AKP iktidarı hiçbir önlem almadığı için Türkiye’nin her tarafına yayılan koronavirüs salgınında günlük ölümlerin sayısı resmî açıklamalara göre 100’e yaklaşıyor. Hem pozitif vaka hem ölenlerin sayısı katlamalı şekilde artamaya devam ediyor. Bazı “bilim kurulu” üyeleri, salgının Nisan ayı sonunda tepe noktasına ulaşacağını söylüyor. Bu hesaba göre on binlerce kişi hayatını kaybedecek.
Salgın katlamalı bir şekilde yayıldığı için tablo günden güne daha vahim bir hal alacak. Hal böyleyken AKP-saray rejiminin gündeminde ise koronavirüs ile mücadeleden çok rant projeleri var. Ne dinci-faşist propagandadan vazgeçiyor ne kutuplaştırıcı politikalarını değiştiriyor ne de zorbalığını azaltıyor. Onlar için kokuşmuş rejimin bekası her şeyin üstündedir. Halkın can derdine düşmüş olası dinci-faşistleri zerre kadar ilgilendirmiyor.
***
AKP’li belediye başkanlarını toplayan T. Erdoğan, “salgını fırsata çevirmeliğiz” diye vaaz verdi. Küresel bir salgın yayılırken, başında bulunduğu rejim önlem almadığı için her gün yüze yakın insan hayatını kaybederken, AKP şefi bu faciayı fırsata çevirmekten söz edebiliyor. Belli ki, çöküşün eşiğinde bulunan rejimini koronavirüsün lütfuyla kurtarabilme hesapları yapıyor. Bundan dolayı halen ciddi önlemler almaktan imtina ediyor. İşçiler için ücretli izin ilan etmesi gerekirken, “üretim ve ihracat devam edecek” diye vaaz veriyor. Milyonlarca işçi-emekçi ile yakınlarının sağlığı-hayatı umurunda bile değil.
Son günlerde peş peşe atılan adımlar, AKP iktidarının virüs salgınını fırsata çevirme kepazeliğini tüm çıplaklığı ile gözler önüne serdi:
İlk hamlede HDP belediyelerine kayyım atayan saray rejimi, hemen ardından Kanal İstanbul Projesi kapsamında bulunan köprü taşıma ihalesini açtı.
Bursa’da Meyra Madencilik’in yapacağı kurşun, çinko, bakır zenginleştirme tesisi ve atık barajı için çalışma başlatıldı.
Devlet Su İşleri Müdürlüğü’nün (DSİ) Kırklareli’ne bağlı CHP’li Kaynarca Belediyesi sınırlarında bulunan tarlaların sulanması amacıyla yapılan Çayırdere Sulama Barajı’nı AKP’li Pınarhisar Belediyesi’ne devretmeye hazırlandığı öğrenildi.
İstanbul 11. İdare Mahkemesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, (İBB) Haydarpaşa ve Sirkeci garlarının ihalesinin iptali için açtığı davayı reddetti. Aylardır bekletilen karar, tam da salgın yayılırken açıklandı.
Buna benzer başka kararlar da alan dinci-faşist iktidar İstanbul, Ankara başta olmak üzere belediyelerin halka yardım etme çabasını sabote ediyor. Zor durumda olanlara yardım etmediği gibi, yardım çalışmalarını engelleyerek halkın sağlığıyla zerre kadar ilgili olmadığını pervasızca ortaya koyuyor.
Her zaman sermayenin demir yumruğu olarak hareket eden AKP-saray rejimi, halkın can derdinde olduğu günlerde bile rant peşinde koşmaya devam ediyor. Bir yönü toplumsal bir yönü küresel bir felaketi fırsata çevirmeye çalışan bu vahşi zihniyetin yarattığı risk, koronavirüsten kat kat büyüktür. Emekçiler bu “kokuşmuş rejim vebası”ından kurtulmadığı sürece krizlerin, afetlerin ve salgınların bedelini başta yaşamları ile olmak üzere ağır bir şekilde ödemeye devam edecektir.