AKP şefinin kıblesi ABD ve siyonist lobiler

Yahudi lobileriyle gizli görüşen T. Erdoğan’ın siyonistlere neler vaat ettiği bilinmiyor. Geçmişte Siyonist lobilerden “Yahudi Cesaret Ödülü” almaya muvaffak olduğu dikkate alındığında, AKP şefinin gizli görüşmelere bel bağladığını söylemek mümkündür.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 27 Eylül 2018
  • 11:40

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’na katılmak için ABD’ye giden AKP şefi Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Trump’ın huzuruna çıkma şerefine nail olmadı. Bu konudaki hayalleri suya düşse de “önemli işler” başarmış görünüyor. T. Erdoğan’la ayaküstü iki laf etmekle yetinen Trump, ertesi gün yaptığı basın toplantısında ise, İdlip’de Amerika’ya hizmet eden Türkiye’ye teşekkür etti.

Basın toplantısı düzenleyen AKP şefi de Amerika ile ilişkilerden umutlu olduğunu söyledi. Tribünlere hitap ederken “anti-Amerikancı” pozları takınan T. Erdoğan, Amerika ziyaretini emperyalist efendilerine duyduğu imanı tazelemenin imkanı olarak gördü.  

AKP şefinin efendileri huzurunda iman tazelemesinde şaşılacak bir şey yok. Bu, “olağan” olan şeydir. Kaba riyakarlık, ülke içinde dinciliği/şovenizmi körüklemek için nutuk atarken anti-Amerikancı pozlar takınmasında belirginleşiyor.

Ortaçağ ideolojisini temsil eden bir sermaye diktatöründen “anti-Amerikancılık” bekleyen bir takım budalalar, bu gelişmeler karşısında hüsrana uğramış olmalılar.

***

Riyakarlığın ikinci perdesi ise, Filistin için açıldı. Yıllardır Filistin halkının davasını, acılarını istismar eden AKP şefi, bu fırsatı yine kaçırmadı. ABD’ye her gittiğinde Yahudi/Siyonist lobilerin huzuruna çıkan T. Erdoğan, bu geleneği sürdürdü.  Hem de görüşmeleri gizli yaparak...

Yahudi lobileriyle gizli görüşen T. Erdoğan’ın siyonistlere neler vaat ettiği bilinmiyor. Geçmişte Siyonist lobilerden “Yahudi Cesaret Ödülü” almaya muvaffak olduğu dikkate alındığında, AKP şefinin gizli görüşmelere bel bağladığını söylemek mümkündür. Nitekim Amerika ile ilişkilerin geliştirilmesi konusunda umutlu olduğunu ilan etmesi, siyonist lobilerle yapılan görüşmelerin ardından gerçekleşti.

ABD emperyalizmine bağımlı olanların, siyonist lobilerle iyi ilişkiler kurmak zorunda oldukları biliniyor. AKP ise, bizzat bu güçler tarafından bir proje partisi olarak kurdurulmuştur. Böyle bir partinin şefinin diğerlerinden de çok siyonist lobilere angaje olması kaçınılmazdır.

Bu tabloda en itici olan, siyonist lobilerle basına kapalı yapılan görüşmenin ardından, AKP şefinin Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas’la görüşmesidir. Siyonistlerle pazarlık yaparken bile, Filistin davasını istismar etmeye devam T. Erdoğan, Filistin halkının cellatlarına bağımlı olduğunu gözler önüne sermekten de geri durmadı.