Eğitim Sen Diyarbakır 2 No’lu Şubesi Boğaziçi Direnişi’nin 1. yılını selamladığı basın toplantısında “Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan kayyımı kabul etmeyeceğiz. Akademi biat etmedi, etmeyecek” dedi. Toplantıda, Barış İçin Akademisyenler adına konuşan Zeki Kanay, üniversitede kayyım rektörlere karşı verilen mücadeleye değindi.
“Tek adam rejiminin ve rektörlerinin üniversite tahayyülü”
Boğaziçi Üniversitesi bileşenlerinin tüm topluma bir mesaj verdiğini belirten Kanay direniş kararlılığının altını çizdi. Kanay, “tek adam rejiminin ve rektörlerinin üniversite tahayyülü” diyerek şunları ifade etti:
“Türkiye üniversiteleri; iktidar elinde cübbeleri polis postallarıyla ezilen, kapılarına kelepçe vurulan, siyasi iktidar karşısında el pençe durmaya zorlanan, akademisyenleri ihraç edilen, emekçileri güvencesiz çalışmaya mahkum edilen, öğrencileri gözaltına alınan yerlere dönüştürülmüştür.”
Boğaziçi Üniversitesi bileşenlerinin yanında olduklarını vurgulayan Kanay, devamında taleplerini şöyle sıraladı:
“* Cumhurbaşkanı tarafından hedef gösterilip kayyum rektör tarafından şikâyet edilen, bu nedenle de siyasi hesaplarla cezaevine gönderilip arkadaşlarından, ailesinden ve eğitim hayatından hukuksuzca koparılan Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri Enis Berke Gök ve Caner Perit Özen’in serbest bırakılmasını,
* Hukuksuzca işten atılan işyeri temsilcimiz Can Candan’ın görevine iade edilmesini, sözleşmesi yenilenmeyen Mohan Ravichandran’ın sözleşmesinin yenilenmesini, dersleri kapatılan Feyzi Erçin, Özcan Vardar ve Seda Binbaşgil'e derslerinin iade edilmesini,
* Üniversitelerde rektör atama uygulamasına son verilmesini,
* Üniversitelerin yönetim modelinin, akademisyenlerle sınırlı olmayan, üniversitenin tüm bileşenleriyle birlikte planlanan ve yönetilen, kamusal finansmana dayalı ve kamusal denetime açık, demokratik-katılımcı ve özerk bir yapıya kavuşturulmasını talep ediyoruz.”