AKP-MHP rejimi Sarraj hükümetiyle 2019 Kasım ayında yaptığı Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşmasıyla Doğu Akdeniz’de gerilimi tırmandırmaya başlamıştı.
Yunanistan saray rejiminin bu saldırganlığına Mısır'la yaptığı benzer bir anlaşmayla cevap verdi. Yapılan askeri tatbikatlar ise Doğu Akdeniz'de silahlanmayı alevlendirerek bölgeyi emperyalist güçlerin müdahalesine daha açık hale getirdi.
Son olarak Fransa, 42.500 tonluk amiral gemisi Charles de Gaulle’ü Doğu Akdeniz’e göndereceğini açıkladı. 261 metrelik uçak gemisi Fransız ordusuna ait Rafale savaş jetlerini taşıyor. Ulusalcı kanattan AKP-MHP rejiminin savaş kışkırtıcılığına destek veren Sözcü'nün Yunanistan medyasından aktardığı habere göre, Charles de Gaulle’e, Yunan ordusuna ait çok sayıda gemi ve denizaltı da eşlik edecek.
Fransız kaynakları, geminin üzerinde çok sayıda silah ve mühimmat olduğunu öne sürdü. Gemide radar ve füzelerle birlikte denizaltı savarların, elektronik takip, hedefleme ve müdahale etme sistemlerinin olduğu belirtildi.
Doğu Akdeniz'de savaş kışkırtıcılığının başını çeken Saray rejiminin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Son zamanlarda özellikle Yunanistan'ın tek taraflı attığı adımlar, esasen Türkiye'yi dışlamaya yönelik adımlardır. Biz her zaman şunu söylüyoruz. Doğu Akdeniz'de herkesle masaya oturup, müzakere edip herkes için adaletli bir şekilde hakça paylaşım için ortak bir çözümden yanayız. (Meis Adası'nda anlaşmalardaki) Limiti aşan silahlandırmalar olursa kaybeden Yunanistan olur." açıklamasıyla, gerilimin tırmanması konusunda kendi sorumluluklarını gizleyerek savaş kışkırtıcılığını sürdürdü.
Kronikleşen ekonomik bunalım ve Covid-19 salgını karşısında aciz kalan AKP şefi ise, "Biz mücadeleden kaçmayız, biz bu mücadelede şehitler gaziler vermekten çekinmeyiz." açıklamasıyla, sarayın bekası için Doğu Akdeniz’de başlattıkları gerilimi sürdürmeye karalı olduklarını gösterdi.