracını dolduran öğretmenlerin yüzde 24'ü devletin uzaktan eğitim için internet-cihaz desteği sağlamadığını belirtmişlerdir” dedi.
2 doz aşı olan öğretmenlerin oranı %15
3 bin 743 öğretmen arasında iki doz aşı olduğunu belirten öğretmenlerin oranının sadece yüzde 15 olduğunu söyleyen Kurul, “Birinci doz aşıyı olup ikincisini bekleyen öğretmenlerin oranı yüzde 29, henüz aşı olmadığını belirtenlerin oranı ise yüzde 56'dir. Bu bulgu, bakanlığın yakında açıkladığı öğretmenlerin yüzde 40'ının aşılanma açıklaması karşısında öğretmenlerin yaklaşık yüzde 60'nın aşılı olmaması olgusunu doğrular niteliktedir” dedi.
“Yüz yüze eğitimi sürdürecek eğitim ortamlarının oluşturulmalı”
Pandemide eğitimin nasıl sürdürülmesi gerektiği sorulduğunu ifade eden Kurul, “Verilen yanıtların en büyük oranını yüzde 53'ünü salgının bulaş hızına bakılarak yüz yüze eğitim ve uzaktan eğitimin birlikte sürdürüldüğü ihtiyatlı bir seçeneği işaretlemişlerdir. Bu seçenek MEB'e hem dijital eşitsizlikleri ortadan kaldıracak, en kırılgan öğrenci gruplarını bu süreçte destekleyecek, hem de yüz yüze eğitimde kalabalık okullar ve kalabalık sınıflar sorunun ortadan kaldırılması ve yeni derslikler için yeni öğretmen atamalarını hayata geçirecek önlemler alınmasının koşullarının oluşturulmasını ortaya koymaktadır” dedi.
Alınacak önlemlerle hiçbir öğrencinin eğitimden yoksun kalmadığı eğitim ortamları sağlanması gerektiğini belirten Kurul, “Unutulmaması gereken en önemli nokta, eğitimin bilgi ve duygu paylaşımına dayalı yoğun etkileşim ile gerçekleştirildiği dikkate alınarak, yüz yüze eğitimi sürdürecek eğitim ortamlarının oluşturulması, tüm eğitim ve bilim emekçilerinin aşılanması ve seyreltilmiş dersliklerde eğitimin sürdürülmesi koşullarının hızlıca yaratılmasıdır” diye konuştu.