Filistin halkına kölelik dayatan ABD-İsrail ortak yapımı “Asrın Anlaşması” AKP-MHP-İYİ Parti dışındaki düzen partilerinin temsilcileri tarafından bugün İstanbul Yenikapı’da protesto edildi.
Saadet Partisi tarafından düzenlenen mitinge, AKP şefi Tayyip Erdoğan’la arası açılan ve yeni parti kuran eski başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yanı sıra, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu katıldı.
Yarım yüzyılı aşkındır Ortadoğu halklarına dayatılan yıkımlara, ABD ve İsrail’in “stratejik müttefiki” olarak suç ortaklığı yapan sermaye devletinin düzen partileri, Filistin halkına dayatılmak istenen plana karşı olduklarını ileri sürdüler. Ortaya atılan temel vurgu ise “İslam dünyasının ortaklığı/birliği” ve “Kudüs’e sahip çıkma” oldu.
Dinci-gericilik üzerinden “AKP tabanına oynama” çabasındaki CHP’nin temsilcileri mitingde yaptıkları konuşmalarla bu politikalarını bir kez daha dışa vurdular. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu “Kudüs’ün statüsü İslam dünyasının ortak mücadelesidir. Mescid-i Aksa ilk kıblemizdir” ifadelerini kullandı.
Benzer ifadeleri kullanan CHP Genel Başkanı K. Kılıçdaroğlu ise “İslam dünyasındaki tüm parçalanmışlığa, İslam dünyasındaki ülkelerin Trump’ın sözde planına destek olmalarına rağmen Allah hak hukuk ve adalet isteyenlerle bereber diyoruz” ifadelerini kullandı.
“Kudüs için omuz omuza verme” vurgusu yapan A. Davutoğlu, “Keşke herkes burada olsaydı” diyerek “kutuplaşmaya son verme”, “Kudüs için parti ünvanlarını bir kenara bırakma” söylemlerini kullandı. AKP’nin kutuplaştırma politikasının en rezil bir şekilde uygulandığı dönemde başbakan olan A. Davutoğlu, utanmadan birlikten söz etti. Bu zat, aynı zamanda Suriye’nin yakılıp-yıkılmasında birinci derecede rol oynayan AKP’nin dış politikasının da mimarlarından biridir. Ki cihatçı çeteler eliyle Suriye'de sebep olunan yıkım, Filistin'e yönelik emperyalist/siyonist saldırganlığın önünü açan bir rol oynamıştır.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da “mazlum edebiyatı” yaptığı konuşmasında, siyonistlere ve emperyalistlere sözde efelendi. “Filistin’in üzerine son çiviyi çakmaya çalışıyorlar” diyen Karamollaoğlu, “Sırada Türkiye var” iddiasıyla Kürt illerini sıralayıp milliyetçi kışkırtmadan da vazgeçmedi.
Mitingde Filistin halkının davasından çok Kudüs’ün dini önemine vurgu yapıldı. Oysa “Müslümanlar için Kudüs kutsal bir kenttir” demek, Filistin halkının davasını/direnişini desteklemek için yeterli değildir. Filistin halkıyla gerçek dayanışma anti-emperyalist/anti-siyonist olmayı zorunlu kılar. Bu ise, düzen partilerinin yapabileceği bir şey değildir.